Dêrsimli kadınlardan fuhuşa tepki: Reyâ Heq coğrafyasına ihanettir 2025-12-06 09:04:30   Pelşin Çetinkaya    DÊRSIM - Fuhuşa karşı yapılan yürüyüşe katılan kadınlar, Dêrsim halkının özel savaş politikalarıyla tuzağa düşürüldüğünü belirterek, “Burası Reyâ Heq (Hakkın Yolu) coğrafyasıdır. Fuhuş, bu topraklara ihanettir. Bugün o kirliliğe bulaşan kişiler, Pir karşısında dara durmalı ve cem huzurunda yargılanmalıdır” dedi.   Dêrsim’de fuhuş ağına karşı dün yüzlerce kişi alanlara çıkarak, kitlesel yürüyüş gerçekleştirdi. Özel savaş politikalarının özellikle kadınları hedef alındığı belirtilen yürüyüşte, fuhuş ağına karşı halka tarihi sorumluluk çağrısı yapıldı.  Yürüyüşe katılan kadınlar, fuhuşa karşı tepkilerini dile getirerek, yapılması gerekenler üzerine konuştu.   Toplumsal çürüme   Meral Uç, sistemin politikalarından dolayı toplumda büyük sorunların meydana geldiğini belirterek, “Bu durum günlerdir konuşuluyor, fakat kentimizde son 10 yıldır bu durumları duyuyoruz. Bu durumu asla kabul etmediğimizi ifade etmeliyiz. Ne yazık ki sistemin çok ciddi saldırıları var. Aslında ülkenin genelinde bu durumu görüyoruz. Çünkü toplumda çok ciddi bir çürümüşlük var. Özellikle sosyal medyada her şeyin çok rahatlıkla kabul edilmesi, siyasal olarak bunlara ciddi bir müdahalenin olmaması, hatta göz yumulması gibi durumlar bu sorunların büyümesine de sebebiyet veriyor. Zaten ülkede yaşanan liyakatsızlıktan tutalım da toplumsal çürümüşlüğe kadar yaşanan durumların bir yansımasını burada da görüyoruz” dedi.   ‘Amaç kimliksizleştirmek’   Yaşanan sorunların, kimliğe ve kültüre karşı yapılan müdahalelerin sonucu olduğunu söyleyen Meral Uç, “Bu fuhuş meselesini sadece tek boyutta düşünmemek gerekiyor. Fuhuş ağının altında, toplumun kimliksizleştirilmesi, kendi kültüründen, inancından uzaklaştırılmasının ortaya çıkardığı bir durum var. Bu saldırılara karşı sadece açıklama yapmakla kalınmamalı. Sivil toplum örgütlerinin, halkın bu anlamda şehirdeki birlik ve dayanışmayı daha fazla yükseltmesi gerekiyor. Kadınlara daha fazla sahip çıkmamız gerekiyor. Bizim bu anlamda daha fazla dirençli olmamız gerekiyor” diye belirtti.   ‘Fuhuş buraya ihanettir’   Fethiye Yıldırım, Dêrsim halkının özel savaş politikalarıyla tuzağa düşürüldüğünü aktararak, “İlimiz için çok üzücü bir durum. Çünkü burası Reyâ Heq (Hakkın Yolu) coğrafyasıdır. Buranın bir inanç üzerine gelişmiş kültürü, dili vardır. Fuhuş buraya ihanettir. Bugün o kirliliğe bulaşmış insanlar, Pir karşısında dara durup cem huzurunda yargılanmalı” diye belirtti.   ‘Bu sistem bozulmalı’   Yürütülen politikaların bilinçli bir şekilde işlenildiğini vurgulayan Fethiye Yıldırım, “Bahsettiğim şey bizim temelimiz. Bu temel bozulduğu için bugün bu kadar kirlilik bu kentte yürütülmektedir. Çok üzücü bir şeydir. Bizde kadınlık makamı vardır. Kadın, Hak döşeğine oturur. Bu Hak döşeğine oturmuş kadının bu kadar düşürülmesi çok üzücüdür. Sistem, bu halka her türlü şeyi sinsice empoze ediyor. Bunun için de biz kadınların artık kendimize, toplumumuza ve çocuklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Bu eril sistemin bozulması gerekiyor. Bu, sadece genç kadın ve erkeklerin düşürüldüğü tuzak değil; bu, aynı zamanda herkesin düşürüldüğü tuzaktır” diye aktardı.   ‘Dêrsim kadını isyandır, isyanı büyütelim’   Çiçek Kılıç ise işlenen suçların üzerinin kapatıldığına dikkat çekerek, “Dêrsim kadını isyandır. İsyanı büyütelim. Toplumumuza yararlı kadınlar olalım. O, onun akrabası, tanıdığı denilerek suçların üstü kapatılıyor. Bunu kabul etmeyelim. Karşı çıkalım” ifadelerini kullandı.   ‘Geleceğimiz için ses çıkaralım’   Sakine Tankişi de yaşananlardan etkilendiklerini dile getirerek, “Çocuğumuz, torunlarımız, geleceğimiz tehdit altında. Bir halk, kendini, geleceğini, çocuğunu, vicdanını, inancını düşünüyorsa yaşananlara sessiz kalmamalı, karşı çıkmalı” diye konuştu.