Binler polis ablukasına rağmen Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüdü 2025-09-17 21:17:19   MERSİN - Akdeniz’de binler polislerin provokasyon girişimlerine rağmen Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüdü. Yürüyüşte, “Önder Öcalan süreci büyük bir sahiplenmeyle buraya kadar getirdi. Öncelikle Önder Öcalan’ın özgürlüğü koşulsuz sağlanmalı” denildi.   Mersin'in Akdeniz’de Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde “Önder Apo’nun umut hakkı için özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşe, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Mersin Barış Anneleri Meclisi, Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, DEM Parti il ve ilçe yöneticileri yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri katıldı. Yürüyüşe Adana, Osmaniye ve Hatay’dan binler Barış Parkı'nda bir araya geldi.   Barış Parkı'nda bulunan kitle erbaneler eşliğinde “Bê Serok Jîyan Nabe” sloganıyla yürüyüşe geçti. Kitleye engel olmak isteyen polislere karşı halk sloganlarla direnişe geçti. Halk buradan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Akdeniz ilçe binasına doğru yürüyüşe geçti.   Binler 'Bijî Serok Apo' sloganlarıyla yürüdü   Kitle yürüyüş sırasında Abdullah Öcalan'ın posterini taşıdı ve sık sık "Bijî serok apo" sloganı attı. Abdullah Öcalan'ın posterini gerekçe gösteren polisler yürüyüşe engel olmaya çalıştı. Kitleyi parkın önünde ablukaya alan polisler, kitlenin geçişine engel olmak istedi. Polis ablukası yaklaşık 2 saat sürdü. Kitle, polis ablukasında sık sık, "Bê serok jiyan nabe" ve "Bijî serok Apo" sloganları attı. Kadınlar erbaneler çalarak stranlar seslendirdi. Oturma eylemine geçen kitlenin kararlılığı üzerine polis, kitlenin önünü açtı. Binler, polis ablukası altında DEM Parti Akdeniz İlçe Örgütü'ne doğru yürüyüşe geçti. “Abdullah Öcalan’a özgürlük” sloganı atan kitleye polis, aralıklarla kalkanlarla saldırdı.   Gazeteciler darp edildi    Polis, yürüyüşü takip eden muhabirimiz Azize Akoğlu, Mezopotamya Ajansı muhabirleri Kadir Ayten, Hamdullah Yağız Kesen ve Pirha Muhabiri Fatoş Sarıkaya'nın haber takibi engellenerek, darp edildi. Darp nedeniyle muhabirimiz Azize Akoğlu’nun fotoğraf makinesi, Abdulkadir Ayten'in ise cep telefonu kullanılamaz hale geldi. İlçe binası önüne gelen kitle burada da Abdullah Öcalan'ın posterini açtı. Posterin açılmasının ardından polis yeniden saldırmaya çalıştı.    Eylemde konuşan DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş, polis saldırısına tepki göstererek, “Çözümün konuşulduğu bu süreçte bu engellemeyi kabul etmiyoruz. Direnen Van, Amed halkına selam olsun. Mersin buradan sesini Ankara’ya duyurdu. Selam olsun direnenlere" dedi.   'Bütün Türkiye’de Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyeceğiz'   Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, eyleme katılan yurttaşlara teşekkür ederek, şöyle devam etti: “Çukurova’da bulunan bütün Kürdistan halkları hepiniz hoş geldiniz. Bir damla kuru yer kalmadı üstünüzde bu terimiz Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için. Önder Öcalan dün avukatları ile bir görüşme yaptı ve Çukurova ile Kürdistan halklarına bir mesaj gönderdi. Bu mücadelede direnen, gönül veren herkese selam ve sevgilerini iletti. Onurlu anneler, değerli arkadaşlar Önder Öcalan’ın özgürlüğü için bugün yürüdük. Wan’dan Amed’e Çukurova’ya Mersin’e kadar bütün Türkiye’de yürüyeceğiz. Bir süreçteyiz. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın inisiyatifi ve öncülüğünde yürüyor. Kendi memleketimizde özgürlük, eşitlik, onurlu bir barışı öne çıkarmak istiyoruz. Önder Öcalan, annelerimiz, halklarımız büyük bir fedakarlık yapıyor. Barışın kapılarını açmak istiyoruz   Artık bu savaş son bulsun diyoruz. Ciğerleri yanan annelerimiz ‘biz barış ve özgürlük istiyoruz’ diyor. Barış da özgürlüğümüz de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ile bağlantılıdır. Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) biran önce Sayın Öcalan ve 4 bin ağırlaştırılmış tutsağı 'bırakın' diyor. Mevcut kanunlara göre bir an önce Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı. Bugün iktidar bir yandan Sayın Öcalan ve 4 bin tutsağın özgürlüğü önünde engel çıkarmak istiyor bir yandan da bu sürecin çözüm ve kardeşlik süreci olduğunu söylüyor. Kürt halkı her yerde ‘barışın tarafıysanız, barış istiyorsanız önce kanunlarınızı uygulayın’ diyor. Kanunlar artık ‘Önder Öcalan özgür’ olmalı diyor.   'Devlet kendi yasalarını ayaklar altına alırsa bu ülkeye barış gelmez'   Yüz yıldır bu sistem yasalarını ayaklar altına alıyor. Bu devlet kendi yasalarını ayaklar altına alırsa bu ülkeye barış gelmez. Şimdiye kadar Sayın Öcalan tek taraflı büyük bir emekle süreci bu aşamaya getirdi. Kürt halkı büyük bir fedakarlık ile süreci bu aşamaya getirdi. Önder Öcalan bugün gönderdiği mesajda ‘Kürt halkının hakları yasal olarak kabul edilmez ise çözüm olmaz’ diyor. Devlet Kürt halkının haklarını Anayasa’da kabul etmeli. Kanunlar, yasalar uygulanmalı. Biran önce Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı. Bunun için yürüyoruz. Dün yürüdük, şimdi yürüyoruz ve yarın da yürüyeceğiz. Kürt halkının hakları sağlanana kadar, adalet gelene kadar yürüyeceğiz. Bu yürüyüş yüz yılda sürse yürüyeceğiz.”   ‘Provokasyonu Mersin’de gördük’   Eline Abdullah Öcalan’ın posterini alan Keskin Bayındır, "Öncelikle Önder Öcalan’ın özgürlüğü koşulsuz sağlanmalı. Erdoğan dün bu süreç provokasyonlara açık bir süreç dedi doğrudur. Bu süreç provokasyonlara açık, bugün bu provokasyonu Mersin’de gördük. Bizi iyi dinleyin bugün bu yürüyüşü Mersin emniyet müdürüne hayırlı olsun demek içim yapmadık. Biz bugün Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüdük. Kendimizi savcı ve hâkim yerine koymayın. Burada binlerce polis kendini savcı, hâkim yerine koyuyor, haddinizi bilin. Bu sürecin tarafları var. Biri devlet biride Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’dır. Bunu iyi bilin. Bilinsin ki biz sadece bugün değil 50 yıl öncede yürüyorduk. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmadan, Kürtlerin statüsü tanınmazsa, yasalar değişmezse yüzyıl daha yürüyeceğiz. Yüzyıl daha direneceğiz. Kürdistan’da Çukurova’da dünyanın her yerinde haklarınız için direnmeye devam edeceğiz" diye konuştu.   Açıklamaların ardından yürüyüş “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla son buldu.