İZMİR - Ekonomik kriz nedeniyle kış hazırlıklarını yapamadıklarını anlatan kadınlar, alım gücünün sıfıra indiğini, temel gıdaya erişemez olduklarını belirterek, iktidara "Maaşlarımız belli, giderlerimiz çok, kiralar ise facia. Yurttaşın sesini duyun artık" diye seslendi. 

 

Türkiye’de son yıllarda artan enflasyon, zamlar ve alım gücündeki sert düşüş yaşamı kötü etkliyor. Hanelerin ekonomik yükünün büyük bölümünü omuzlayan kadınlar, gıda fiyatlarının sürekli değiştiği, kiraların maaşları geçtiği bir dönemde kış hazırlığını neredeyse bırakmak zorunda kaldı. Geleneksel olarak aile geçimine katkı sunmanın bir yolu olan konserve, kurutmalık ve salça hazırlıkları, kadınların ifadeleriyle artık “ulaşılamaz" hale geldi. Kadınlar, denetimsiz piyasa, düşük gelir ve artan ihtiyaçlar arasında sıkıştıklarını belirtti. 

 

‘Temel gıdaya erişemiyoruz'

 

Kış hazırlığı yapamadıklarını belirten Melek Sığırcıoğlu, temel gıdaya erişimin her geçen gün zorlaştığını söyledi. Her şeyin pahalılaştığını kaydeden Melek Sığırcıoğlu, “Bu sebeple, yapabildiklerimizi de az yaptık. Salçası, domatesi, biberi… Hepsi eskisine göre kat kat pahalı. Pazara getirdiğimiz parayla bir şey alamıyoruz. Ucuzluk istiyoruz. Emekli maaşıyla ne yapacaksın? 16-17 bin lirayla geçim mi olur" yaşadıklarını anlattı. 

 

‘Sebze ve meyve ulaşılmaz oldu'

 

Remziye Karahan ise sebze-meyve fiyatlarının ulaşılamaz olduğunu belirterek, “Keşke elimizden gelseydi de kış hazırlığı yapabilseydik. Fakat imkanımız yok. Torunum hastanede rahatsızlığı var. Annesi de yanında eve gelemiyorlar. Mecburen biz yardımcı oluyoruz onlara. Ekonomik anlamda zorlanıyoruz. Eskiden insanlar kış hazırlığı yapabiliyordu. Şimdi yapamıyoruz. Hayat çok pahalı. İki parça ürün alıyoruz bin lira tutuyor. Artık kolayca ihtiyaçlarımıza ulaşabilmek istiyoruz. Hayat bu şekilde çok zor” dedi.

 

'Alım gücü sıfır'

 

Kış hazırlığı yapamayan kadınlardan Fatma Kılıçer ise şunları söyledi: "Biz de kış hazırlığı yapamadık. Herşey çok pahalı. Barbunya, fasulye hiçbir şey dolaba koyamadık. Tarhana salça da… Eskiden hepsi olurdu ama şimdi bu sene hepten bitti. Alım gücümüz sıfır. Çocuklarımız okuyor, dışarıda okuyanlarımız var. Torunlar var. Pazara gidiyoruz, fiyatlara bakıp ağlayarak geri geliyoruz. Beş çocuğum, yedi torunum var; alım gücü tamamen bitmiş durumda. Ne olacak hâlimiz bilmiyorum”

 

'Maaş belli, gider çok, kiralar facia'

 

Eskiden durumun böyle olmadığını anımsatan Fatma Kılıçer, “Tarhanamızı, turşumuzu, salçamızı yapardık. Bezelyeyi çuvalla alır, fasulyeyi poşetler, kışı hazır ederdik. Şimdi dolabı aç, bomboş… Çünkü pahalılık var, para yok, iş yok, imkân yok. Asgari ücret bir anlam ifade etmiyor. Maaşlarımız belli, giderlerimiz çok, kiralar ise facia. Burası kenar mahalle ama kiralar 15–20 bin lira. Yurttaşın sesini duyun artık" diye belirtti. 

 

'Aldığımız maaş 15 gün yetmiyor’

 

Kirada oturduklarını söyleyen Zahide Kaymaz, “Kış geldi ancak hiç bir hazırlığımız yok. Sebze kurutamadık. Aldığımız parayla kirayı mı ödeyeceğiz, yoksa ihtiyaçlarımızı mı alacağız? Ne yapacağımızı bilmiyoruz artık. Eskiden asgari ücret 2 bin lira olsa bile 50 lirasıyla mazot alabiliyorduk. Şimdi maaşlarımızı alıyoruz bize 15 gün yetmiyor. Ekonomik krizin ortasındayız. Tepemizde kim varsa onun yüzünden bu krizin ortasındayız. Çocuklarımızı markete götürmeye utanıyoruz artık. Bir şey istiyorlar üzülüyoruz çünkü alacak durumumuz yok. Uyuyamıyoruz sabaha kadar düşünmekten çünkü çocuklarımıza istediklerini alamıyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

'Fiyatların sabitlenmesini istiyoruz'

 

Ürünlerdeki fiyat farklılıklarının kontrolsüzce arttığını söyleyen Aysun Dokundu, eskiden ürünlerin fiyatlarının belli olduğunu, fakat şimdi dükkan sahiplerinin kendi kafasına göre ücret belirlediğini söyledi. Aysun Dokundu, “Yan yana olan dükkanlar artık fiyat rekabetine düşmüşler birbirleriyle yarışıyorlar. Fiyat yüzünden şikayet ettiğimizde ‘Beğenirsen al’ diyorlar. Denetim de yok. Eskiden elinde bin liran olunca bir şeyler alabiliyordun şimdi paranın değeri kalmadı. Geçim çok zorlaştı. Üç çocuğum var. Aldığımız maaş ayın yarısına gelmeden bitiyor. Eskiden aldığımız maaşla, kirayı, suyu, elektriği ve ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyorduk. Hatta arttığı bile oluyordu paranın. Asgari ücret 22 bin TL fakat kira da 15 bin TL, su 2 bin TL, elektrik 3 bin TL veriyoruz. Nasıl geçinmemizi bekliyorlar asgari ücretle? Zam istemiyoruz. Sadece ürünlerin fiyatlarının yerinde durmasını istiyoruz. Çünkü asgari ücreti artırıyorlar bununla birlikte ürünlerin fiyatlarına da zam geliyor.  Şimdi evi olan birine de sorsanız o da size geçiminin iyi olmadığını söyleyecek. Üç kişi çalışsa bile geçinemiyor artık” diye konuştu.