‘Kürt halkı kayyımları tarihin çöp sepetine atmaya ant içmiştir!’ 2024-11-26 21:01:20   ANKARA - DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçiyğit, Dersim ve Ovacık’ta kayyım atamalarına “Kadın düşmanı, halk düşmanı, Kürt düşmanı, Alevi düşmanı bir iktidardan ancak ve ancak sizin bu kayyumcu, darbeci, hukuksuz anlayışınız çıkar. Ama merak etmeyin. Kürt halkı yediden yetmişe sizin kayyumlarınızı tarihin çöp sepetine göndermek için and içmiş” sözleriyle tepki gösterdi.    Meclis Genel Kurulunda konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit kayyım atamalarına dikkat çekti.     ‘Zerre utanmanız yok’   AKP’nin 31 Mart yerel seçimlerinin ardından sarf ettiği “Mesajı aldık, söylediğinizi anladık, kendimizi gözden geçireceğiz” söylemini hatırlatan Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Biz de herhâlde gerçekten hukuka dönecekler, demokrasiye dönecekler. Muhtemelen, herhâlde bundan sonra Anayasa'yı uygulayacaklar  gibi iyimser yorumlar yaptık ama ne kadar büyük yanıldığımızı, bu iyimserliğin, aslında AKP gibi bir parti söz konusu olduğunda asla olmaması gerektiğini bir kez daha bütün Türkiye halkları gördü. 22 Kasım’da Dersim'e kayyum atadınız, hem Dersim Belediyesine hem de Ovacık'ta CHP'li Ovacık Belediyesine kayyum atadınız yani bir kez daha halkın haklarını gasbettiniz, bir kez daha iradeyi gasbettiniz, bir kez daha demokrasiye darbe yaptınız ve bundan zerre kadar utanmıyorsunuz, bundan zerre kadar sıkılmıyorsunuz. Kendiniz için hukuksuzluğu bir yol bellemişsiniz, kanunsuzluğu bir yol bellemişsiniz” dedi.    ‘Dersim ne Türk ne Sünni zorla mı yapacaksınız’   Bir Dersimli olarak tarihten beri Dersim halkına yapılmadık zulüm kalmadığına tanıklık ettiğini söyleyen Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Yüz yıllık Cumhuriyet tarihi aslında Kürde neyi reva görmüş, Aleviye neyi reva görmüş, ötekiye neyi reva görmüş  diye soracak olursak işte, Dersim onun cevabıdır. Peki, Dersim neden bu kadar özel? Çünkü siz bu coğrafyada Kızılbaş Aleviliği yok etmek istiyorsunuz, siz Kürt Aleviliği, rehak inancını bu topraklardan söküp atmak istiyorsunuz. Bakın, saldırı üzerine saldırı yapıyorsunuz; bir taraftan Kültür Bakanlığına bağlı uyduruk bir Alevi Bektaşi Kültür Bakanlığı mı- Müdürlüğü kurmuşsunuz gelip Dersim gibi Kızılbaş Aleviliğin merkezinde Horasan ve Türklük üzerinden, İslam ve Türklük üzerinden, Sünnilik ve Türklük üzerinden bir öğreti yapıyor, anlayış söylüyor. E, arkadaşım, Sünni değil, Dersim Sünni değil, zorla mı yapacaksınız? Dersim Türk değil, zorla mı yapacaksınız? Değil” sözlerini kullandı.   ‘İştahınızı rant kabartıyor’   İktidarın aynı zamanda bölgenin kaynaklarına da çökmek niyetinde olduğunu vurgulayan Gülistan Kılıç Koçyiğit devamında şunları söyledi: “Bakın, meseleniz sadece Dersim'in kültürünü, tarihini yok etmek de değil; aynı zamanda oradaki kaynaklara da çökmek istiyorsunuz. Şimdi, tespit etmiş sizin uluslararası tekelleriniz ve onun yerli iş birlikçi maden şirketleri, bütün, Munzur Dağları'na maden sahasını açmak istiyorsunuz. Munzur Baba'nın, Munzur Gözeleri'nin statüsünü değiştirdiniz, birinci derecede sit alanı olmaktan çıkardınız. İşte, bunun için Mustafa Sarıgül'ü koltuğundan ettiniz ve kayyum atadınız. Çünkü Ovacık'ta iştahınızı kabarttıran maden şirketleri var, orada maden damarları var ve siz oranın yer altı, yer üstü bütün kaynaklarını sömürmek istiyorsunuz. Ama şunu da söyleyelim: Şimdi, 38'de yaptınız, ne oldu? Bizim Pir'imiz Seyit Rıza darağacına çıktığında ilmeyi boynuna geçirip taburesine kendisi ayak vurdu ya! Size boyun mu eğdi, size yalvardı mı? Yalvarmadı. Bakın, Kerbelâ'dan bugüne nice Yezidler gördük, nice Muaviyeler gördük, nice firavunlar gördük ama asla ve asla Hüseyini duruştan vazgeçmedik. Boynumuzu verdik, başımızı verdik ama baş eğmedik, eğmeyiz de, eğmeyiz de! Sanmayın ki Dersim'i alırsınız! Almazsınız. Bütün halkın nefretini bir kez daha kazandınız. Bir kez daha o kurduğunuz... O kayyum efendiniz var ya, kendini neyle koruyor biliyor musunuz? Beton duvarlarla.”   ‘Günü gelince tarihi cevabı alacaksınız’   Niye betonun arkasına, niye beton bariyerin arkasına saklanıyorsunuz? Çünkü gaspçısınız çünkü meşru değilsiniz çünkü halk sizi seçmedi çünkü siz atanmış bir memuru getirip orada halkın iradesinin üzerine oturtmaya çalışıyorsunuz, bunun için beton bariyerlerle belediyenin etrafını kapatıyorsunuz.  Ve şunu unutmayın: Günü geldiğinde, bu halk yarın da öbür gün de sonraki gün de siz o sandığı kurduğunuzda o sandıktan size o tarihî cevabı verecek ama hukuksuzluğu yol eylemişsiniz; hem kayyum atıyorsunuz hem de kayyum hukuksuzluğunu protesto edenleri, anayasal demokratik hakkını kullananları işkenceyle gözaltına alıp tutukluyorsunuz. Ne diyelim biz size ya, ne diyelim! Söyleyecek söz bırakmadınız; tuz koktu, su çürüdü, söz bitti. Bundan sonra mücadele, mücadele, mücadele!   ‘Belediyelerin kaynakları yandaş şirketlere harcandı’   Bakın, haksız ve hukuksuz bir iş yapıyorsunuz, bunu siz de çok iyi biliyorsunuz. Bize göre değil, herkese göre. Anayasa'ya aykırı bir iş yapıyorsunuz. OHAL döneminde çıkardığınız hukuksuz, kanunsuz bir maddeyi, bir kanun hükmünde kararnameyi yasalaştırdınız. Bakın, diyor ki: ‘Kamu kaynaklarını halka harcamak.’ Ben size söyleyeyim: Kamu kaynaklarını halka harcamadınız, kamu kaynaklarını Mardin'de ve diğer bütün belediyelerimizde, Diyarbakır'da, el koyduğunuz o belediyelerimizde yandaş şirketlere harcadınız. Fıstıkların, leblebilerin, yok saatlerin, yok tespihlerin, yok baklavaların parasını bizim halkımız ödedi, siz de yediniz, yediniz, yediniz! Birincisi bu. İkincisi: Şimdi, istisnai bir durummuş. İstisnai bir durum değil, tam 148 defa kayyum atamışsınız son atamalarla beraber. 148 defa yapılan bir şey nasıl istisnai olur? İstisnai değil.  Üçüncüsü: Siz, görevleri sırasında yaptıkları usulsüz bir işlemden dolayı hiçbir belediye başkanımızın yerine kayyum atamadınız. Açılan hiçbir soruşturma ve kovuşturmada bizim belediye eş başkanlarımıza yönelik tek bir kuruş zimmet, görevi kötüye kullanma, irtibat ya da evrakta sahtecilik gibi bir suç yoktur ve siz bunu çok iyi biliyorsunuz.    'Kadın düşmanı iktidar'   Diğer bir mesele de eş başkanlığa ilişkin. Eş başkanlığı yasal olarak değil, biz seçilmiş belediyelerimizde eşit temsiliyet ve birlikte yönetim modeline uygun olarak uyguluyoruz. Sizde gerçekten bir demokrasi anlayışı olsaydı. Şimdi, sizde demokrasiye, kadın özgürlük mücadelesine yönelik zerre kadar saygı olsa siz zaten eş başkanlığı hedef almazsınız ama hedef alıyorsunuz. Neden? Çünkü siz kadın düşmanı bir partisiniz. Kadın düşmanı, halk düşmanı, Kürt düşmanı, Alevi düşmanı, işçi düşmanı, emekli düşmanı, yoksul düşmanı, çocuk düşmanı bir iktidardan ancak ve ancak sizin bu kayyumcu, darbeci, hukuksuz anlayışınız çıkar. Ama merak etmeyin. Kürt halkı yediden yetmişe sizin kayyumlarınızı tarihin çöp sepetine göndermek için ant içmiş. Bin kere atasanız da, bin birincide göndereceğiz!”