Demokratik toplumun temeli: Anadilde eğitim ve eşitlik 2025-09-20 09:03:20   Büşra Turan   WAN - Yeni eğitim ve öğretim döneminde anadilin önemine ilişkin konuşan Eğitim-Sen'li Funda Demir Bozkurt, Türkiye'de anadilin güvenlik meselesi olarak görüldüğünü anımsatarak, “Dilde eşitlik, demokratik ve barışçıl bir toplumun en önemli ayaklarından biridir"dedi.    Kürt halkına yönelik inkar, imha ve asimilasyon politikaları yıllardır devam ediyor. Kürt halkının, diline, kültürüne saldırılar devam ederken, halk anadilinde eğitime erişemiyor. Yeni eğitim-öğretim yılına girerken, on binlerce Kürt öğrenci, Kürtçe eğitim hakkından mahrum bırakılıyor. Anadilde eğitim hakkının tanınmaması uzmanlara göre çocuklarda eğitimde başarısızlığı ve pedagojik sorunlara sebep oluyor.    Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Wan Şube Eşbaşkanı Funda Demir Bozkurt, yeni eğitim-öğretim yılında anadilin önemine dair konuştu.    'Türkiye'de anadilde eğitim hakkı yok'   Funda Demir Bozkurt, Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Beyannamesi’nin anadilde eğitim hakkının olduğuna vurgu yaptığını hatırlatarak, "Türkiye, çocuk hakları beyannamesinin altına imza atmasına rağmen, anadilde eğitim vermiyor. Sadece 2011-2012 yıllarından sonra ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ adı altında seçmeli ders kategorisine dahil edildi ve haftada iki ders saati olarak düzenlendi. Ancak Türkiye’de hala çocukların anadilde eğitim hakkı yok” dedi.    'Anadili savunduğumuz için kriminalize ediliyoruz'   Eğitim Sen’in Türkiye’de ana dilde eğitimi savunan ve buna tüzüğünde ilkesel olarak yer veren tek sendika olduğunu belirten Funda Demir Bozkurt, “Anadilde eğitim talep ettiği için kriminalize edilen belki de dünyadaki tek sendikayız. Anadilde eğitimin hem pedagojik hem de insan hakları açısından gerekliliğini sahada karşılaştığımız sıkıntılardan yola çıkarak sık sık gündeme getiriyoruz. Bu konuda çalışmalar yürütüyor ve çeşitli politikalar üretiyoruz” diye belirtti.    Tek dil bariyeri   Türkiye’de anadili farklı olan hiçbir çocuğun tam anlamıyla eğitim alamadığını ifade eden Funda Demir Bozkurt, “Çocuk hayata anadiliyle başlıyor, ancak ilkokula geldiğinde bambaşka bir dille karşılaşıyor. Bu da onun için büyük bir bariyer oluşturuyor. Okul iklimine uyum sağlayamama, akranlarıyla ve öğretmeniyle iletişim kuramama, kendini ait hissedememe gibi birçok pedagojik sorun gelişiyor. Bu durum çocuğun eğitim hayatı boyunca önünde bir engel olarak kalıyor" diye aktardı.    Uluslararası geriye gidiş   Türkiye’nin uluslararası sınavlarda giderek geriye düştüğünü vurgulayan Funda Demir Bozkurt, "Anadilinde eğitim almayan çocukların akademik başarısının, anadili Türkçe olan çocukların çok gerisinde kaldığını gözlemliyoruz. Türkiye gibi çok dilli ve çok kültürlü bir ülkede ana dilde eğitimin olmaması, çocuğun en başında eşitsizlikle karşılaşması demektir” ifadelerini kullandı.    ‘Güvenlik meselesi olarak görülüyor'   Funda Demir Bozkurt, Türkiye’de anadilde eğitime her zaman güvenlik meselesi olarak bakıldığına işaret ederek, "Oysa anadilde eğitim bir güvenlik meselesi değil, temel bir insan hakkı, pedagojik bir gereklilik ve çok kültürlülüğün doğal sonucu.  Anadilde eğitimi savunmak sanki ülkenin bölüneceği, parçalanacağı bir durummuş gibi algılanıyor. Dünyada birçok örneği var; Birden fazla dilde eğitim veren ülkelerde çocuklar kendilerini daha ait hissediyor, daha rahat ifade edebiliyor, pedagojik olarak daha açık hale geliyor ve akademik anlamda da bu eğitimi benimsememiş ülkelere göre çok daha iyi bir noktada oluyor” hatırlatmasında bulundu.    ‘Dilde eşitlik, demokratik toplumun önemli adımı’   Çok dilli eğitim modelinin eğitim dünyasına büyük katkılar sağladığına işaret eden Funda Demir Bozkurt, “Türkiye aynı zamanda mültecilerin yoğun geldiği bir ülke. Bu nedenle sadece Türkiye’de yaşayan halkların değil, savaş veya başka sebeplerle buraya gelmiş çocukların da yararını gözetmek gerekiyor. Bu nedenle çok dilli eğitim sistemi ve çok dilli kamusal hizmet bir arada ele alınmalı. Bu hem çok kültürlülüğün hem de birlikte, barış içinde ve demokratik bir toplum yaratmanın en önemli gerekçelerinden biridir. Dil bariyeriyle karşılaşan çocuklar ilerleyen yaşamında kendisini diğer halklarla eşit hissetmiyor. Dilde eşitlik, demokratik ve barışçıl bir toplumun en önemli ayaklarından biridir” ifadelerine yer verdi.    ‘Toplumsal barışa büyük katkı sağlar’   Anadilde eğitimin toplumsal barışa büyük katkı sağlayacağının da altını çizen Funda Demir Bozkurt, demokratik toplum ve barış sürecinin tartışıldığı bir dönemde anadilde eğitimin öneminin çok daha sık dile getirilmesi gerektiğini vurguladı. Funda Demir Bozkurt, “Demokratik bir topluluğun en önemli unsurlarından biri, başka bir topluluğu ya da halkı yok etmeden, asimile etmeden, onun varlığını kabul ederek, entegrasyon süreciyle dilini ve kültürünü koruyarak birlikte yaşamaktır. Bu da toplumsal barışa, adalete ve eşitliğe büyük imkan yaratır” ifadelerini aktardı.    ‘Anadillerin envanteri çıkarılmalı’   Funda Demir Bozkurt, bütün  toplumu kucaklayan, daha demokratik bir anayasa gerektiğini belirterek, "Öncelikle Türkiye’de var olan tüm anadillerin envanteri çıkarılmalı, kaç anadil olduğu belirlenmeli. Okul öncesinden başlayarak, eğitim müfredatı, çocukların anadiline uygun şekilde geliştirilmelidir. Bu müfredatın bilimsel, laik, eşit ve cinsiyet ile tür eşitçiliği olması da çok önemlidir. Bunun yanı sıra üniversitelerde anadilinde eğitimle ilgili bilimsel çalışmalar yapılmalı, enstitüler ve bölümler kurulmalı" diye konuştu.