Hem üretiyorlar hem de dayanışmayı büyütüyorlar 2025-09-09 09:04:40   Elfazi Toral-Evin Çiftçi   İSTANBUL - El emeği ile ürünler yapıp satan kadınlar, hem ürettiklerini hem de kadın dayanışmasını büyüttüklerini söyleyerek, “Dayanışma gücümüz, beraberlik ruhumuz yükseliyor” mesajını paylaştı.   Yaşamın her alanında olan ve yaşamın merkezinde yer alan kadınlar, bulundukları her alanı değiştirip dönüştürüyor. Her türlü üretimde etkin bir güce sahip olan kadınlar, sınırlı koşullara rağmen büyük üretimlerle büyük başarılar elde ediyor. Bu üretimin karşısında kadınlar aynı zamanda ekonomik özgürlüğünü de kazanıyor. Ekonomik sistemi yaratan kadınların ekonomik özgürlüğünü zayıflatmaya dönük bir saldırı da söz konusu. Tüm zorluklar ve saldırılar karşısında kadınlar hem üretime hem de yaşama olan bağlılıklarına yoğunlaşıyor. Kadınlar, ortak paydada buluşup hem üretiyorlar hem de kadın dayanışmasını büyütme zeminini yaratıyor.   CHP yönetiminde bulunan Beyoğlu Belediyesi tarafından kadınlar için Şişhane Meydanı’nda 4 Kasım 2024 tarihinde kadın el emeği standı kuruldu. O günden bu yana kadınlar kendi yaptıkları ve ürettikleri el emeği ürünlerini satıyorlar. Beyoğlu Belediyesi’nin imkân sağladığı stantlar kadınlar için ücretsiz kuruluyor. El emeği ile ürettikleri ürünleri satan kadınlar JINNEWS’e konuştu.   Dayanışma gücümüz, beraberlik ruhumuz yükseliyor   İmran Turna: “Senelerdir kurslara katılıyorum. Beyoğlu Meslek Edindirme Kursları adı altında 10 tane sertifikam var. Bu sertifikalar çok işime yaradı çünkü bu anlamda Girişimci Kadınlar Projesi’ne başvurdum ve bu projeden 50 bin lira KOSGEB desteği alarak kendime iş yeri açtım. İş yeri açtıktan sonra bu mesleği ilerletmek adına bazı eski kanaviçeleri, dantelleri yeniden hayata kazandırmaya çalıştım. Kanaviçeleri, dantelleri yeniden verimli bir hale getirmeye çalıştım. Bunlara eskiden karyola eteği diyorlardı. Biz gençken işlediğimiz kanaviçeler de bunlardı. Bunların hepsini kurslarda öğrendim. Bunları, yeniden hayata kazandırdığım Girişimci Kadınlar Projesi’nden aldığım destekle aldığım makinelerle yaptım. Profesyonel nakışçıyım. Artık nakış işleri makineleşti ama el emeğinin yerini hiçbir şey tutamaz. Zamanında kreşler olmadığı için çalışamadık. Bu anlamda da evde bir şeyler üretmeye başladık. Evde ürettiklerimizi de burada ekonomiye dönüştürmeye çalıştık. Bunlar ekonomik olarak bütçemize katkı sağlıyor. Bu işleri kurslarda öğrenirken gerçek anlamda dostluklar kazanıyoruz. Bir sosyal çevremiz oluyor. Bu sosyal çevrede güzel etkinlikler yapıyoruz. Dayanışma gücümüz, beraberlik ruhumuz yükseliyor. Birbirimize hep destek veriyoruz, böylelikle dayanışma ruhu oluşturuyoruz. Hem maddi olarak hem manevi olarak kazanıyoruz. Türkiye’de gerçekten ekonomik sıkıntılar büyük. Çocuk okutanlar, evlendirenler, kirada yaşamak zorunda olanlar, hasta çocukları olanlara büyük bir destek oluyor. Bu projenin daha da büyüyüp kooperatifleşmesini canı gönülden arzu ediyorum.”   Kooperatifleşmeyi düşünüyorlar   Sultan Demircan Çevik (Beyoğlu Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü Organizasyon Sorumlu Şefi): “Beyoğlu Belediyesi önünde Şişhane Meydanı’nda kadın el emeği olarak stantlarımız kuruldu. Bu proje 4 Kasım 2024’te başladı, 4 Ocak’a kadar devam etti. Daha sonra Sevgi Pazarı ile Sevgililer Günü için 15 günlük bir pazarımız daha oldu. Bunu takip ederek Hasköy’deki Ramazan çadırında stantlarımız açıldı. Ramazan ayı itibarıyla arkadaşlarımız satış yapma fırsatı buldular. 14 Nisan ile 14 Haziran arasında burada İBB ile birlikte bir projemizi daha gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Daha sonra bu stantlarımız, yaz standı olarak adlandırdığımız Beyoğlu Belediyesi’nin bize sağlamış olduğu imkânlardan faydalanarak kadınlarımız burada satış yapıyor. Saatlerimiz sabah 11.00 akşam 20.00’dır. Belediye başkanımız kadınların ihtiyaçlarını dinleyerek böyle bir pazar sözü vermiş ve gerçekleştireceğini söylemişti. Kooperatifleşme düşünülüyor. Bütün kadınlar kendi özgüvenlerini sağlamak ve yapmış oldukları el ürünlerini satışa çıkarmak için belediyelerde böyle imkânların sağlanmasını istemeliler.”   ‘Burayı bütün kadınlara öneriyorum’   Kadriye Dündar: “Kasım ayından beri burada dönüşümlü olarak satış yapıyoruz. Ben kurslara gidiyordum. Kurslarda burada stant kurulacak, listeye ismimizi vermişlerdi. Hem emeğimizi değerlendiriyoruz hem de sosyal çevremiz olmuş oluyor. Bu yer bize psikolojik olarak da destek oldu. Burada kadınlarla beraber birbirimizle yardımlaşıyoruz. Birimizin işi olduğu zaman diğeri yardım edip stantlara bakabiliyor. Yaptığımız ürünleri satıp bütçemize katkıda bulunuyoruz. Zaman zaman çok satış yapabiliyoruz, bazen az ama yine de yapıyoruz. Emeklerini değerlendirmek isteyen kadınlara burayı öneririm.”   Herkes yararlansın   Meryem Yöne: “Ben burada kendi tasarlayıp ürettiğim çantaları satıyorum. Boş zamanlarımda hobi olarak evde ürettiğimiz çantalarımızı burada satıyoruz. Sattığımız ürünlerle kendi ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Farklı insanlarla tanışıyoruz. Çantaları yaparken penye ipi kullanıyorum. Tek model üzerinde çalışıyorum. Malzemelerini alıp üretiyoruz. Aşağı yukarı 4-5 senedir bu işle uğraşıyorum. Farklı yerlerde çalıştık ama buradan aldığımız verimi alamadık. Böyle bir imkânı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Beyoğlu’nda yaşayan kadınlar bu uygulamaya başvuru yapsın. Bizler nasıl bundan yararlanıyorsak onlar da yararlansınlar.”   ‘Kadınlar isterse her şeyi başarır’   Meral Ünal: “Kasım ayında Beyoğlu Belediyesi’nin açmış olduğu bu etkinlik için müracaatta bulundum ve kabul edildim. Biz iki arkadaş olarak bu işi yapıyoruz. Beyoğlu Belediyesi’nin başlattığı projeye dâhil olduk. Sattığımız ürünler cebimize kâr kalıyor. Hem vaktimizi değerlendiriyoruz, hem hobi oluyor, hem kazanç oluyor hem de evimize ek maddi gelir oluyor. İhtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz. Burada sosyal yaşantımız değişti. İnsanlarla iç içeyiz. Evde boşuna vakit geçirmişiz şimdiye kadar dedik. Arkadaşların yaptığı işleri kendimize örnek alıyoruz. Oturup burada el işimizi yapabiliyoruz. Evimize daha huzurlu, daha neşeli gidebiliyoruz. Kadın dayanışması çok önemli. Birbirimizle tüm duygularımızı paylaşabiliyoruz. Hem eğleniyoruz hem satışımızı yapıyoruz hem de vaktimizi geçiriyoruz. Kadınların öğrenemeyeceği hiçbir şey yok. Kadınlar için hiçbir şey zor değil. Yeter ki isteyelim. İstedikten sonra her şeyi başarabiliriz.”   ‘Tüm kadınlar çalışsın’   Saime Över: “Belediye bize bu imkânı sunduğu için memnunuz. El işlerini bir günde de yapıyoruz, yarım saatte de yaptığımız zaman oluyor, iki günde bitirdiğimiz zamanlar da oluyor. Bazen malzeme pahalı geliyor, bazen ucuz. İmkânımız oldukça almaya çalışıyoruz. Bütçemize göre olanlardan almaya çalışıyoruz. Torunlarım var, çocuklarım var. Onların yanına gittiğim zaman onlara bahşiş veriyorum, okul hediyesi alıyorum. Tüm kadınlar çalışsın. Çalışmak, para kazanmak güzel bir şey.”   Hem üretiyorlar hem de kazanıyorlar   Zeynep Bilginer: “Ben hayatım boyunca çalışmadım. Hep evdeydim. Bu imkân bize sağlanmadan önce evde sürekli başkaları için hediye yapıyorduk. Ama hep aklımızdaydı, bir imkân olsa da bunları satabilsek. 14 Nisan’da belediyenin sosyal medya hesabından gördüm bu projeyi. Onun üzerinden başvurdum. Buraya gelmekten de çok memnunum. Buraya bir şeyler satmaktan ziyade sosyal çevre edindim. Evde ev işleriyle uğraşırken pek bir sosyal hayatımız olamıyordu. Ama burada güzel dostluklar kurduk. Yeni gelen arkadaşlar için dönüşüm yapıyoruz. Ara ara yer değiştiriyoruz. Bir yandan üretiyoruz, bir yandan da ev ve ülke ekonomisine katkıda bulunuyoruz.”   Ekonomik zorluklar   Gülin Berna Sünger: “Ben emekliyim. Evdeyim, evde olduğum sürece boş durmayı istemiyorum. Hayatta boş durmayı zaten sevmiyorum. Muhakkak bir şeylerle uğraşırım. Burada da bebek elbiseleri, bebek battaniyeleri gibi el işleriyle uğraşıyorum. Bize bu imkân sunulduğu için sosyalleşiyoruz ve kendi bütçemize katkıda bulunuyoruz. Ekonomik açıdan zorlanıyoruz. Sadece emekli maaşım var ama elimizden geldiğince bir şeyler yapıp üretmek istiyoruz.”   Enflasyon   Serpil Bilgin: “Emekli bir ev hanımıyım. 3 torunum var. Emekli olduktan sonra evde sürekli bir şeyler yapmak istedim. Hevesliydim. Yaptıklarım hep evde birikiyordu. Sonra bize böyle bir imkân sağlandı. Kendimiz için, evimiz için harcama yapabiliyoruz. İnşallah kooperatifleşiriz. Emekli maaşları çok düşük. Enflasyon çok yüksek. Bir ev kolay dönmüyor.”   ‘Buradaki dostluk çok başka’   Ayla Durur: “Evde can sıkıntısından birçok şey üretiyoruz. Emekli olduktan sonra halk kurslarına katıldım. Ara ara burada yaptığım el işleriyle çıkıyorum. Hem satıp kazanç sağlıyorum hem de daha fazla sosyalleşiyorum. Buradaki dostluk çok başka. Bu oyuncakları severek yapıp satıyorum, bunları alanlar da severek oynasın.”