Melek Avcı

 

ANKARA - 1 Ekim’de Meclis’in açılmasıyla birlikte ikinci yasama yılında yeni bir anayasa vurgusu AKP-MHP tarafından gündeme getirildi. Hem genel seçim sürecinde hem de sonrasında yasa değişikliklerinde kadınların kazanımlarının ve haklarının gaspı sıkça dile getirilmişken yeni anayasanın kadınlara ve halklara eşitlik ve özgürlük getirmeyeceği ortada.

 

1 Ekim’de ikinci yasama yılının başlamasıyla birlikte yeni Anayasa sinyalleri AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından verildi. Meclis’in açılışında yaptığı konuşma ile Meclis’teki partileri yeni Anayasa’ya destek vermeleri için çağrıda bulunan Tayyip Erdoğan, sil baştan bir anayasa yapmak istediklerini yeniden dile getirdi. Anayasa değişikliği için gereken Meclis üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun toplamda 360 milletvekilinin gizli oyuna sahip olmayan AKP-MHP ittifakı değişiklik için diğer partilerin oyuna ihtiyaç duyuyor.

 

Anayasa değişikliği için 360 milletvekili arayışı

 

Anayasa değişikliğine destek isteyen AKP’nin istediği yeni Anayasa da ise en çok kadınların kazanımlarının hedef alındığı bakanlıkların ve AKP sözcülerinin yaptığı açıklamalarda önümüze çıkıyor. Özellikle Medeni Yasa’nın baştan sona ataerkil sisteme göre inşa edilmesi, başörtüsünün yasalaştırılması, boşanma davalarında arabulucunun devreye sokulması ve kadınların nafaka haklarını gasp önümüzde duran tehlikelerden. Meclis’in açılışıyla birlikte ikinci yasama yılında vurgu yapılan Anayasa değişikliği önümüzdeki günlerde Meclis’e taşınacak gibi duruyor. Kadın kazanımlarına saldırı ile donatılmış “hayali Anayasa taslaklarının” ise halkların eşitlikçi, laik ve özgürlükçü bir çizgiden uzak; daha çok kutuplaştırıcı ve kadınlara saldıran bir çizgide tasarlanmak istendiği ortada duruyor.

 

Kazanımları ve halkları hedef alan anayasaya karşı

 

Muhalefetin ve Cumhur İttifakı dışında kalan diğer milletvekillerinin yeni Anayasa’ya yaklaşımları ve tartışmalara olan katılımları henüz net olmasa da Yeşil Sol Parti kadın kazanımlarını hedef alan ve halkların eşitlikçi ve özgürlükçü yaşamını hiçe sayan bir Anayasa’dan yana olmayacaklarını birçok defa dile getirdi. Hem başörtüsü tartışmalarında hem de 6284 sayılı yasa gibi kazanımlara karşı kadınların taleplerini dinledi. Muhalefet partilerinin vekilleri de kadın kazanımlarını ve laikliği öncelediklerini dile getirmişti. Bununla birlikte yeni Anayasa tartışmalarının Meclis’te nasıl ilerleyeceği, ortak bir Anayasa’da buluşulup buluşulmayacağı ise bilinmiyor. Zira iktidarın söylemlerine göre hazırlanmışsa bu taslak, partilerin oy vermeyeceği görülüyor.

 

Kadınlar Meclis’te Anayasa için faaliyet yürüttü

 

Siyasi partiler arasındaki durumun yanı sıra kadınlar anayasa değişikliğinde hedef alınan haklarına karşı direnişlerini ise sürdürüyor. “Yasalara dokunma uygula” şiarıyla yürüyen mücadelede geçtiğimiz hafta kadınlar Meclis’e giderek tüm kadın milletvekilleri ile görüşme gerçekleştirmeye çalıştı. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Emek Partisi (EMEP) ve Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) kadın vekillerle görüşen kadınlar, kadın haklarını gasp eden ve kazanımları hiçe sayacak olan bir Anayasa değişikliğine karşı kendilerini tutum almaya çağırdı.

 

HÜDA PAR Meclis’inde anayasa yapılır mı?

 

14 Mayıs seçimlerinin ardından HÜDA PAR’ın da dahil olduğu Meclis’te yeni bir anayasanın tartışmaya açılması kadınlar tarafından kabul edilmiyor. Yapılan görüşme ve açıklamalarda özellikle, “Bu Meclis’te anayasa yapılamaz” söylemi etrafında birleşen kadınlar AKP’nin kendi anayasasını getirdiğini defalarca dile getirdi. Birçok baskı, şiddet ve ifade özgürlüğü ihlallerinin arasında gerçekleştirilmeye çalışılan değişikliğinin demokratik ve özgürlükçü olacağına ilişkin büyük şüpheler söz konusu. Keza AKP-MHP’nin sürekli kadını ve halkları hedef ve şiddet tahtasına oturtan söylemlerinin gölgesinde “demokratik” dedikleri anayasanın ne kadar demokratik olacağı aşikar.