Avrupa’nın dört bir yanında alanlarda olacaklar 2025-11-23 09:06:51     Filiz Zeyrek   BRÜKSEL– SKB'li Zeynep Görgü, Mirabel Kardeşler'in direniş mirasına dikkat çekerek, Avrupa’da yükselen sağcı ve faşist politikalara karşı mücadelenin büyütülmesi gerektiğini söyledi.    25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken, dünyanın dört bir yanında kadınlar şiddete, eşitsizliğe ve artan faşist politikalara karşı yeniden alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Avrupa’da da kadın örgütleri, göçmen kadınlara yönelik ayrımcılıktan ekonomik eşitsizliklere, dijital şiddetten yükselen ırkçılığa kadar genişleyen saldırı hatlarını ifşa ederek ortak mücadeleyi büyütüyor. Bu çerçevede Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) Avrupa, Brüksel’de gerçekleştireceği kitlesel buluşmayla 25 Kasım’ın çağrısını yükseltiyor.    SKB Avrupa adına konuşan Zeynep Görgü, Avrupa genelindeki örgütlü çalışmaları, kadınların karşı karşıya olduğu sorunları ve 25 Kasım’a dair mesajlarını paylaşarak birleşik kadın mücadelesinin önemine dikkat çekti.    ‘Avrupa kadın özgürlük mücadelesinin parçasıyız’   Zeynep Görgü, Belçika, Almanya, Fransa, İsviçre, İngiltere, Hollanda ve Avusturya’da yürüttükleri çalışmalara dikkat çekerek, kendilerini sadece Türkiyeli ve Kürdistanlı göçmen kadınlarla sınırlamadıklarını ifade etti. Birleşik kadın mücadelesi ve enternasyonal dayanışmayı esas aldıklarını dile getiren Zeynep Görgü, ülke yönetimleri, kent temsilcilikleriyle düzenli kongreler ve kamp çalışmaları sürdürdüklerini paylaştı.     Mirabel Kardeşler’in izinde mücadele ediyorlar   Bu yıl “Faşizm ve Kadın” konulu bir kampanya yürüttüklerini dile getiren Zeynep Görgü, Dominik Cumhuriyeti’nde Rafael Trujillo tarafından katledilen Mirabel Kardeşler’in mirasını bugüne taşıdıklarını vurguladı. Avrupa’da yükselen sağcı ve faşist partilerin kadın yaşamını tehdit ettiğini kaydeden Zeynep Görgü, milyonlarca kadının şiddete uğradığını, mevcut yasaların yetersiz olduğunu sözlerine ekledi. Zeynep, 25 Kasım’da “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Özsavunma haktır” şiarıyla alanlarda olacaklarını aktardı.   Avrupa’da üç yakıcı sorun: Şiddet, ekonomik eşitsizlik, faşizm   Zeynep Görgü, 2024 verilerinin kadın katliamlarında alarm verici bir tablo ortaya koyduğunu söyleyerek, Fransa’da 129, Almanya’da 152, Belçika’da 25 kadının erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdiğini ifade etti. İsviçre’de her iki haftada bir kadının katledildiğini paylaşan Zeynep Görgü, psikolojik şiddetin de neredeyse tüm kadınların hayatında en az iki kez yaşandığını ifade etti. Ekonomik eşitsizliklerin derinleştiğini, savaş bütçelerinin büyüdüğünü ve işsizlik ile yoksulluğun kadınları daha fazla etkilediğini belirten Zeynep Görgü, faşizmin yükselişiyle kürtaj başta olmak üzere birçok temel hakkın tehdit altında olduğuna dikkat çekti.   ‘Erkek egemen kapitalizm şiddeti üretiyor’   Erkek egemen kapitalist sistemin şiddeti yeniden ürettiğini ifade eden Zeynep Görgü, çözümün ancak sosyalizmle mümkün olacağını ifade etti. Şiddete karşı sokak eylemleri düzenlediklerini, failleri teşhir ettiklerini kaydeden Zeynep Görgü, soruşturmalar açtıklarını ve özsavunma pratikleriyle kadın adaletini örgütlediklerini dile getirdi. Zeynep Görgü ayrıca hukuki danışmanlık, İstanbul Sözleşmesi kampanyaları, göçmen kadın dayanışması ve bilgilendirme çalışmaları da yaptıklarını sözlerine ekledi.    ‘Ceza indirimleri’ kaldırılsın talebi   Zeynep Görgü, aile birleşimi süreçlerinin yıllarca sürebildiğini ifade ederek, kadınların oturumunun erkeğe bağlı olmaması gerektiğini ve özellikle şiddet durumunda bağımsız oturum hakkı tanınmasının zorunlu olduğunu söyledi. Zeynep Görgü, erkek şiddeti faillerine yönelik ceza indirimlerinin kaldırılmasının acil bir ihtiyaç olduğuna değindi.    Belçika’da şiddet politikalarına dikkat çekti   Belçika’da şiddetle mücadele politikalarının uygulamada tutarsız kaldığını dile getiren Zeynep Görgü, bazı bölgelerde bu politikaların yetersiz olduğunu aktardı. Zeynep Görgü, büyük şehirlerde sığınma evlerinde kapasite sorunu yaşandığını ifade ederek, kadın-erkek ücret farkının yüzde 5’ten 3’e inse de kısmi zamanlı çalışan kadın oranında artış olduğunu belirtti. Zeynep Görgü, aynı zamanda eğitim müfredatında toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde bir dönüşüm yapılmadığını kaydetti.    Göçmen kadınların yaşadığı sorunlar   Kadınların hem göçmen hem de kadın kimliğinden dolayı iki kat ayrımcılığa uğradığını söyleyen Zeynep Görgü, iş yaşamında ise sömürü, dil engeli ve sosyal dışlanma sorunlarına işaret etti. Zeynep Görgü, faşist partilerin ise göçmen kadınları hedef aldığını ifade ederek, enternasyonal dayanışmanın güçlendirilmesinin zorunlu olduğuna işaret etti.    Dijital şiddet artıyor:Mekanizmalar yetersiz   OECD verilerine atıf yaparak dijital şiddetin kadınların üçte birini etkilediğini belirten Zeynep Görgü, mevcut mücadele mekanizmalarının yetersiz olduğunu dile getirdi. Zeynep Görgü, bu alanda eğitimler ve soruşturmalar yürüttüklerini ekledi.   ‘Avrupa kadın dayanışması yeniden güçlendirilmeli’   Pandemi döneminde kurulan Avrupa Kadın Dayanışması’nın önemli ortak eylemler örgütlediğini hatırlatan Zeynep Görgü, bugün ise bu hattın zayıfladığını aktardı. Zeynep Görgü, Rojava, İran ve Kürdistan’da yaşanan saldırılar karşısında dayanışmanın yeniden güçlendirilmesi gerektiği üzerinde durdu.    Kadın temsili düşüyor!   Avrupa’daki parlamentolarda kadın temsili oranlarının yüzde 30–40 bandında olduğunu dile getiren Zeynep Görgü, bu düşüşün faşizmin yükselişinin açık bir göstergesi olduğunu ifade etti. Yüzde 50 eşit temsilin zorlanması, kadın liderlik programlarının güçlendirilmesini isteyen Zeynep Görgü, adaylara fon desteğinin zorunlu hale gelmesi gerektiğini kaydetti.   Filistin’den Rojava’ya uzanan mücadele   Zeynep Görgü, genç kadınların politikleşmesinde özerk kadın örgütlenmelerinin önemine işaret ederek, Filistin ile Rojava gibi mücadele alanlarının genç kadınlar üzerinde belirleyici olduğunu vurguladı. Zeynep Görgü, dijital medya kampanyaları, politik eğitimler ve kampların genç kadınlar açısından etkili araçlar olduğunu ifade etti.   ‘25 Kasım’da Avrupa’nın dört bir yanında sokaktayız’   Zeynep, 25 Kasım için panellerden forumlara, ev toplantılarından yürüyüşlere kadar geniş bir program yürüttüklerini söyleyerek, çağrısını şu sözlerle dile getirdi: “Kemer sıkma politikalarına, savaşa, soykırıma, erkek şiddetine karşı özsavunma hakkımızla direniyoruz. Gazze’deki soykırım dursun. Kadına yönelik şiddete sessiz kalma, hayatına sahip çık! Avrupa’nın her yerinde alanlardayız.”