Melek Avcı 

 

ANKARA - Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Canan Çalağan, 8-9 Eylül’de güçlü kadın örgütlülüğünü örme temeliyle büyük kadın konferansına gittiklerini söyleyerek, “ Tekçi ve inkârcı erkek egemen iktidarların tümüne olduğu gibi AKP iktidarının kadın ve Kürt düşmanı politikalarına karşı da Yeşil Sol Parti çatısı altında yürüttüğümüz mücadele ile güçlü bir cevap üretmeye ve bu topraklara özgürlüğü, barışı, adaleti getirmek için üzerimize düşün sorumluluğu yerine getirmeye kararlıyız” dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), 14 ve 28 Mayıs genel seçimlerinin ardından yeniden yapılanma sürecine girdi. Tüm bileşen ve kadrolarıyla yeniden yapılanma sürecini işletmek ve yeni dönem hattını belirlemek için konferanslar, çalıştaylar ve halk toplantıları gerçekleştirildi. Hala konferans sürecinde olan Yeşil Sol Parti, 8-9 Eylül’de merkezi kadın konferansını gerçekleştirecek.

 

Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Canan Çalağan, bugüne kadar yapılan konferans ve toplantıların sonuçlarını ve 8-9 Eylül’de yapılacak merkezi kadın konferansının temel gündemlerini değerlendirdi. 

 

8-9 Eylül’de büyük kadın konferansı

 

Büyük kadın konferansını “İsyanımızla örgütleniyor, özgürlüğümüzü savunuyoruz” şiarıyla 8-9 Eylül’de yapacaklarını söyleyen Canan, bu konferansın yeniden yapılanma sürecinin önemli bir aşamasını ifade ettiğini söyledi. Canan, “Seçimlerin ardından yaptığımız değerlendirmeleri daha evvel de halkımızla ve kamuoyuyla paylaşmıştık.  Tüm manipülasyon çabasına rağmen mevcut iktidar seçimlerden başarıyla çıkamamıştır, toplumun yarısından fazlası bu iktidara ve uyguladığı savaş, rant ve talan politikalarına onay vermediğini açıkça ortaya koymuş;  başta Kürt halkı olmak üzere ezilen, yok sayılan tüm halklar, kadınlar, emekçiler ve gençler değişimden yana iradesini sandıkta da göstermiştir. Son derece adaletsiz ve anti demokratik koşullarda gerçekleşmiş olmasına ve türlü şaibelerle dolu olmasına rağmen sandıktan çıkan sonucun gerçekliği budur. Dahası iktidar bu gerçekliği örtmenin bir aracı olarak tartışmanın odağına muhalefeti koyarak toplumu manipüle etmeye çalışıyor. Tüm bu dışımızda gelişen tablo bir yana bizler Yeşil Sol Parti olarak 14-28 Mayıs seçimlerinden 3. Parti olarak çıkmış olsak da ortaya koyduğumuz hedeflere ulaşamadığımız da bir gerçeklik” dedi. 

 

‘İl konferans toplantıları sürüyor’

 

Seçim sonrası girilen yeniden yapılanma sürecinin kadın eşitliği ve özgürlüğü ilkesine uygun ve paralel olarak yürütüldüğünü dile getiren Canan, “Buradan hareketle, her türlü baskı, gözaltı ve yıldırma politikasına rağmen iradesine sahip çıkan Yeşil Sol Parti olarak, dayandığı siyasal geleneğe inanan, demokrasi, eşitlik, özgürlük, adalet ve onurlu bir barış talebi etrafında kenetlenen halklarımıza duyduğumuz sorumluluk gereği seçim sonuçlarını eleştirel, özeleştirel temelde ele aldık ve kapsamlı bir yeniden yapılanma süreci içine girdik. Farklı düzeylerde örgütsel mekanizmalarımız içinde eksikliklerimizi, yetersizliklerimizi ortaya koyduk. Tüm il ve ilçe örgütlerimizle toplantılar gerçekleştirdik. Ardından halkımızın eleştirilerini ve eksikliklerin nasıl giderileceğine dair önerilerini, beklentilerini açığa çıkarmak için halk toplantıları gerçekleştirdik. Tüm bu süreçler kadın eşitliği ve özgürlüğü ilkemize uygun biçimde özgün kadın toplantıları,  buluşmaları ve karma toplantılar şeklinde paralel yürütüldü.  Toplantılardan çıkan temel sorun alanları üzerine odaklanmış tartışmalar yürütmek ve konferanslar sürecini güçlendirmek üzere iki merkezi kadın çalıştayı gerçekleştirdik. Tüm bu sürecin sonunda hali hazırda il konferans hazırlık toplantılarımız devam ediyor. İllerde konferans hazırlıkları tamamlandıktan sonra buralardan çıkan sonuçlar üzerinden merkezi kadın konferansımızı yapacağız” sözlerini kullandı.

 

‘Eril Meclis’e karşı güçlü kadın örgütlenmesi temel konulardan’

 

Mevcut Meclis yapısının erkek egemenliği düşünüldüğünde kadın düşmanı politikaların artarak devam edeceğini söyleyen Canan, buna karşılık olarak konferanslarda güçlü bir kadın örgütlenmesinin ele alınacak temel konu olduğunun altını çizdi. Canan, “Mevcut iktidar bloğunu bir araya getiren uzlaşma zemininin ana akslarından birinin tam da kadın karşıtlığı olduğu ortadadır. Yine iktidarın bugün ülkeyi içine soktuğu çoklu krizin kadınlar üzerinde çok daha yıkıcı sonuçları olduğu biliniyor. Özel savaş politikaları, derin yoksulluk, ekolojik kıyım ve nicesi gibi politikaların kadına daha da artan şiddet, sömürü ve tahakküm biçimleri olarak döndüğünü kadın mücadelesi deneyimlerinden biliyoruz. Tüm bu öngörüler yanında Yeşil Sol Parti olarak,  yaşadığımız coğrafya gerçekliğinde Kürt kadın hareketi ve sosyalist kadın hareketinin, feminist mücadelenin içinden gelen, bu köklü mücadele deneyimini bünyesinde taşıyan bir partiyiz. Güncel olarak Kurdistan’da, Ortadoğu’da, Türkiye’de ve dünyada en dinamik toplumsal hareketin de kadın özgürlük hareketi olduğu ve tüm yerkürede erkek egemen iktidarları sarsan bir mücadelenin kadın eliyle, kadınlar öncülüğünde yürüdüğü de biliniyor. Bu tespitlerden hareketle konferanslarda, süreci karşılayacak daha güçlü bir kadın örgütlenmesinin yol ve yöntemleri, ele alacağımız temel konuların başında yer alacak” diye belirtti.

 

‘Tüm dünya siyasi partilerine örnek olacak durumdayız’

 

Erkek egemen sisteme karşı mücadele etmek için sürekli kendini büyüten bir kadın mücadelesinin şart olduğunu kaydeden Canan şu sözleri kullandı: “Biz kadın eşitliği ve özgürlüğünü, mücadelesini yürüttüğümüz yeni yaşamın olmazsa olmaz belirleyeni olarak ele alıyoruz, dolayısıyla partimiz içinde de bu perspektife denk bir yapılanma inşa ettik. Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet, özgün kadın meclislerimiz, fermuar sistemi gibi uygulamaları hayata geçirmiş ve bu haliyle tüm dünyadaki siyasi partilere örnek olacak bir parti durumundayız. Bununla beraber toplumsal yaşamın derinlerine işlemiş ve kendini sürekli yeniden üreten erkek egemen zihniyete karşı sürekli kendini büyüten bir kadın örgütlülüğü ekseninde mücadele edilmezse cinsiyet eşitliği ve özgürlüğünü esas alan bir toplumsallığın kurulamayacağının da bilincindeyiz. Buradan hareketle partimiz içinde en yerelden, mahalle meclislerimizden, iş yerlerine tüm yaşam alanlarını saran kadın örgütlülüğümüzü nasıl daha da güçlendireceğimizi tartışacağız. Kadın örgütlenmemizde aksayan yönleri çözmek,  mekanizmalarımızın işlerliğini artırmak, daha demokratik, katılımcı ve güçlendirici hale getirmek için güçlü kararlaşmalara gideceğiz.

 

Kongrede neler ele alınacak?

 

Diğer yandan bugüne kadar olageldiği gibi güçlü kadın ittifakları, mücadele birlikleri kurarak kadın eşitlik ve özgürlük mücadelesini partimizi de aşan bir çoğulculukla nasıl daha güçlü inşa edeceğimizi konuşacağız. Farklılıklarına rağmen iktidarın cinsiyetçi politikalarından zarar gören, eşitlik ve özgürlük mücadelesi ekseni etrafında bir araya gelebileceğimiz tüm kadınlara ulaşmanın ortak talepler etrafında birlikte yol yürümenin olanaklarını yaratmak için yapılması gerekenleri değerlendireceğiz. Bu noktada bir kongre partisi olduğumuz gerçekliğinin fikri ve örgütsel bakımdan zayıfladığı tüm toplantılarımızda açığa çıkan bir belirleme oldu. Kongre ve parti kadın meclislerimizin ilişkisi ve iş bölümü önemle ele alacağımız bir başka başlık olacak. Eğitim sürecimizi özeleştirel bir süzgeçten geçirdik. Hem siyasette rol alan arkadaşlarımızın derinlikli bir mücadele niteliğine kavuşması, hem yerelinde kadınlara ulaşarak kitlesel kadın örgütlenmesinin parçası kılınması hem de parti zemininde halen varlığını sürdüren erkek egemen zihniyetin dönüştürülmesi için özgün ve karma kadın eğitimlerinin zorunluluğu bir kez daha önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıktı. Eğitim sürecini sürekli ve en yerelde güçlendirici bir mekanizma olarak nasıl yeniden inşa edeceğimiz de önemli bir tartışma konusudur.”

 

‘Kadın ve Kürt düşmanı politikalara karşı Yeşil Sol’

 

Yürüttükleri köklü mücadelenin tüm toplumsal kesimler ve hatta ekosistem için yaşam umudu olduğunu söyleyen Canan, kadının özgürlüğünün toplumsal özgürlüğün ön koşulu olduğunu ifade etti. Canan, “Sonuç itibariyle daha evvel de ifade ettiğimiz gibi kadınlar olarak yürüttüğümüz eşitlik ve özgürlük mücadelesi, köklü bir tarihsellikten beslenerek tüm haklılığı ve meşruluğu ile yalnızca kadınlar için değil ezilen, sömürülen, yok sayılan, inkâr edilen kırıma uğrayan tüm toplumsal kesimler, halklar ve hatta ekosistem için yaşam umududur.  Tekçi ve inkârcı erkek egemen iktidarların tümüne olduğu gibi AKP iktidarının kadın ve Kürt düşmanı politikalarına karşı da Yeşil Sol Parti çatısı altında yürüttüğümüz mücadele ile güçlü bir cevap üretmeye ve bu topraklara özgürlüğü, barışı, adaleti getirmek için üzerimize düşün sorumluluğu yerine getirmeye kararlıyız. Biliyoruz ki tüm toplumsal sorunlar kadınlar ve erkekler arasında kurulan tahakküme dayalı güç ilişkilerinden beslenir, dolayısıyla kadınların özgürlüğü toplumsal özgürlüğün önkoşulu durumundadır. Bu eksende kadın özgürlüğüne dayalı demokratik ve ekolojik bir yaşamın inşası için çıktığımız yolu aynı kararlılıkla, kendimizi her an yeniden inşa ederek yürümeye kararlıyız. Konferanslarımız bu moral ve motivasyonla en güçlü kararlaşmalara ulaşacak, temel hedefimiz budur” diye konuştu.