Cezaevinde ‘kamera ile teşhir’ uygulaması 2025-04-30 12:22:22     Rozerin Gültekin   İSTANBUL - Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde koğuşlara ve banyoların girişlerine kamera yerleştirilmek istenmesine tutsaklar tepki gösterdi. Avukat Eylem Arzu Kayaoğlu: “Bu uygulama özel yaşamı ihlal ediyor, kadın bedenini teşhir etmeye yönelik” dedi.    İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutsakların banyolarının giriş-çıkışlarını, ortak alanlarını ve koğuşun tamamını görecek şekilde kamera takılmaya çalışılıyor. Dün, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) dosyasından cezaevinde tutuklu bulunan müvekkili Esengül Demir ile görüşme gerçekleştiren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatı Eylem Arzu Kayaoğlu, cezaevlerinde yaşanan hukuksuzluklara dair aktarımda bulundu.   Banyoları gören kameralar koğuşlara yerleştirilmeye çalışılıyor   Son bir aydır Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde banyoların kapılarını görecek şekilde deliklerin açıldığını, ancak nedeninin müvekkillere söylenmediğini ve dün mesai saati bitimine yakın bu deliklere kamera yerleştirilmeye çalışıldığını belirten Eylem Arzu Kayaoğlu, şu ifadeleri kullanıldı: “Müvekkillerimiz dün öğleden sonra, saat 16.00’da gibi mesai saatinin bitimine yakın, infaz koruma memurları ve cezaevinin teknik personeli tarafından odaların içerisine, banyoları görecek şekilde kamera yerleştirilmeye çalışıldığını görüyorlar. Bu kamera, banyonun tam karşısında konumlandırılmış ve odanın neredeyse tamamını görüyor; özel alan diye bir şey kalmıyor. Aynı zamanda, ortak alan olarak kullandıkları, konuştukları, oturdukları alana da ayrıca kameralar yerleştiriliyor. Bu üç kamera ile odanın her tarafı, bütün gün canlı yayın olarak idare tarafından izlenebilir hale geliyor. Buna itiraz ediyorlar. Zaten hâlihazırda avluda en az 2 kamera var. Avludaki kameralar da odaların içlerinin en az yarısını görüyor.”   ‘Bize yetti; biraz da devlet sizi izlesin’   HDK dosyasından cezaevinde tutulan müvekkili Esengül Demir ile dün akşam görüştüğünü ifade eden Eylem Arzu Kayaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Esengül Demir ve arkadaşları, cezaevi müdürü ile görüşmek istediklerinde, müdürün hapishanede olmadığı söyleniyor. Kamera takmaya çalışanlardan biri, diğer koğuşlardaki siyasi mahpus kadınlara terbiye sınırlarını aşan cümleler sarf ediyor ve ‘Biz zaten bütün gün sizi izliyoruz, bize yetti; biraz da devlet sizi izlesin’ diyor. Diğer mahpus müvekkillerimize ‘Bakanlıktan bu yönde yazı geldi’ denmiş; fakat Esengül’e böyle bir şey söylenmemiş.   Avukatlar olarak, bu aşamada bakanlıktan böyle bir yazı geldiğine inanmıyoruz. Cezaevi idaresinin kendi inisiyatifiyle kameraları taktırdığı ve oradakileri yıldırmak amacıyla böyle bir uygulamaya başvurduğu görüşündeyiz. Bu, özel hayatı ve iradeyi ortadan kaldırmaya yönelik bir niyetle yapılmış. Esengül’e, ‘Adli suçlardan dolayı tutuklu ve hükümlü bulunanların arasında sürekli sorun çıktığı, bu yüzden kameraların takıldığı’ söylenmiş. Zaten adli tutukluların odalarında çok uzun süredir kamera olduğunu biliyoruz.”   ‘Kadın bedenini teşhir etmeye çalışan bir uygulama’   Tutsakların itirazı sonucu kameraların dün takılmadığını kaydeden Eylem Arzu Kayaoğlu, şöyle konuştu: “Müvekkillerimiz hükümlü, tutuklu olabilir; ancak her birinin insan hakları ve özel hayatı devam ediyor. Cezaevi idaresi, hapishane içinde başka bir hapishane hayatı dayatamaz. Böyle bir uygulamanın kabul edilmesi mümkün değil. Bu tarz girişimlere karşı mahpuslar itirazlarını yapıyor, dilekçeler veriyorlar; fakat müvekkillerimiz avluya çıkarıldıktan sonra o kameraların yerleştirilmesi gayet mümkün. Bu nedenle müvekkillerimiz, bu konuya dikkat çekilmesini istiyor.   Kişilerin özel hayatını etkilemeyecek, ancak güvenliği sağlayabilecek alanlara kamera yerleştirilmesi mümkündür. Örneğin, koridorlara ve havalandırmanın belirli bölgelerine kamera konulması her cezaevinde olağan bir uygulamadır. Ancak bu uygulama, son yıllarda kadın hapishanelerinde özel olarak uygulanmaya başlamış ve doğrudan kadın bedenini teşhir etmeye çalışan bir nitelik kazanmıştır.   Kameraların odanın her yerini, yataklarını, banyolarını görecek şekilde konumlandırılması kabul edilebilir bir durum değildir.”