‘Kadın özgür olmadan kimse özgür olamaz’
- 09:01 27 Ağustos 2024
- Dünya
Melek Avcı
ANKARA - Hindistan’daki doktorun tecavüze uğraması ve katledilmesi ardından başlayan protestolara ilişkin konuşan Jawaharlal Nehru Üniversitesi’nden Profesör Anuradha Chenoy, “Kadınlar baskı altına alınmak istemiyor. Kadınlar artık bu baskılara izin veremez. Kadınların özgürlüğü olmadan hiç kimse özgür olamaz” dedi.
Hindistan’ın Batı Bengal eyaletine bağlı Kalküta kentinde 9 Ağustos günü bir hatane, basılarak, buradaki kadın doktor, tecavüze uğrayarak katledildi. Doktorun tecavüze uğrayarak katledilmesi ardından ülke çapında protestolar başladı. 18 Ağustos’ta grev çağrısı yapan Hindistan Tabipler Birliği, ülke genelindeki hastanelerde zorunlu olmayan tüm hizmetlerin durdurulacağını duyurarak, hükümete faillerin cezalandırılması için 72 saat süre tanımıştı.
Bu eylemler sırasında kadınların sokakta dev bir pankarta yazılı olan Kürdistan’da başlayan, İran’da kadın öncülüğünde gelişen ve dünyaya yayılan “Jin, Jiyan, Azadi” sloganını taşıdığı görüntü, dijital medyada yayınlandı. Görüntü çok sayıda kişi tarafından paylaşıldı.
Ülkede yaşanan gelişmelere ilişkin Hindistan Jawaharlal Nehru Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Anuradha Chenoy, değerlendirmelerde bulundu.
‘Yüksek mevkideki erkekler taciz vakalarından sıyrılıyor’
Kadınların birçok şiddet biçimine maruz kaldığını söyleyen Anuradha, çoğu zaman mevkilerinden dolayı erkeklerin cezasız kaldığını belirtti. Anuradha, “Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Hindistan'da da kadınlar şiddetin ve cinsel tacizin pek çok türüyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu, ev içinden işyerine ve kamusal alanlara kadar uzanabilir. Hindistan'da kadınlar tüm kamusal alanlarda çalışıyor ve Hindistan kadınları cinsel tacizden, kadınları hedef alan suçlardan korumak için yasalar çıkarmış olsa da, toplumdaki suçlular ve toplumdaki güçlü ataerkil yapılar bu tür hedef almalara yol açmaktadır. Dahası, yüksek mevkilerde bulunan pek çok erkek, cinsel taciz vakaları kendilerine karşı açıldığında dahi cezasız kalmayı başarmaktadır” sözlerini kullandı.
Yasa var uygulama yok!
Hindistan’da güçlü kadın örgütlerinin ve yasaların olduğunu dile getiren Anuradha, uygulamada ise aynı gücü ne yazık ki görmediklerini kaydetti. Anuradha, “Hindistan'da çok sayıda güçlü kadın örgütü, kadın ve toplumsal cinsiyet temelli sivil toplum grupları bulunmaktadır. Ancak buna rağmen kadınlara karşı suçlar işleniyor. Kadınları korumaya yönelik pek çok iyi yasa mevcut ancak asıl mesele uygulamanın zayıf kalması. Hükümetlerin bu tür suçların yeterince cezalandırılmasını, farkındalık için kampanyalar düzenlenmesini ve kadınların tacizcilere karşı şikayetleri üzerine sıkı önlemler alınmasını sağlaması gerekmekte. Hindistan'da yargı çok yavaş işlemektedir. Cinsel taciz ve kadınlara karşı işlenen suçları ele almak üzere özel mahkemeler kurulmalı” ifadelerine yer verdi.
'Jin jiyan azadî sloganının evrensel bir mesajı vardır'
Protestolarda öne çıkan İran ve Kurdistan’da duymaya alıştığımız “jin jiyan azadi” sloganının buradan yankılanmasına ilişkin ise Anuradha şöyle konuştu: “Hint toplumu çok bilinçli ve bu tür korkunç olaylar yaşandığında güçlü protestolar için ayağa kalkıyorlar. Kadın hareketlerinin sloganları her zaman evrenseldir, çünkü kadınların sorunları ve talepleri evrenseldir. Dolayısıyla ‘Jin Jiyan Azadi’ gibi sloganların evrensel bir mesajı ve önemi vardır. Bu nedenle bazı kadın grupları bu sloganı kullandı. Başka birçok sloganı da kullanmışlardır.”
‘Kadınlar artık baskılara izin vermez’
Anuradha, slogandaki üç kelimenin manasını ise şöyle özetliyor: “Kadınların kendi hareketlerini, kendi bedenlerini kontrol etme özgürlüğüne ve seçim hakkına sahip olmaları gerektiğine vurgu yapıyor. Kadınlar baskı altına alınmak istemiyor. Kadınlar artık bu baskılara izin veremez. Çünkü kadınların mücadelesi evrenseldir ve kolektife ihtiyaç vardır. Kadınların özgürlüğü olmadan hiç kimse özgür olamaz.”