İzmir’de komplo konulu söyleşi 2025-02-15 16:54:56       İZMİR – İzmir’de demokratik kurumlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik  komplonun 26’ncı yıl dönümü dolayısıyla söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşide barışın sağlanması için mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı.     İzmir’de demokratik kurumlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun 26’ncı yıl dönümü dolayısıyla söyleşi gerçekleştirdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir il binasında gerçekleşen söyleşiye, Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Barış Anneleri İnisiyatifi’nin yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü ve yurttaş katıldı. Söyleşi, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.   ‘Kadınlar barışın sağlanması için çalışmalı’   Burada konuşan Barış Anneleri İnisiyatifi sözcüsü Behiye Yalçın, barışın sağlanması için herkesin çalışması gerektiğini ifade ederek “Barışın sağlanması için güçlü durmamız gerekiyor. Eğer güçlü bir duruş sergilersek barış için sokaklarda olursak işte o zaman her şeyi yapabiliriz. Barışın yükü savaştan ağırdır. Burada en büyük sorumluluklardan biri de annelere düşüyor. Bugün kadınlar, anneler bu mücadele sayesinde sokaklara çıkıyor, sesini duyuruyor. Geçmişte evimizden bile çıkamıyorduk. Bugün bizim için ‘kadınlar vardır ve kadınlar her şeyi yapabilme gücüne sahiptir^’ diyen bu mücadele için kadınların daha çok mücadele etmesi ve sokaklara çıkması gerekiyor. Kadınlar barışın sağlanması için sorumluluk almalı ve çalışmalı” dedi.   Ardından söz alan ve uluslararası komplonun nasıl başladığını anlatan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Halil Coşkun, daha sonra PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride dair konuştu. Halil Coşkun, Abdullah Öcalan’ın İmralı ile ilgili söylediği ‘Burada Türkiye sadece bekçi konumundadır, beni burada tutan güç NATO, Amerika ve İsrail’dir. Türkiye’nin görevi bu işlerin bekçiliğini yapmaktır’ cümlesini aktararak “İmralı Ada Hapishanesi, daha önce birçok politik tutsağın kalmış olduğu bir hapishane. 99’dan sonra 27 Şubat tarihinde ikinci derece kara, deniz ve hava askeri yasak bölge olarak ilan edilmiştir. Sayın Öcalan’ın İmralı’ya getirilmesiyle ikinci derecede bir kara, hava, deniz yasak bölge ilan edilmiştir” şeklinde konuştu.   Umut hakkı   Halil Coşkun, ‘umut hakkı’ ile ilgili bilgiler vererek PKK Lideri Abdullah Öcalan hakkında verilen ‘Öcalan 2’ ihlal kararından bahsederek şu ifadelere yer verdi: “Sayın Öcalan’ın ilk ihlal kararı, gözaltına alındığı ilk gün 16 Şubat’ta yapılan bir başvuruya istinaden verilen bir ihlaldir. Orada işkence yasağı, özgürlük ve güvenlik hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Sonrasında verilen ihlal kararı ise umut hakkının ihlal edildiğine dair verilen bir karardır. AİHM bu kararın içeriğinde bir kişinin ölünceye dek cezaevinde kalmasının mümkün olmadığını ve bir kişinin bir gün cezaevinden çıkartılmasının umudunun her zaman olması gerektiğinin yoksa aksi takdirde kaldırılan idam cezasının devamı niteliğinde bir karar olduğunu söylemiştir”   Konuşmaların ardından söyleşi sona erdi.