Halide Türkoğlu: Demokratik toplum, kadın özgürlükçü toplumdur 2025-06-21 16:22:00     ANKARA – Kadın buluşmalarına katılan DEM Parti Sözcüsü Halide Türkoğlu, “Demokratik bir toplum, aynı zamanda kadın özgürlükçü bir toplumdur. İşte tam da bu değerleri ortaya koymak için, barış mücadelesinin tam da bu tarihi süreçlerinin içerisinde bir model olarak örgütlenmek biz kadınların temel misyonudur” dedi.   Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara İl Kadın Meclisi, “Barış ve demokratik toplumu kadın özgürlük mücadelesiyle büyütüyoruz” şiarıyla, “Barış ve Demokratik Toplum İnşasında Kadın Buluşmaları” kapsamında Karnaval Kültür Sanat Merkezi’nde bir araya geldi.   Birçok kadının katıldığı buluşmada sık sık “Jin, jiyan, azadî” sloganları atılırken, kadınlar barış halayları çekti. DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ve Ankara İl Eşbaşkanı Tatlıgül Gül de buluşmada yer aldı. Buluşmada Halide Türkoğlu bir konuşma yaptı.    ‘Barışı omuzlayacağız’   İlk olarak söz alan Tatlıgül Gül, tarihi günlerde kadınlara büyük sorumluluk düştüğünü hatırlatarak şunları söyledi: “Tarihi günlerde omuzlarımızda büyük bir sorumluluk ve bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirecek inançla, kararlılıkla ve coşkuyla bir aradayız. Barışın yeniden güçlü bir ihtimal olarak önümüzde olduğunun bilincindeyiz. Barış, bütün toplum için bir ihtiyaçtır; aynı zamanda en çok kadınlar için hayati bir öneme sahiptir. Savaşın en büyük mağdurları ve barışı inşa edecek en önemli özneleri olarak, barışı toplumsallaştırmak için var gücümüzle mücadele etmenin ne derece elzem olduğunu bir kere daha hatırlatmak istiyorum. 21. yüzyılın en güçlü, en yaratıcı, direnişin öznesi kadınların geleceğine ilerliyoruz. 'Jin, jiyan, azadî' sloganının sınırları aşarak dünyada emekten, adaletten, barıştan yana umut veren ne varsa ona rengini vermeye devam edeceğiz. Barışı toplumsallaştıracak olan biz kadınların mücadelelerinin ne derece hayati olduğunu hatırlatmak ve bu süreci birlikte omuzlamaya davet ediyorum.”   ‘Tarihi süreçlerin örgütlenme çalışmaları da büyük olmalıdır’   Ardından söz alan Halide Türkoğlu ise şu ifadeleri kullandı: “Bu buluşma vesilesiyle hem barışı konuşuyoruz, hem özgürlüğü ve demokrasi mücadelesini büyütebilmek için aslında bir örgütlenme çalışması yapmaktayız. Öyle ifade etmek lazım. Tarihi bir süreç. Tarihi süreçlerin de aslında örgütlenme çalışmaları daha büyük olmak zorunda. Çünkü Ortadoğu coğrafyası savaşla bir şekilde dizayn edilmek isteniyor. Ama biz kadınlar yıllardır hem Türkiye'de hem Kürdistan'da barış mücadelesini yürütmeye çalışıyoruz. Bugün işte tam doğru tarihi süreçte, biz kadınların barış mücadelesi, özgürlük ve demokrasi mücadelesi, nasıl bir yaşam istediğimize de karar verecektir.   Egemenler bizi sömürmek, ezmek, inkâr etmek istiyorlar. O yönüyle çoklu saldırıyorlar. Ama bizler de özgür ve eşit yaşamın olanaklarını inşa etmek için yıllardır mücadelemizi büyütüyoruz.”   ‘Demokrasi inkâr edildiğinde kadın inkâr edilmektedir’   Örgütlenme alanlarını genişletmek gerektiğini kaydeden Halide Türkoğlu, şöyle devam etti: “Kadın mücadelesinin sözünü siyasetin merkezine, barış çalışmalarının merkezine koymak zorundayız. Barış mücadelesi, aynı zamanda bir demokrasi mücadelesidir. Demokrasi inkâr edildiğinde, aslında kadınlar inkâr edilmektedir. Yani bu ülkede bir demokratik değişim ve dönüşüm yoksa bilinmelidir ki kadınlara dayalı sömürü düzeni var olduğu içindir. İşte güç sorununun demokratik çözümü, aynı zamanda kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesini büyütme meselesidir.   Bunu Rojava’da görüyoruz. Bunu, Ortadoğu coğrafyasında bilinen kadınların 'jin, jiyan, azadî' sözüyle görüyoruz. Bizler, bir yanıyla bu sözün karşılığını büyütecek ama aynı zamanda bu ülkede güç sorununun demokratik çözümünü iktidarın, erkek egemen zihniyetin tekeline bırakmayacağız.”   ‘Barışı model olarak örgütlemek, biz kadınların misyonudur’   “Daha çok örgütleneceğiz, daha çok kadın mücadelesini sokaklarda, meydanlarda, meclislerde büyüteceğiz” diyen Halide Türkoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bu söz, aslında barışa giden yolun da teminatı olacaktır. Biz biliyoruz ki bugün 'jin, jiyan, azadî' nasıl evrensel bir felsefe haline geliyorsa ve inşası bugün kadınların ve halkların özgürlük ve eşitlik mücadelesinin paradigması haline geliyorsa, bu ülkede de güç sorunu elbette ki çözülecek. Ama aynı zamanda halkların, emeklilerin, kadınların da sorunları çözülsün diye tam da demokratik değişimi buradan ele alacak şekilde büyüteceğiz.   Aynı zamanda demokratik bir toplumu inşa etmek zorundayız. Her gün kadınların katledildiği, çocukların istismara maruz kaldığı, emeğin sömürüldüğü, kimliklerin, inançların nefret diliyle inkâr edildiği bir toplumda demokrasi inşa edilemez. İşte o yönüyle erkek egemen bir topluma karşı mücadele, biz kadınların nasıl bir toplumda yaşayacağına da karar vereceği bir mücadeledir.   Evet, demokratik bir toplum aynı zamanda kadın özgürlükçü bir toplumdur. Demokratik bir toplum, halkların ve inançların eşit bir şekilde kendini ifade edebildiği bir toplumdur. İşte tam da bu değerleri ortaya koymak için barış mücadelesinin tam da bu tarihi süreçlerinin içerisinde bir model olarak örgütlenmek, biz kadınların temel misyonudur.”   Konuşmaların ardından Grup Parzemîn sahne aldı.