‘Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ediyor’
- 09:04 27 Temmuz 2020
- Çocuk
KOBANÊ - Türkiye’nin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni ihlal edip uygulamadığını söyleyen Fırat Bölgesi Kadın Bakanlığı’na bağlı Yasama ve Yürütme Meclisi üyesi Mizgin Qadir, BM’ye “Sessiz kalma” çağrısı yaptı.
Birleşmiş Milletler(BM) Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989’da “Çocuk Hakları Sözleşmesi” kabul edildi. Sözleşmenin temel amacı çocukların sağlıklı bir yaşam sürmelerini garanti altına almak olsa da yıllardır çocuk hakları ihlal edilmekte, hatta bazı durumlarda insanlık suçuna varabilecek olaylar yaşanmakta. Türkiye de “Çocuk Hakları Sözleşmesi”ni kabul eden devletler arasında yer alırken, fakat sözleşme bugüne kadar bir çok kez ihlal edildi. Birçok çocuk cezaevlerine konuldu, birçoğu polis ve asker kurşunu ile katledildi, birçoğu da istismara maruz bırakıldı ve birçoğu da savaş ortamı içerisinde bırakıldı. Tüm bunlar yaşanırken devlet yetkililerinden tek bir ses çıkmadı.
Fırat Bölgesi Kadın Bakanlığı’na bağlı Yasama ve Yürütme Meclisi üyesi Mizgin Qadir, çocuk psikolojisini ve istismarlarını değerlendirdi.
‘Çocukların büyüdüğü ortam şiddetten uzak olmalı’
Çocukların ilk eğitimi aile ortamında aldığını hatırlatan Mizgin, bu ortamda alınan eğitimin çocuk üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkilerinin olduğunu belirtti. “Çocukların büyüdüğü ortam sağlıklı, şiddetten uzak, çocukluğunu yaşayabileceği bir ortama sahip olmalı” diyen Mizgin, “Bazen aile veya çevrede çocuklar ya şiddete maruz kalıyorlar, yada tanık oluyor. Bu çocuklar üzerinde olumsuz bir etken olurken gelecekte çocuğun şiddete meyilli olabilme ihtimalini güçlendiriyor. Okul çağına geldiğinde de çocuğun psikolojisi değişebilir. Okul ortamı da çocuk psikolojisini olumsuz etkilemeyecek bir düzene sahip olmalı. Fakat ne yazık ki devlet sistemindeki okul ortamları çocuk psikolojisi üzerinde olumsuz etkenlere açıktır. Çocuğun okul ortamında yaşadığı olumsuz etkenler gelecekteki yaşamını da etkiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
‘Savaşta ortamlarında çocuklar istismara maruz kalmakta’
Mizgin, şiddete maruz kalmış yada taciz, tecavüz gibi olayları yaşamış çocukların gelişiminin sağlıklı olmadığını dile getirerek, “Bu durum çocukların okul, arkadaş ortamı ve toplumsal etkinliklerden uzak kalmasına neden oluyor. Savaş ortamında büyüyen çocukların psikolojileri de farklıdır. Yaşadığı ortamdan uzaklaşıp okul ortamı, çevre, yaşadığı şehirden göç etmeleri, çocuğun psikolojisini etkiler. Savaş süreçlerinde birçok çocuk cinsel istimara maruz kalmakta. Bu süreçte bazı çocuklar sessiz kalıp toplumdan uzaklaştırılırken, bazı çocuklar da şiddete meyilli oluyor. Şuan bir savaş içerisindeyiz ve çocuklar hedef alınmakta. Devletler savaş süreçlerinde çocuk haklarını çiğniyor” dedi.
‘Türkiye yıllardır çocuk haklarını çiğnemekte’
Türkiye’nin çocuk haklarını çiğneyen bir devlet sistemine sahip olduğunu ve burada yaşayan birçok çocuğun haklarından mahrum bırakıldığını belirten Mizgin, TBMM’ye getirilmesi beklenen ve çocuk yaşta evlendirmelerin önünü açacak olan yasaya işaret etti. Mizgin, “Devlet taciz ve tecavüzün olmasına da kapı açıyor. Kuzey Kürdistan bölgelerinde kız çocukları askerlerin taciz ve tecavüzüne maruz kalırken, erkek çocukları da fuhuş, hırsızlık ve uyuşturucuya alıştırılıyor. Türkiye NATO’ya bağlı bir devlet olduğu için askerlerini koruyup, çocuklara yapılan istismarı mübah görüp hiçbir ceza vermiyor. Bu ay Şırnak, Batman ve diğer şehirlerde yaşanan tecavüz ve tacizleri gördük. Türkiye bu istismarlara karşı sessiz kalıp üstünü kapatmak istiyor. Biz de buradan insan hakları örgütlerine, kadın hakları savunucularına ve BM bünyesindeki kurumlara sesleniyoruz, çocuklar istismara maruz kalmasın diye kanunlarını yerine getirip bu istismarlara dur deyip, sessiz kalmasınlar” çağrısı yaptı.