Kobanê Davası yarına ertelendi: Savcı faşizmin kitabını yazmış 2023-07-03 18:38:54     ANKARA - Kobanê Davası’nda verilen aranın ardından söz alan tutsak siyasetçiler savunma için ek süre talebini yenileyerek, bu kadar kısa sürede savunma yapamayacaklarını belirtti. Duruşma yarın saat 10.00’a ertelendi.   DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobanê Davası’nın 26’ncı duruşması,  ilk oturumuyla Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye başlandı.   Tutuklu siyasetçiler moralli   Verilen aranın ardından başlayan duruşmaya Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Yeşil Sol Parti milletvekilleri, HDP Hukuk Komisyonu, HDP ve Yeşil Sol Parti yöneticileri ve dava avukatlarının yanı sıra Özgürlük için Hukukçular Derneği üyesi avukatlar katıldı. Ayrıca Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi’nden avukatlar da gözlemci olarak duruşmada yer aldı. Yoğun katılımın olduğu oturumda, tutuklu siyasetçilerin moralli ve neşeli halleri dikkat çekti.   Tutuklu siyasetçilerin mütalaaya ve dosyaya eklenen evraklara karşı beyanlarda bulunması ile devam eden duruşmada siyasetçiler, savunmaların alınması için süre talebinde bulundu.   İlk olarak söz alan HDP RTÜK üyesi Ali Ürküt, daha sonra beyanda bulunan HDP eski MYK Üyesi İsmail Şengül, HDP eski MYK Üyesi Alp Altınörs, HDP eski MYK Üyesi Nazmi Gür, HDP eski MYK üyeleri Günay Kubilay, Ayşe Yağcı, Pervin Oduncu ve Zeynep Ölbeci ve Aynur Aşan savunmalar için ek süre talebinde bulundu.   ‘Oyun içinde oyun var’   Söz alan HDP eski MYK Üyesi Meryem Adıbelli, tercüman eşliğinde Kürtçe beyanlarda bulundu. Meryem, “Üzerimize atılan iddialar kabul edilebilir değil. Savcı mütalaasını çok ırkçı, milliyetçi, dinci ve cinsiyetçi görüyorum. Hukukla, adaletle ve gerçeklikle hiçbir alakası yok. Savcı faşizmin kitabını yazmış. Bu zihniyetin hiçbir karşılığı yok. Oyun içinde oyun var” şeklinde konuştu. Meryem savunma yapmak üzere süre talebinde bulundu. ‘Süreye ilişkin hususlar değerlendirilsin’   Siyasetçilerin beyanlarının ardından avukat Metin Kaya söz aldı. Metin, tutuklu siyasetçilerin tahliyesini ve tevsii tahkikat talebinde bulundu. Ardından konuşan avukat Özgür Erol, olağan yargılama pratiğinde mütalaanın ardından esasa dair savunma için 2-3 ay süre verildiğini ifade etti ve “Siz 75-80 günlük bir süre tanıdınız fakat buradaki mütalaa 5267 sayfa. Vaka sayısı 5218. Savcılık çok sayıda kişinin katılımıyla yaklaşık 4 buçuk ayda hazırladı mütalaayı. Bu aşamada zaman aşımı problemi yok. Süreye ilişkin hususların bütün bunlar gözetilerek değerlendirilmesini talep ediyoruz” dedi.   'İddia makamı inkarın, ayrımcılığın vücut bulmuş hali’   Siyasetçilerin iddianamede 37 ölümden sorumlu tutulduklarını dile getiren Özgür, “Mütalaada 7 beraat 7 ceza talebinde bulunulmuş. Geriye kalan 20 ölüm için herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Biz bugün müşteki olarak Mehmet Sait Kale’yi dinledik. Sonuçlanmamış bir dava ve tespit edilmemiş bir fail var. Fakat bu olaydan dolayı müvekkillerimiz tutuklu yargılanıyor. Mütalaayı almakla delil tartışması bitti’ demeye getirdiniz. 5218 olaya dair mahkemenin bir merakı oldu mu? Herhangi bir delil ortaya konuldu mu? Hangi kesinleşen kararlar ve vakalar hakkında ceza istiyorsunuz? Savcılık iddianamede de mütalaada da suçlama konusunu açıklıkla izah etmeli. Hukuken öngörülebilirlik diye bir şey var. Mütalaa herkesin tüm hukuksal metinleri anlayabilecek açıklıkta olmalıdır. Bu haliyle mütalaa hukuka aykırıdır. 950’nci sayfada, ‘Kürt halkının, kadının ve diğer sözde halkların ezildiğini, sosyal hakkın verilmediğini ve bu yönde algı oluşturulduğu’ belirtiliyor. İddia makamı inkarın, ayrımcılığın vücut bulmuş halidir” diye belirtti.   Duruşma yarın saat 10’da görülmeye devam edecek.