'Devlet cinsel istismarı önlemek yerine manipülasyon yapıyor' 2018-03-08 09:04:27   Melike Aydın   İZMİR - Cinsel istismarın hastalık değil suç olduğunun kabul edilerek önlenmesi konusunda adımlar atılması gerektiğine vurgu yapan Psikolog Duygu Öz, "Özellikle kimyasal hadım yasasının zina ile birlikte tartışılması son derece tehlikeli. Devlet cinsellikle ilgili ciddi bir manipülasyon yapıyor" dedi.    Kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve insan eliyle yaratılan travmalar alanında çalışmaları olan Psikolog Duygu Öz, cinsel istismar  ve getirilmek istenen hadım yasasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Birçok meslek örgütü ve kadın kurumlarının kimyasal hadımın önleyici olmadığına dair fikirlerini daha öncede belirttiğini ancak konunun tekrar tekrar gündeme getirildiğini vurgulayan Duygu, öncelikle cinsel istismarların 'cinsellik' değil suç olduğunun kabul edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Duygu çocuk istismarcılarının çok azının pedofili olduğuna işaret ederek, kimyasal hadımın ayrıca kişinin rızası olmadan bedenine müdahale etmek anlamına geldiğini ve işkence ile birlikte nitelenebilecek en büyük insanlık suçlarından biri olduğunu ekledi.   'İktidar toplumu çok gerilere götürüyor'   Sorunun erkek egemenliğinden ve cinsler arası eşitsizlikten kaynaklandığı bir perspektiften yola çıkılması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerektiğini belirten Duygu, iktidarın tam tersine toplumu çok gerilere taşıdığını, cinsel istismarı meşrulaştırmak için pek çok adım atıldığını vurguladı. Özellikle kimyasal hadım yasasının zina ile birlikte tartışılmasını son derece tehlikeli olduğunu ifade eden Duygu şöyle konuştu: "Zina iki yetişkin bireyin karşılıklı rıza içinde cinsel birlikteliğidir, buna kimsenin devletin dahi müdahale hakkı yoktur. Devlet cinsellikle ilgili ciddi bir manipülasyon yapıyor."     'Cinsellik tabu olmaktan çıksın ki çocuk anlatabilsin'   Suçların önlenebilmesi için daha çok konuşulabilir olması gerektiğini belirten Duygu, cinsel eğitimin okul müfredatlarında yer alması gerektiğini vurguladı. Duygu "Cinselliğin ne demek olduğunu, cinsel gelişimin nasıl olduğunu, sınırları mahremiyeti sadece korunması gereken bir şey olarak değil cinsel saldırıdan kendilerini korurken aynı zamanda sağlıklı bir cinselliğin de temellerinin atılması için konuşmaya ihtiyacımız var. Cinsellik her zaman ayıp, yasak, günah, tabu olduğu sürece çocuk cinsel istismara uğradığında söyleyemeyecek ve kendini suçlu hissedecektir" dedi.   'Kurumların dokunulmazlığı gibi bir ön kabulle istismar önlenemez'   Var olan cezaların uygulanabilirliğinin bile sorunlu olduğunu belirten Duygu, ceza indirimlerine dikkat çekti. Aile ve devlet kurumları gibi pek çok kurumun dokunulmaz olduğuna yönelik bir ön kabulle istismarı önlemenin mümkün olmadığını ifade eden Duygu, şu vurguyu yaptı: "Aslında mağdurların en yakınındaki en güvendikleri yetişkinler tarafından istismara maruz bırakıldıklarını biliyoruz. Bu kurumlar üzerinde baskı oluşturmadığınız takdirde bu kurumların istismar ettiklerini görüyoruz."