19 Aralık katliamını yaşayan aileler: Çocuklarımız için birlik olalım! 2018-01-19 09:04:44   İSTANBUL - Tek tip kıyafet dayatmasından vazgeçilmesini isteyen tutsak aileleri, "19 Aralık'ı yaşadık. Biz çocuklarımızı morglardan topladık. O kadar büyük acılar yaşadık ki, biz her zaman korku içindeyiz. Gelin birlik olalım, çocuklarımıza yapılacak zulme karşı çıkalım " diye konuştu.   696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile tek tip kıyafet dayatması cezaevlerine uygulanmaya konulacak. Geçmiş yıllarda cezaevlerinde büyük işkencelere ve sorunlara neden olan uygulama tutuklu ailelerini kaygılandırmakta. Çocukları uzun yıllardır tutuklu bulunan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği'nden görüştüğümüz Nadire Çelik, Naime Emlik ve Fahrettin Keskin çocukları için büyük tedirginlik yaşıyor. Aileler yaşadıkları kaygıyı ve yaptıkları mücadele çağrısını ajansımız ile paylaştı.   'Biz o acıları yaşadık, yine yaşamak istemiyoruz'   Bir oğlu "Hayata Dönüş Operasyonu’nda” ağır yaralanan ve uzun yıllar hasta olarak cezaevinde tutulduktan sonra yaşamını yitiren Nadire Çelik'in bir diğer oğlu Sezgin Çelik de 27 yıldır cezaevinde. 1983-84 senelerinde yaşatılan işkenceleri hatırlatan Nadire, 1990'lı yıllara gelindiğinde de pek çok yıkım yaşadıklarını, o dönemde pek çok tutuklunun ya yaşamını yitirdiğini ya da sakat bırakıldığını belirterek, "Biz o acıları yaşadık, yine yaşamak istemiyoruz" dedi.   Çocuklarının siyasi görüşlerinden dolayı tutsak edildiğini ifade eden Nadire, "Bizim çocuklarımız haksızlığa karşı çıktılar, açlık, yoksulluk, zulüm olmasın istediler... Zulüm sadece 90'lar değil 2000'lerde de devam etti. Açlık grevlerinde kaybettik evlatlarımızı, kimisini dışarıda katlettiler. Biz hep evlatlarımızın yanında olduk. Onların sesini duyurmak için çalmadığımız kapı kalmadı" diye anlattı.    "Çocuklarımız tek tipi asla kabul etmeyecek" diyen Nadire, geçmişte olduğu gibi bugün de tek tip kıyafet dayatmasına karşı direnişin olacağını ve bu uygulamanın geri püskürtüleceğini ifade etti.    'Çocuklarımızı morglardan topladık'   Hala 19 Aralık Operasyonu'nun acısını yaşadıklarını anlatan Nadire, "Biz çocuklarımızı morglardan topladık. O kadar büyük acılar yaşadık ki, biz her zaman korku içindeyiz. Biz, ‘acaba evladımızı görebilecek miyiz? Ne durumda, katlettiler mi, saldırdılar mı' diyerek gidiyoruz cezaevine. Tedirginiz" diye konuştu.   'Neden iyi bir şeyi örnek almıyorsunuz?'   AKP Genel Başkanı Tayip Erdoğan'ın 45 tane cezaevi açılacağı sözlerini hatırlatan Nadire ,"Zaten Türkiye'nin yarısı cezaevi. Geri kalan herkesi de cezaevlerine koyacak. E o zaman kimin, nerenin Cumhurbaşkanı olmayı düşünüyor, ne yapmaya çalışıyor?" diye sordu.   ‘Hep birlikte karşı çıkalım’   Nadire, Tayyip Erdoğan’ın tek tip kıyafet meselesinde, Guantunamo hapishanesi örnek alınmasına da tepki göstererek, "Neden iyi bir şeyi örnek almıyorsunuz? Neden oranın işkencelerini getiriyorsun?" dedi.    Nadire bu uygulamaya sonuna kadar karşı çıkacaklarını söyleyerek, "Bütün tutuklu ve hükümlüler karşı çıksın. Bütün ailelere de diyorum ki gelin birlik olalım, çocuklarımıza yapılacak zulme karşı çıkalım" diye çağrıda bulundu.   Bir avuç gökyüzüne bile tel örgü   Naime Emlik'nin de oğlu 20 yıldır tutsak. 19 Aralık sürecini yaşayan bir kadın olduğunu belirten Naime, cezaevlerindeki baskıların her zaman var olduğunu ifade ederek, "Elbette cezaevleri dikensiz gül bahçesi değil. Orada yaşananların tanığıyız" dedi.    Cezaevlerinde sorunları çözmek yerine çözümsüzlüğün dayatıldığını ifade eden Naime, "Oğlum şuanda Şakran'da, 2 ayı biraz geçti. Hak ihlalleri devam ediyor. Çıplak arama, sıkışık vaziyette kalma, iletişim yasağı gibi pek çok sorun var. Şimdiyse oğlumun kaldığı yer dar bir yer ve oranın havalandırmasının üzerine çift tel kafes konmuş. Adeta arada bir çıkıp görecekleri bir avuç gökyüzünü bile engelliyorlar" diye konuştu.   'Tek tip sadece kıyafet değil'   Tek tipleştirmenin sadece cezaevlerinde uygulanmak istenen bir kıyafet dayatması olmadığını belirten Naime, "Tek millet, tek bayrak, tek dil istemenin politikasıdır bu. Tek tipi ne biz ne evlatlarımız kabul etmeyeceğiz. Çünkü yapılmak istenen itaat ettirmek" dedi.   Naime, tek tipin zulüm olduğunu söyleyerek yetkililere seslendi: "Aklıselim düşünsünler biraz. KHK'ler ile çıkardıkları yasalardan vazgeçsinler. Meclis’ten dahi geçmemiş bir yasa nasıl meşru olabilir" dedi.   Oğlu açlıkla sınanıyor   İki çocuğu 20 yıldır cezaevinde olan Fahrettin Keskin ise bir oğlunun hem çölyak hem de diyabet hastası olduğunu söyledi. Fakat cezaevindeki yiyecek ve içeceklerin oğlu için uygun olmadığını dile getiren Fahrettin, oğlunun açlık ile sınandığını belirtti.    ‘Yanlarında olacağız’   Cezaevi koşullarının OHAL ile birlikte daha da kötüleştiğini kaydeden Fahrettin, çocuklarına hücre cezasından, görüş yasağına kadar pek çok cezanın verildiğini bu cezaların tek tip dayatması ile katmerleşeceğini ifade etti.    Fahrettin tek tiple birlikte bu keyfiyetçi tutumların ve işkencelerin giderek artacağını belirterek, "Biz tek tip elbiseye karşı çocuklarımızın direnişinin yanında olacağız" dedi.