Medya katliamı mı duyuruyor, yöntem mi gösteriyor? 2025-09-14 09:09:29     Neslihan Kardaş   WAN- Her geçen gün artan kadın katliamlarında medyanın kullandığı dil bir yandan katliamları meşrulaştırırken, öte yandan ise potansiyel faillere yol, yöntem gösteriyor.   Türkiye ve Kürdistan’da giderek derinleşen sorunların başında kadın katliamları, şüpheli kadın ölümleri ve kadına yönelik erkek şiddeti geliyor. Yaşanan kadın katliamlarında uygulanan cezasızlık politikaları ise bu artışın en büyük nedenlerinden biri. Ceza almayan failler, daha “cesur” davranırken, medyanın kullandığı dil ise yaşanan kadın katliamının kadın kırımına dönüşmesine zemin sunarak, katliamların artışında önemli bir rol oynuyor. 2025 yılının ilk 8 ayında ajansımızın derlediği verilere göre; 201 kadın katledilirken, 145 kadın ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.   Medya potansiyel ‘faillere’ taktik veriyor   Hayatın her alanına yansıyan ve her kesimden insana ulaşan medyanın kullandığı dil, haber yazım tarzı ve haber detayları ise çoğu kez insanların hafızasına kazınıyor.  Basın ve haber siteleri, katledilen kadının nasıl katledildiğini ayrıntılarıyla verirken, yalnızca haber vermekle kalmıyor. Bu verilen ayrıntılarla potansiyel “faillere” eylem planı, taktik ve meşrulaştırma malzemesi de sunmuş oluyor. Bu haber pratikleri hem haber etiğine uymayan bir tutum hem de toplumsal güvenliğe doğrudan zarar veren bir habercilik pratiğidir.   Medya, şiddeti üretme ve özendirme riski taşıyor   Gerçekleştirilen kadın katliamlarında katletme biçimi, ayrıntıları gibi detayların açıkça verilmesi, bir suçun “nasıl” işlendiğine dair açık bir kılavuz niteliğinde. Açıkça paylaşılan bilgiler, potansiyel failleri hem cesaretlendirip, hem de fikir verebilecek nitelikte. Aynı zamanda yapılan haberlerde kullanılan fotoğraflar, haberlere atılan “dramatik” başlıklar, haberi okuyan kişide merak duygusu uyandırıyor ve haberi okuyan herkesin katledilen kadının nasıl katledildiğini detaylarıyla öğrenmesine yol açıyor. Bu da yalnızca haberin asıl amacı olan “bilgilendirme” değil, aynı zamanda şiddeti yeniden üretme ve şiddete teşvik edip, özendirme riski taşıyor.   Medyanın kadın katliamlarını meşrulaştırma çabası   Medyanın yöntem göstermesinin yanı sıra faille empati kurarcasına katliamı gerekçelendiren cümlelerle haberi servis etmesi ise açıkça kadın katliamlarını meşrulaştırmaktadır. Haberlerde kullanılan “aşk cinayeti”, “kıskançlık cinayeti” veya “töre cinayetleri” gibi başlıklarla, katletme bir nedene bağlanarak, katliam bir anlamda meşrulaştırılmış oluyor. Aynı zamanda kadın katliamı haberlerinde “cinayet” sözcüğünün kullanılması ise kadın kırımına dönüşen kadın katliamlarını politik olmaktan çıkarıp münferit gösterme arayışı taşıyor.    Kadın katliamlarında adeta faillere yöntem gösteren bazı haber başlıkları sıraladık.   *Adana'da kadın cinayeti: Ormana götürüp öldürdü” başlıklı haberde katliamın nerede gerçekleştirilebileceğine dair yöntem “mekan” açısından yöntem göstermiş oluyor. Bu başlık aynı zamanda “kadını ormanda da öldürebilirsin” şeklinde faillere seçenek de sunmuş oluyor.     *Line Haber’in “İstanbul'da kadın cinayeti: Sokakta satırla katletti” başlıklı haberi ise hem mekan hem de katletme aracına yönelik yöntem taşıyor. Bu başlık ile fail, kadını hem sokakta, yani nasıl bir mekanda katledebileceğini öğreniyor hem de “satırla” yani nasıl bir “silah” ile katledebileceğine yönelik de fikir sahibi olmuş oluyor.    *Ayşe hemşire cinayeti önlenemez miydi… Cansız bedeni yol kenarında valiz içinde bulundu” başlıklı haberde de yine politik olan kadın katliamını münferit bir olaymış gibi anlatma çabası yatıyor. Ardından ise cenazenin valizde ve yol kenarında bulunduğu bilgisinin paylaşılmasıyla faile aklına gelmeyecek yöntem ve metod seçeneği de sunmuş oluyor.      *Esenler'de kadın cinayeti! Eşini öldürüp polisi aradı 'yanlışlıkla yaptım' dedi” başlıklı haberde ise adeta bir “alaya alma” durumu yer alıyor. Failin eylemini meşrulaştıran bir noktada servis edilen haber başlığında “yanlışlıkla yaptım” söylemi faili aklama amacı taşıyor.     *İstanbul'da kadın cinayeti: Öğretim görevlisini yakarak öldürdü” başlıklı haberde ise hem katledilen kadının yakınları düşünülmediği gibi “yakma” gibi toplumun hassas yaklaştığı bir ölüm şekli meşrulaştırılmakla kalmıyor aynı zamanda bir metot olarak da diğer faillere ön açıcı bir bilgi niteliği taşıyor.     Özetle, kadın katliamları haberlerinde kullanılan bir kavram katliamı önleyici nitelik taşırken, aynı zamanda katliama özendiren ve yol gösteren bir amaca da hizmet edebiliyor. Bu konuda kadın haberciliği ve kadın dilini tüm eril medyaya empoze etmek hayati önem taşıyor.