WAN - Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve GABB Koordinasyonunda; belediyeler bünyesindeki kadın politikaları müdürlükleri iki yıllık deneyim aktarım toplantısını gerçekleştirdi. 

 

Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği (GABB) Koordinasyonu'nda belediyeler bünyesindeki kadın politikaları müdürleri iki yıllık deneyim aktarım toplantısını Rêya Armûşê Belediyesi Sanat Galerisi’nde yaptı. 

 

Toplantıya GABB Eşbaşkanı ve yerine kayyım atanan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal, demokratik yerel yönetimler kadın il kurulu, kadın meclis üyeleri, kadın müdürler ve Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri katıldı.

 

Açılış konuşmasını yapan Ebex (Çaldıran) Belediye Eşbaşkanı Hatice Atabay Gündoğdu, yönetime geldiklerinden beri kadın politikaları alanında çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını söyleyerek, bu minvalde kadın yaşam merkezlerinden kadın dinlenme alanlarına, kadın eserleri ve kütüphanelerinden saha çalışmalarına, atölyelerden eğitim programlarına kadar pek çok alanda önemli işler başardıklarının altını çizdi. 

 

Hatice Atabay Gündoğdu, “Şu an sayamadığım daha nice çalışmada çok güçlü bir emek ortaya kondu. Kadınlar olarak iki yıl içinde ciddi bir yol kat ettik ve bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

 

Şiddete karşı tutum belgesi

 

Ardından konuşan Neslihan Şedal ise şiddetle mücadele alanında GABB Kadın Politikaları Müdürlüğü’nün öncülüğünde imzaladıkları  şiddete karşı tutum belgesinin önemine değinerek, “Daha kapsamlı bir çalışma ortaya koymak ve kentte yaşayan tüm kadınları yönetime dahil edebilmenin bir adımı olarak belediyelerimizde Kadın Meclisleri ilan ettik. Bu süreçte yapılan en kıymetli çalışmalardan biri de arkadaşlarımızın sahayı terk etmemesiydi. Kapı kapı çalışmalar, verilen büyük emek, mahalle toplantıları çok kıymetliydi. Eğer biz kendimizi geri çekseydik, kapıları çalmasaydık, ‘biz varız’ demeseydik belki birbirimizden haberdar olmayacaktık. Dolayısıyla bu çabaların çok değerli olduğunu söylemek isterim” dedi. 

 

Adli destek protokolü

 

Kadın özgürlük meselesinin herkesin en temel meselesi olması gerektiğinin ve bu meselenin sadece kadınlar ile değil kentlerde bulunan bütün sivil toplum kuruluşlarının ortak meselesi olması gerektiğine dikkat çeken Neslihan Şedal, “Dolayısıyla şiddetle mücadele alanının bir parçasıyız; biz koordinasyon olarak buna güçlü bir destek sunmaya çalışıyoruz. Bir diğeri ise, barolarla birlikte yapmış olduğumuz adli yardım protokolüdür. Bunun çok kıymetli olduğunu, şu an dört belediyemizde hayata geçtiğini, diğer belediyelerde de yapılması için çalışmalarımızın sürdüğünü ifade etmek gerekiyor” diye belirtti. 

 

Çatışmalı süreçlerde kadınlar

 

Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin önemine değinen Neslihan Şedal, barış sürecinin bütün kadınlar için hayati önem taşıdığını vurguladı. Neslihan Şedal, “Savaşların ve çatışmalı süreçlerin en büyük acısını çeken, en çirkin yüzüyle karşılaşan, bu zorlu süreçlerde en çok saldırıya açık hale getirilen biz kadınlar oluyoruz. Savaş ve çatışmalı süreçlerde en çok yoksullaştırılan, en çok şiddete maruz kalan yine biz kadınlarız. Rojava’da kadınların DAİŞ çeteleri eliyle pazarlarda meta haline getirilmeye çalışıldığını hepimiz en canlı örnekleriyle tanıdık” hatırlatmasında bulundu.

 

‘Barış’a en çok biz hizmet etmeliyiz’

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'na da işaret eden Neslihan Şedal, sürece en çok kadınların sarılması gerektiğini vurgulayarak, “Barışa en çok biz hizmet etmeliyiz. Barışı en çok biz toplumsallaştırmalıyız. Çünkü Barışın, demokrasinin, adaletin ve bunun gibi tüm kutsal toplumsal değerlerin yaratıcıları biz kadınlarız. Barışı, demokrasiyi, adaleti ve hukukun inşasını başlatan kadınlardır. Dolayısıyla bu süreç, bizim bu toplumsal değerlere sahip çıkacağımız bir süreçtir. Biz de bu süreci toplumsallaşabilmesi için mücadelesini çok güçlü bir yerden devir alacağız” diye konuştu.