Şebnem Korur Fincancı: Bitmedi sürüyor bu kavga

  • 13:14 11 Ocak 2023
  • Hukuk
 
İSTANBUL - TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın avukatları, yaptıkları savunmalarda yargılamanın usulsüzlüklerine ve çelişkilerine dikkat çekti. Mütalaaya karşı son sözü sorulan Şebnem Korur Fincancı, Adnan Yücel’in “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” adlı şiiri ile yanıt verdi.
 
Türkiye’nin Güney Kurdistan’a yönelik saldırılarında kimyasal silah kullanımına ilişkin araştırma yapılması çağrısında bulunan ve AKP- MHP iktidarı tarafından hedef gösterilip jet hızıyla tutuklanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla suçlandığı davanın üçüncü duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor.
 
Duruşmayı yüzlerce avukat gönüllü takip etmek isterken çok sayıda hukuk örgütü, sanatçı, kadın örgütü temsilcisi, siyasetçi, insan hakları savunucusu, emek ve meslek örgütü temsilcisi de duruşma salonunda bulunmak istedi. Ancak her duruşmada olduğu gibi yine salonun küçük olması gerekçesiyle katılımcılar içeri alınmadı.
 
TTB hırkası ile duruşma salonunda
 
Duruşma salonu önünün polislerce kalkanlar ile kapatılması da dikkat çekerken, Şebnem tepki gösterilmesine rağmen yine çok sayıda jandarma eşliğinde duruşma salonundaki yerini aldı. TTB ambleminin bulunduğu hırkası ile duruşmaya katılan Şebnem, savunmasını gerçekleştirdikten sonra avukatları söz aldı.
Anayasaya aykırılık talebi
 
Söz alan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Avukat Öztürk Türkdoğan, Şebnem’e yöneltilen “örgüt propagandası” suçlaması yönünden anayasaya aykırılık talebinde bulundu.
 
‘Hukuki hiçbir dayanak yok!’
 
Öztürk daha sonra, “Bu davada müvekkilin tutuklu yargılanması hukuk ihlali anlamına geliyor. Üst sınırdan cezalandırması kanuni ilkesini karşılamıyor, anayasa aykırı” sözlerini kullandı. Türkiye'nin uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini anımsatan Öztürk, “Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkındaki suçlamalar, tutukluluk kararı ve üst dereceden ceza talebinin hiçbir hukuki dayanağı yok” dedi.
 
 ‘Hak savunucuları sanık sandalyesine oturtulamaz!’
 
 Mahkeme heyetine, “Cumhuriyet savcıları Türkiye’nin sınırında neler olduğunu neden merak etmiyor?” diye soran Öztürk, “İnsan hakları savunucuları araştırma yapılmasına dair çağrı yaptı diye sanık sandalyesine oturtulamaz. Adalet arayan insanları siz yargı yoluyla susturursanız hukuku yok edersiniz, suç toplumu haline getirirsiniz. Son zamanlarda ortaya atılan iddialara bakıldığı zaman durumun ne olduğu zaten anlaşılıyor” diye belirtti. Anayasaya aykırılık taleplerinin ciddi olduğunu vurgulayan Öztürk, mahkemenin yargılama metnini düzenleyen kanun metnindeki ek cümlelerin değiştirilmesini istedi.
 
‘AYM, AİHM, AK kararları uygulanmıyor’
 
Avrupa Konseyi (AK), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarından örnekler veren Öztürk, “2019'da TMK 7/2'ye yapılan ‘Düşünceyi açıklamak suç oluşturmaz’ eklemesini hatırlatıyoruz. Bu niye uygulanmıyor da Dr. Şebnem Korur Fincancı burada yargılanıyor?” ifadelerini kullandı. Üç avukat sınırının devam ettirilmesini hukuka aykırı olarak değerlendiren Öztürk, “Çok daha ağır eleştirilerde bulunmak istemedim. Anayasaya aykırılık talebimizin ciddiye alınmasını istiyoruz” dedi.
 
‘Medya Haber üzerinden suçlama konusu yapılamaz’
 
Daha sonra söz alan avukat Hülya Yıldırım da savunma yaptı. Hülya, “Bizler de hocamızın dediği gibi ısrarcı ve inatçı olacağız. Savcılık tutukluluğun devam kararına ilişkin herhangi bir gerekçe belirtmedi. Müvekkilimiz beyanları nedeniyle suçlanmıyor. Çıktığı TV kanalı ve görseller nedeniyle yargılanıyor. Bu yargılama, TTB’ye yönelik saldırının da bir parçası. Medya Haber TV üzerinden suçlama konusu yapılması da kabul edilemez. Diğer yandan üç duruşmada da davanın anayasaya aykırılığını anlattık. Tüm bunlara karşın ısrarınız, kararların siyasi olduğunu gösteriyor. Biz de ısrarcıyız, suç unsurları oluşmamıştır. Adli kontrol tedbirlerinin neden yetersiz kalacağının gerekçesini ısrarla belirtmiyorsunuz. Buna rağmen açıkça tutukluluğa devam kararı, hukuka aykırı bir karar. Tutukluluk süresinin makul olduğunu söylüyorsunuz, bu sürenin makul olamayacağı ise çok açık” ifadelerini kullandı.
 
Cinayet işleyenlere tahliye, Şebnem’e üst sınırdan ceza talebi!
 
MHP eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine dikkat çeken Hülya, “Sinan Ateş cinayetindeki makul şüpheli daha önce 20 yıl cezası olmasına rağmen tahliye edilmiş. Bu kişilerin pişmanlık duymadığını dahi belirtmesine rağmen bizim müvekkilimizin daha riskli olmasını gerektiren durum nedir?” diye sordu. Hülya, “Bilime de avukatlığa da sınır belirlemeye çalışıyorsunuz. Kabul etmiyoruz. Dr. Şebnem Korur Fincancı insan onurunu korumuştur. Şimdi sıra sizde” sözleriyle savunmasını bitirdi.
 
Duruşma savcısı HSK’ye şikayet edildi
 
Şebnem’in bir diğer avukatı Meriç Eyüboğlu da, “Duruşma tarihlerinin aralıklarına baktığımızda sanırım niyetiniz çok hızlı bir şekilde davayı sonlandırmak” sözleriyle savunmasına başladı. “Ne söylersek söyleyelim bir kara delik var sanki karşımızda.19 Ekim’den bu yana gelen sürecin tamamı böyle” diyen Meriç, “Soruşturma savcısına dönük çok ciddi hukuki eleştirilerimiz var. Müvekkilin üç sayfalık iddianamede hangi fiili ve ya eylemi nedeniyle suç işlediğini göstermeyen soruşturma savcısı, ‘Olur da tahliye olur, ne olur ne olmaz’ diyerek bir de ‘örgüt üyeliği’ soruşturması açtı. Böyle bir savcıyı her seferinde anmayalım da ne yapalım” dedi. Duruşma savcısıyla ilgili şikayetçi olduklarını ifade eden Meriç, “Duruşma savcısının duruşmadaki delilleri tespit etmeden, yargılanan kişileri dinlemeden, öncesinde hazırladığı mütalaa ile davaya gelmesi adil yargılamaya da etik ilkelere de aykırıdır. HSK’ye disiplin ve görevi ihmal maddesinden şikayetçi olduk” diye konuştu.
 
Suç değil, ifade özgürlüğü!
 
Şebnem’in yargılanma şekli ile ülkedeki herkese bir mesaj verilerek susmalarının telkin edildiğini dile getiren Meriç, “Şebnem hem kendisi hem de temsil ettiği kurumlar nedeniyle, verilecek cezanın sadece ona verilmeyeceği de aşikar. Buna gerek yok tabii. Hiç tereddütsüz bir beraat kararı verilmesi gerekiyor. Diyelim ki Medya Haber TV’ye çıkmak suç, böyle olsa bile ifade özgürlüğü kapsamındadır. Karar ne olursa olsun, bunları da tarihe not ediyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Bu kararlarla size de parmak sallıyorlar!’
 
Yargılamaya son vermek üzere Şebnem’e son kez söz veren mahkeme başkanına avukatlar itiraz etti. Mahkeme başkanı bunun üzerine Şebnem’in avukatlarından Öztürk Türkdoğan’ın anayasa aykırılık talebine karşı bir avukatın daha savunma yapmasına karar verdi. Daha sonra avukat Özkan Yücel, ilk günden bu yana hedef gösterilerek sürdürülen bir “yargılama” yapıldığına dikkat çekti. Özkan, “Bu ülkede artık siyasetin toplumu dizayn etmesi yargı eliyle yapılıyor. Size de aynı şeyi söylüyorlar, istemedikleri bir kararın verildiği mahkemeyi dağıtmıyorlar mı? Nasıl Şebnem’i tutuklamakla bu ülkedeki bütün topluma parmak sallıyorlarsa, bu kararlarla size de parmak sallıyorlar. Bir talepte bulunduk, cumhuriyet savcısına bile mütalaan nedir diye sormadınız. Kendi başınıza yapıyorsunuz ama hukuk böyle bir şey değil” dedi.
 
‘Sessizliğiniz, teslimiyetin sessizliği’
 
Adil bir kararın çıkacağı konusunda endişeli olduklarını söyleyen Özkan, “Bu sessizliğiniz, teslimiyetin sessizliği gibi geliyor bana. Umarım yanıltırsınız bizi ve hukuka uygun bir karar verirsiniz. Çünkü bu dosya artık tutukluluğun devam edebileceği bir dosya değil” diye belirtti.
 
‘Bitmedi bu kavga, sürecek’
 
Yargılamaya son vereceğini yineleyen mahkeme başkanı son kez Şebnem’e söz verdi. Şebnem duruşmayı izleyen herkese teşekkür ederek, “Bu hukuki değil, siyasi bir dava. TTB’yi, demokratik ilkelerimizi, toplumun haklarını arama iradesini yok etmeyi hedefliyor bu dava" dedi. Şebnem ayrıca, “Dün Çalışan Gazeteciler Günü’ydü. Aslında Türkiye’de Çalışan değil Yargılanan Gazeteciler Günü olması lazım” diyerek gazetecilerle dayanışma duygularını dile getirdi.
 
Şebnem, Adnan Yücel’in “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” adlı şiiri ile konuşmasını sonlandırdı: 
Bin kez budadılar körpe dallarımızı 
Bin kez kırdılar. 
Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz 
Bin kez korkuya boğdular zamanı 
Bin kez ölümlediler 
Yine doğumdayız işte,  yine sevinçteyiz. 
Bitmedi daha sürüyor o kavga 
Ve sürecek 
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
 
Salondakiler bu esnada Şebnem’e alkışlarla karşılık verdi.
 
 Ara verildi
 
 Ardından mahkeme başkanı kararı açıklamak üzere duruşmaya 45 dakika ara verdi.
 
 
 
 

Etiketler:

dava