Kadınlar Nagihan Akarseli andı: İzindeyiz 2024-10-04 20:28:05   İSTANBUL- Akademisyen ve gazeteci Nagihan Akarsel’in katledilişinin 2'nci yıldönümü dolayısıyla kadınlar öncülüğünde gerçekleştirilen imza günü etkinliğine yoğun ilgi hakim olurken, “Bu katliamın hesabını mücadele ederek vereceğiz” denildi.   Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Jineoloji Atölyesi, Kültür Sanat Edebiyat Derneği ve Tevgera Jinên Azad (TJA) ve birçok kadın öncülüğünde akademisyen ve gazeteci Nagihan Akarsel’in katledilişinin 2'nci yıldönümü dolayısıyla İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan Mezopotamya Kültür Merkezi’nde  (NÇM)  "Kül Kokusu" adlı kitabın imza etkinliği gerçekleştirildi. Kadınlar öncülüğünde organize edilen etkinliğe her kesimden kadın yoğun ilgi gösterdi. İmza etkinliğinin düzenlendiği salon Nagihan Akarsel’in fotoğraflarıyla donatılırken, “Bu dünyaya kadın ruhu dokunmalı ya da bu dünya kadın ruhuyla dokunmalı”,  “Jin Jiyan Azadî”,  “Çağın duygu ve düşünce çağlayanına çağıran bir sese ihtiyacımız var” pankartları asıldı.     Saygı duruşuyla başlayan etkinlikte Jineoloji Akademisi’nden İlknur İnanç açılış konuşmasını yaptı. Nagihan Akarsel’in ömrünü mücadeleye veren Kürt kadın gazeteci olarak büyük bir emek ve miras olduğunu ifade eden İlknur, “’Jin jiyan azadî’ sloganıyla başlayan bir öncü kadındı. Karanlığa karşı sesini yükselten bir kadındı. Gittiği her yerde kadınlardan hikayelerini dinlerdi.  Çalışmalarına devam ederken 11 kurşunla katledildi. Katliam politikalarının hedefi oldu.  Bu katliamın hesabını mücadele ederek vereceğiz” dedi.   ‘Hakikat mücadelesinin her koşulda nasıl vereceğimizi onlardan öğrendik’   MKG adına söz alan Diren Yurtsever, “Hepimizin Nagihan Akarsel için söyleyeceği çok şey var. Nagihan Akarsel’in en yakın arkadaşları onun hep bir arayışta olduğunda söylüyorlar. Hep bir anlam arayan bir arkadaştı. Yürüttüğü kadın mücadelesinde hep bir arayışı oldu. 7 Ekim Gurbetelli Ersöz’ün ölüm yıldönümünde biz Kürt kadın gazeteciler de Gurbetteli’nin ve Nagihan’ın izinde olduk. Gurbettelli, ‘Kendimden başlayarak kadını güzelleştireceğim’ diyordu. Hem Nagihan hem de Grubetelli’nin biz Kürt kadın gazetecileri güzelleştirdiğini düşünüyorum. Kürt kadın kimliğini ve Kürt kadın gazetecilerin mücadele tarihine muazzam katkıları oluyor. Bizlere bıraktığı mirası açtıkları bu yolda onların hakikat mücadelesini yürüteceğimizin sözünü veriyor ve söylüyoruz. Hakikat mücadelesinin her koşulda nasıl vereceğimizi onlardan öğrendik” dedi.   Daha sonra ise MKM çalışanları Dilan Suyu ve Zelal Suyu tarafından Nagihan Akarsel’in “Bekleyiş”  şiiri okundu.   ‘Nagihan’ı ne kadar anlatsam eksik kalır’   Devamında söz alan siyasetçi Sebahat Tuncer, etkinliğe katılan herkesi selamlayarak ve katledilen basın emekçilerini anarak sözlerine başladı. Kürt gazetecilerin haber takibi yapmak için gittikleri alanlarda katledildiğini söyleyen Sebahat, “Eğer hakikat yolcusuysak öncelikle yaşanan bu gerçekliği açığa çıkartmak gerekiyor. Nagihan’ı ne kadar anlatsam eksik kalır.  Ailesi için farklı bir anlam ifade eder, arkadaşları için farklı anlam ifade eder, okul arkadaşları için farklı bir anlam ifade eder. Konya'da doğup büyüdü ve orada erkek egemen zihniyetine karşı da büyük bir mücadele yürüttü. Bir kadın olarak yaşanan adaletsizliği ve haksızlığı görerek mücadele etti. Biz kadınlar olarak yaşadığımız erkek egemen daha doğduğumuz andan itibaren bizlere kadınlık rolleri biçildi. Nagihan bunu kabul etmedi. Kendisine kader olarak sunan bu rolleri kabul etmedi ve baş kaldırdı” şeklinde konuştu.    En büyük cevap: Kadın dili ve felsefesini büyütmek!   Nagihan 11 kurşunla katledildiğine dikkat çeken Sebahat, Nagihan’ın hem kadınlar için hem de Kürt halkının hakikati için mücadele ettiğini ve hakikatin ortaya çıkması için yıllarca mücadele yürüttüğünü dile getirdi.  Sebahat , “Nagihan Ortadoğu’nun  halkları ve kadınların özgürlük geçeceğini yazıyordu. Neden Kürtler bunları yaşıyor. Hakikati ortaya çıkartmak ve mücadele etmek bizim sorumluluğumuzdadır. On binlerce insan yaşamını yitirdi.  Bu gün yaşadığımız ekoloji, ekonomi, kadın ve çocuk katliamının sonucu savaştır. Demokrasi mücadelesini yükseltmemiz gerekiyor. En büyük cevap kadın özgürlükçü dili ve felsefeyi büyütmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.   İmralı tecridine dikkat çekildi   “Barışın yolu nereden geçer bir halkın sesi olmaktan geçer” diyen Sebahat, 13 Ekim de Amed’e gerçekleşecek olan “Özgürlük” mitingine  dikkat çekerek şöyle konuştu: “Savaş politikası sadece Kütleri etkilemiyor. Bütün toplumu etkiliyor. Kadınlar ve çocuklar katlediliyorsa demokrasinin olmadığını gösteriyor. Nagihan bunu yazdığı için katledildi. Biz buna itiraz etmek, barışa ses vermek gerekiyor. Barıştan yana olan adaletsizliğe hayır diyen her herkesin bu mitingte olmaları gerekiyor. Türkiye halklarının da mücadelesi olmalı.  Halklar barış istiyorsa buna anlam vermek ve barış mücadelesine anlam vermek gerekiyor.”   Kadınla öncülüğünde organize edilen etkinlikte, Nagihan'ın "Kül Kokusu" adlı kitabı siyasetçi Sebahat Tuncel tarafından imzalanmasının ardından etkinlik sona erdi.