Meral Danış Beştaş: Abdullah Öcalan'ın özgür çalışma koşulları sağlanmalı 2025-04-26 22:19:50   ADANA -  Seyhan'da yüzlerce kişiye seslenen HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısına dikkat çekerek, “Çağrıya sahip çıkalım. Özgür yarınları hep birlikte inşa edeceğiz" derken Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü talep etti.   Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, "Barış ve Demokratik Toplumu Konuşuyoruz" sloganıyla Adana merkez Seyhan İlçesine bağlı Barbaros Mahallesi Çarşamba Caddesi üzerinde bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nden (DEM Parti) Barbaros Mahalle Temsilciliği önünde halkla bir araya geldi. Buluşmaya yüzlerce yurttaş katılırken; Meral Danış Beştaş cadde girişinde havai fişekler, konfetiler "Jin jiyan azadÎ" ve "BijÎ Serok Apo" sloganları ile karşılandı.   "Özgür Önderlikle demokratik topluma" ve "Sosyalist yaşamda ısrar ediyoruz. Özgür Önderlikle örgütleniyoruz" pankartını açan kitle Meral Danış Beştaş ile birlikte buluşmanın yapıldığı alana yürüdü. Yürüyüş sonrası Meral Danış Beştaş kitle ile birlikte yerel sanatçıların seslendirdiği ezgiler eşliğinde dakikalarca halaya durdu. Halay sonrası Meral Danış Beştaş alanda toplanan kitleye seslendi.   'Manzara Sayın Öcalan'ın tarif ettiği halkı sahiplenmeyi gösteriyor'   Kadınlar özgür olmadan toplumun özgür olamayacağını ifade eden Meral Danış Beştaş, mücadele eden tüm kadınlara selam söyleyerek, barışı da özgürlüğü de kadınların getireceğini  vurguladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı ve yeni bir dönemin kapısını aralayan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"na dikkati çeken Meral Danış Beştaş, toplanan kitleye işaret ederek, "İşte bugün Barbaros'ta gördüğümüz manzara Sayın Öcalan'ın tarif ettiği halkı sahiplenmeyi gösteriyor. Buradan İmralı'ya tabii ki selam gönderiyoruz ve onunözgürlüğünü istiyoruz" dedi.   'Abdullah Öcalan'ın özgür çalışma koşulları sağlanmalı'   Abdullah Öcalan'ın çok önemli bir görev üstlendiğini, Kürt halkının mücadelesini bir ileri aşamaya taşımak istediğini ifade eden Meral Danış Beştaş, "Bunu demokrasiyle, eşitlikle, barışla yapmak istiyor. Ama kendisi hala dört duvar arasında ve tecrit altında. Onun muhatapları her gün gece gündüz konuşabiliyorken, düşüncelerini ifade edebiliyorken kendisi izin verildiği müddetçe görüşe çıkabiliyor ve izin verildiği saatler zarfında görüşebiliyor. Bu nedenle biz Adana'dan da bu çağrımızı bir kez daha yapmak istiyoruz; Sayın Öcalan'ın özgür çalışma koşulları bir an önce sağlanmalıdır. Onun istediği kişilerle iletişim kurmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Çünkü biz bu mücadelede bu muhataplığı her zaman önerdik ve şu anda da onun iradesinin gelecek olduğunu sizlerle paylaşmak istiyoruz" diye belirtti.    Siyasi tutsakların özgürlüğü için mücadele mesajı   Hala on binlerce siyasi tutsağın cezaevinde tutulduğunu, kayyımların devam ettiğini belirten Meral Danış Beştaş, "Bütün siyasi tutsakların özgürlüğü için mücadeleye tabii ki devam edeceğiz. Onlar bizim onurumuzdur. Buradan siyasi olarak içeride tutulan herkese selam gönderiyoruz. Onlar içeride büyük bir onurla direniyorlar gerçekten. Biz de o direnişin yanındayız. Sonuna kadar siyasi tutsaklarla birlikteyiz ve onların özgürlüğünü sağlamak için de yolumuza devam ediyoruz. Barış mücadelesini de demokrasi mücadelesini de hep birlikte yürüteceğiz" ifadelerini kullandı.   'Barışı kazanacağız'   "Bugün dünyanın her yerinde Kürtler artık bilinen en büyük toplumlardan, halklardan bir tanesidir. Bugün Kuzey ve Doğu Suriye'de Ulusal Birlik Konferansı var. Buradan Kamışlıya'da başarı diliyoruz, kolaylık diliyoruz" diyen Meral Danış Beştaş, son olarak şunları dile getirdi: "Yakında çok daha güzel günlerimiz olacak. Yeter ki bu 27 Şubat çağrısına, demokrasiyi inşa etmeye, demokrasi mücadelesini yükseltmeye hep birlikte sarılalım. Bu meseleyi, bu meselenin konuşularak, diyalogla, müzakereyle çözülmesi gerektiğini hep söyledik. Kürt meselesinin çözümüyle Türkiye'de demokrasi meselesinin iç içe olduğunu, demokrasinin Kürtlerin hak ve özgürlükleri tesis edilmeden sağlanamayacağını, bütün farklılıkların eşit olmadan, özgür olmadan Türkiye'nin demokratik olmayacağını, demokratikleşemeyeceğini yine hep söyledik. Ve bugün bizim sözümüz doğrulandı, diyalog başladı ve bu devam ediyor. Hep birlikte Türkiye'nin her yerinde, bütün illerinde biz el ele, yürek yüreğe bu sürece, müzakereye sahip çıkmalıyız. Haklarımızı korumanın, haklarımızı kazanmanın, özgürlüğün yolu kendimize ve yolumuza, mücadelemize sahip çıkmaktan geçiyor. Özgür yarınları hep birlikte inşa edeceğiz. Barışı kazanacağız. Bizler kazanacağız. Demokrasiyi bizler kazanacağız."    Buluşma halaylarla son buldu.