Zeytin Satıcı: Cezaevlerindeki mücadele Kürt kadının duruşudur! 2023-09-04 10:02:38   Elfazi Toral   KOCAELİ - 7 yıllık tutsaklığının ardından Kandıra Cezaevi'nden tahliye edilen Zeytin Satıcı’nın ilk sözleri, “Bir Kürt kadının duruşudur cezaevinde mücadeleyi sürdürmek. Cezaevinde iradeyi biz kadınlar kuruyoruz. Cezaevi sadece fiziki özgürlüğümüzü kısıtlıyor. Fakat fikrimizi, düşüncemizi,  ideolojimizi hapsedemez. Biz kadınlar cezaevlerini iradeye dönüştürdük” oldu.   1981 yılında, Colemêrg’in (Hakkari) Şemzînan (Şemdinli) ilçesine bağlı Katûne (Yukarı Kayalar) köyünde doğan Zeytin Satıcı, 2017 yılında Mêrdîn’de (Mardin) gözaltına alınarak tutuklandı. Zeytin’e, “devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak” ile “örgüt üyeliği” iddialarıyla 7 yıl hapis cezası verildi. İlk olarak Mêrdîn’de tutsak edilen Zeytin, daha sonra Kocaeli Kandıra 1 No’lu Cezaevi'ne sürgün edildi. 7 yıldır tutsak olan Zeytin, 6 ay önce tahliye edilmesi gerekirken İdare ve Gözlem Kurulu’nun raporu gerekçe gösterilerek infazı ertelendi. 42 yaşındaki Zeytin, tüm kadınlara ilham saçan direniş ve heyecanıyla dün Kocaeli Cezaevi'nden dün tahliye edildi. Cezaevinde mücadele arkadaşları tarafından “Jin jiyan azadî” sloganı ile uğurlanan Zeytin’i, ailesi ve sivil toplum örgütleri de alkışlarla karşıladı.   Tüm tecrit politikalarına karşı ideolojileri ile direnişi her geçen gün daha da büyüterek, cezaevini kadın yaşam felsefesiyle mücadele alanına dönüştüren Zeytin, duygularını JINNEWS ile paylaştı.    Cezaevlerini direniş alanına çevirdiler   Cezaevi koşulları ile tüm tecrit politikalarına rağmen direnişin kadınlar eliyle nasıl örüldüğünü ele alarak sözlerine başlayan Zeytin, “Cezaevinin anlamı bireyler ve toplum için iradedir. Cezaevlerini bu temelde ele almak gerek. Bu sistemi kabul etmeyen ve özgürlük için halkların kardeşliği ve birliği için mücadele ederek cezaevi bu şekilde inşa edilir ve inşa edildi. Cezaevi bu temelde iradeye sahip bir yerdir” dedi. Toplumdan uzak tutularak “sıradanlaştırılmaya” çalışılsa da cezaevlerinin yaşanabilecek bir yer olmadığını söyleyen Zeytin, “Fakat biz bu cezaevlerini yaşam alanlarına dönüştürüyoruz. Çünkü birlik ve mücadele için çabalayan anlamını katıyoruz. Bu sebepten dolayı da bizler cezaevlerini birer mücadele ve direniş alanına çevirdik. Cezaevleri bizleri daha da mücadeleye bağlıyor. Ve sisteme karşı da nasıl bir irade sergilememiz gerektiğini de gösteriyor” vurgusunu yaptı.   ‘İdeolojimiz irademizdir!’   Cezaevlerindeki kadın tutsakların nasıl bir mücadele vereceği ve nasıl bir direnişe sahip olacağını da gösterdiklerini paylaşan Zeytin, “Bu sisteme karşı kadınlar hangi temelde bir mücadele sürdürüleceğini de gösteriyor. Kendin olmak yani daha güçlü ve geniş bir direniş doğuruyor. Biz bu şekilde ele alıyor ve yaşamımızı idame ediyoruz. Çünkü sistem irade sahibi bir kadına saldırıyor, bunun için de cezaevlerine koyuyor. Ama tam tersi kadınlar cezaevlerinde çok güçlü ve direniş mücadelesini büyüterek içerden çıkıyor. Bu temelde birbirine bağlanma o güçlü bağ ve birbirine sahip çıkma ruhu da giderek büyüyor. Bunun içindir ki cezaevi bizim için sadece fizikidir. Bizim fikrimizi, düşüncemizi, ideolojimizi hapsetmiyor. Buna güçleri yetmiyor. Tam aksi bu sisteme karşı nefretimiz ve mücadelemiz daha da büyüyor ve güçlü oluyor. Bundan dolayı biz özgürlüğü sadece fiziki olarak ele almıyoruz. Onun öncesinde beynimiz ve ideolojimiz bizim irademizdir. Onun için cezaevleri bizim için direniş yeridir” sözleriyle cezaevlerini direniş alanlarına dönüştürdüklerini anlattı.   Kadınlardan güç alarak direnişi örüyorlar   Cezaevinde geçen her günlerini neşe ile mutlu ve coşkuyla sürdürdüklerini belirten Zeytin, kadınların birbirine olan bağlarının kendilerine güç getirdiğini, bu nedenle de güzel vakitler geçirdiklerinin altını çizdi. “Kendi külümüzden yeniden doğuyoruz” vurgusunu yapan Zeytin, “Cezaevleri, iradeyi kırma yöntemleri ile yüz yüze. Fakat bizler bu algıyı yıkıyoruz ve direnişi örüyoruz. Cezaevlerinde anneler, farklı kesimler, çocuklar var. Cezaevlerindeki çocuklar da direniş ve kadın mücadelesi ile büyüyor. Çocukluk ruhu yok oradaki çocuklarda. Büyük bir bedeni ve ruhu taşıyan çocuklar var. Cezaevlerinde sorgulayan ve bilinçli büyüyen çocuklar oluyor. Sistem kendini toplum üzerinden var etmeye çalışıyor. Fakat bizler de bu sisteme karşı topluma örnek, direnişi gösteriyor ve örüyoruz” ifadelerini kullandı.   Mücadele arkadaşlarını geride bırakmanın burukluğu…   Tahliyesine sevinse de cezaevindeki mücadele arkadaşlarını geride bırakmanın burukluğunu yaşayan Zeytin, “Evet ben şu an çıktım ama bir yanım da hala cezaevindedir. Çünkü arkadaşlarım orada. Kadın arkadaşlarım, mücadele arkadaşlarım var. Çok zahmetli geçti evet ama buna karşı da bizler hep bir arada ve mücadeleyi örerek geçirdik. Çünkü bir bireyin iradesi olmazsa cezaevinde kalamaz. Bu iradeyi biz kuruyoruz” diye konuştu.   ‘Mücadelemiz her daim devam edecek!’   Bizim bağlılığımız ve güçlü yanımız bizi irade sahibi yapıyor. Cezaevinden de bu direniş ve ruh ile çıkıyoruz. Bu irade ve direniş topluma da öncülüktür. Cezaevi asla bizim inancımızı kırmadı, kırmayacak da. Tam tersi inancımızı daha da güçlü kıldı. Direnişi de çok güçlü ilerliyor. Elbette büyük bedeller ödendi bu cezaevlerinde. Bu bedellere karşı da mücadelemiz her daim devam edecek. Cezaevlerinde sürdürülen direniş mücadelesi ile toplumu tecrit ediyor sistem. Bu sebepten dolayı da toplum ile cezaevindekiler birbiriyle bağlantılıdır. Toplum, direniş ve mücadeleyi büyütürse cezaevlerinde de mücadele daha da büyür. Sevmek, inanmak ve irade ile elde edilir. Kendi cins bilincimizi bildikten sonra kendi cinsimizle yaşamımızı sürdürdüğümüzde bu daha da anlamlı oluyor, daha da güçlü geçiyor” dedi.   Yaşam felsefeleri Kürt kadın direnişinde   Kadın tutsakların cezaevlerinde bir inancı olduğunu kaydeden Zeytin, “Yaşama olan bir felsefemiz var.  Bu felsefeyle hareket ettiğimiz zaman, yaşamı ve inancı direnişle büyütüyoruz. Biz birimizi camdan gördüğümüzde sanki tüm dünya bizimmiş gibi hissediyoruz. Her insan yaşamı yaşamsallaştırmalı. Bir Kürt kadının duruşudur cezaevinde mücadeleyi sürdürmek” ifadeleriyle Kürt kadınların mücadelelerinden asla vazgeçmeyeceğinin altını çizdi.