1 Şubat’ta 'Büyük Özgürlük Yürüyüşü' başlatılacak! 2024-01-26 11:28:20   AMED - Amed’de siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile yapılan açıklamada PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için 1 Şubat’ta “Büyük Özgürlük Yürüyüşü” başlatılacağı duyuruldu.    Birçok siyasi parti, sivil toplum örgütü 1 Şubat’ta başlatılacak olan “Büyük Özgürlük Yürüyüş’üne” ilişkin Amed’de bulunan Mitanni Otel’de basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının gerçekleştirildiği salona “1-15 Şubat’ta özgürlük için yürüyoruz! Dem dema azadiyê ye” pankartı asıldı. Toplantıya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.   ‘Umut ediyoruz bu yürüyüş Türkiye ve Kürdistan halkları için çözüm yolu açacak’   Toplantıda ilk olarak konuşan DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş, 25 yıldır İmralı’da Abdullah Öcalan üzerinde tecrit uygulandığını ve bunun halklar tarafından kabul edilmediğine dikkat çekti. Beritan, “Bugün biz de yaptığımız açıklama ile uygulanan tecride karşı 1 Şubat’tan 15 Şubat’a kadar yürüyüş gerçekleştireceğimizi açıklıyoruz. Umut ediyoruz bu yürüyüş Türkiye ve Kürdistan halkları için çözüm yolu açacak. Kürt sorunun çözülmesi için Sayın Abdullah Öcalan’ın rolünü oynamaması gerekiyor bunun içinde fiziki özgürlüğün sağlanması gerekiyor” dedi.   Ardından basın açıklamasını Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır okudu.   ‘Özgürlük yürüyüşünü başlatıyoruz’   Halkların özgürlük, eşitlik mücadelesinde belirleyici role sahip olan Abdullah Öcalan’ın 25 yıldır tecrit altında olduğunun altını çizen Keskin, İmralı tecridini kırmak ve Kürt sorununun demokratik çözümü için özgürlük yürüyüşünü başlatıyoruz dedi. Keskin, “Mutlak tecritte tutulan Sayın Öcalan’dan 2 yıl 10 aydır yani 1037 gündür doğrudan ya da dolaylı herhangi bir bilgi alınamamaktadır. Mutlak tecrit uygulamalarının Türkiye iç hukukunda ve uluslararası hukukta yeri olmadığı gibi ahlaki, vicdani ve insani bir yanı da yoktur. İmralı tecrit sistemi, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin tasfiyesi politikalarının merkezidir. Mutlak tecrit, Kürdistan coğrafyasının savaş politikalarıyla işgal edilmesi, insansızlaştırılması ve sömürge altında tutulması demektir. İmralı mutlak iletişimsizlik politikası, Türkiye’yi içeride ekonomik, sosyal ve siyasal krizler; dışarda ise emperyal heveslerin tetiklemesiyle bölgesel çatışma girdabına çekmiştir. Bu kritik süreçte krizlerden ve bölgesel savaşlardan kurtulmanın en önemli yollarından birisi de İmralı tecrit sisteminin lağvedilmesi ve Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasıdır” dedi.   ‘Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü demokratik çözüm demektir’   Keskin, tecridin Kürt sorununu çözümsüzlüğe hapsettiğinin altını çizdi. Keskin, “Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ise Kürt meselesinde barışçıl, demokratik çözüm demektir. Sayın Öcalan’ın 2010 yılında sarf ettiği şu sözler, fiziki özgürlüğünün halkların özgür yaşamının inşası için ne düzeyde kritik olduğunu ispatlar niteliktedir: ‘Dışarıda ancak bir şartla yaşanabilir, o da günün yirmi dört saatinde Kürtlerin ve kapitalizm koşullarında Türk emekçilerinin varlık ve özgürlüğü için savaşım içinde olmakla mümkündür.’ Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun içine çekildiği bu savaş halinden ve kapitalist modernite krizinden çıkış için Sayın Öcalan’ın çözüme dair fikirlerine, önerilerine ve sunacağı yol haritasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. O nedenle kendisinin içinde tutulduğu koşullara itirazını her geçen daha fazla yükseltmektedir. Bu itirazların bir sonucu olarak 10 Ekim 2023 tarihinde dünyanın 74 merkezinde başlatılan ‘Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Demokratik Çözüm’ eylemleri yaygınlaşarak devam etmektedir.”   ‘Zafer, özgürlüğü için yola düşenlerin olacak’   Açıklamanın devamında Keskin, şu ifadeleri dile getirdi: “Dostlarımızın başlattığı bu küresel eylemsellik sürecini Kürdistanlı politikacılar, kadınlar, gençler, aydınlar ve insan hakları savunucuları olarak selamlıyor; 1 Şubat’tan Sayın Öcalan’a yönelik Uluslararası Komplo’nun yıldönümü olan 15 Şubat gününe kadar Kürdistan kentlerinde, ilçelerinde ‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’müzü’  başlatacağımızı ilan ediyoruz. Eylemimizin amacı, Sayın Öcalan’ın başta avukat-aile görüşleri olmak üzere diğer yasal haklarının tesis edilmesi ve Kürt sorununun demokratik çözümü için fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır. İmralı tecrit sistemi lağvedilinceye ve Kürt sorunu etrafında kurulan kirli tezgâhlar dağıtılıncaya kadar durmayacağız. Bizler İmralı’daki hukuk ve insanlık dışı bu uygulamalara sessiz kalmayacağımızı bu vesileyle bir kez daha belirtiyor; başta halkımız olmak üzere tüm dostlarımızı ve demokratik kamuoyunu eylemimiz etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz. Zafer, özgürlüğü için yola düşenlerin olacak!”   Halk yürüyüşe çağrıldı   Ardından Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) Eşbaşkanı Kerem Canpolat, DEM Parti milletvekili Sinan Çiftçi yaptıkları konuşmalar ile tecrit kırılana kadar mücadelelerinin süreceğini söyleyerek halkı yürüyüşe çağırdı.