Mîdye Miqted

 

ŞEHBA - Efrîn-Şehba Kantonu Kadın Meclisi Temsilcisi Hêvîn Hisên, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü’nün önemini vurgularken, Kürtlerin, Kobanê’de tarihî bir direniş sergilediğini söyledi. Hêvîn, "Kobanê’de başlayan savaşta kadınlar da kendi direnişleriyle ülkelerini savunma sorumluluğunu üstlendiler ve erkeklerle omuz omuza savaşın en ön saflarında yer aldılar. Kürt kadınlarının direnişi dünya çapında yankı buldu" dedi.

 

Kobanê, tarihin en karanlık dönemlerinden birinde sergilediği direnişle yalnızca bir şehir olmaktan çıkıp, küresel bir sembole dönüştü. 2014 yılında, DAİŞ’in saldırılarına maruz kalan ancak asla düşmeyen bu kadim kent, insanlık tarihine unutulmaz bir miras bıraktı. Kobanê, özgürlüğe olan inancın ve kararlılığın en zor şartlarda bile zaferi getirebileceğinin canlı bir kanıtı olarak, dünya için bir umut ışığı hâline geldi. İşgal edilemeyen tek şehir olarak adını tarihe altın harflerle yazdıran Kobanê, direnişin destanını yazarken DAİŞ’in sonunu getiren en önemli dönüm noktası oldu. Bu kahramanca direniş, dünya çapında yankı buldu ve uluslararası bir dayanışma ruhu oluşturdu. DAİŞ’in mağlubiyetinin ardından aydınlar, sanatçılar, yazarlar ve Nobel ödüllü isimler, bu unutulmaz mücadeleyi onurlandırmak adına 1 Kasım’ı “Dünya Kobanê Günü” olarak ilan ettiler.

 

Kadınların Kobanê direnişine olan katılımını vurgulayan Hêvîn, "Her ne kadar bir sessizlik olsa da, Kürt kadınları Kobanê için ön saflarda yer aldı ve YPJ ile YPG’nin öncülüğünde teröre karşı savaşın içine girdiler. Kobanê’de birçok büyük destan yazıldı" diye ekledi.

 

‘Kobanê dediğimizde direnişin kalesinden bahsediyoruz’

 

Hêvîn, Kobanê direnişiyle Kürtlerin dünyaya sesini duyurduğunu vurgularken, "Dünya Kobanê direnişine destek günü dediğimizde, sadece bir gün değil, direniş tarihinin kalesinden bahsediyoruz. Bu, orada yapılan direniş ve kahramanlıkların yeniden hatırlanması anlamına geliyor. Savaş sırasında Kürt halkı ağır bir tarihe sahipti; birçok kez soykırıma uğradı, ancak direnişten asla vazgeçmedi. Kobanê, tarihî köklere sahip bir yerdir ve bu yüzden sürekli olarak işgal girişimlerine maruz kalmıştır. Bugün ise hâlâ direnişle tanınıyor" dedi.

 

‘Saldırılarla demokratik ulus projesini boşa çıkarmak istediler’

 

Hêvîn, sadece kendi çıkarlarını gözeten güçlerin Kürt halkının irade ve güç sahibi olmasını istemediğine dikkat çekerek, "Kendi çıkarlarını düşünen devletler, özellikle Türk devleti, Kürt halkının güçlü bir iradeye sahip olmasını ve haklarını elde etmesini istemiyor. Kürtlerin kendi topraklarını savunmasını da engellemeye çalışıyorlar. Kobanê’ye yönelik saldırılarla da demokratik ulus projesini boşa çıkarmak istediler. Amaçları, bölgede kendi egemenliklerini kurmak ve bu projeyi engelleyerek hedeflerine ulaşmaktı. DAİŞ isimli çete gruplarını oluşturarak, onları Rojava Kürdistanı’na saldırttılar ve Kürt halkını soykırım tehlikesiyle karşı karşıya bırakmayı hedeflediler. Ancak Kürt halkı, bu plana karşı Kobanê’yi savundu" diye konuştu.

 

‘Kobanê’de büyük destanlar yazıldı’

 

Kobanê’deki kadın direnişi ve savaşın büyüklüğüne dikkat çeken Hêvîn, "Türk devleti tarafından yönlendirilen DAİŞ çeteleri Kobanê şehrine girdi ve halkla büyük bir savaşa tutuştu. Ancak Kürt kadınlarının direnişiyle bu çeteler yenilgiye uğratıldı. DAİŞ çeteleri, Kürt kadınların kahramanlığı karşısında büyük bir yenilgi yaşadı. Dünya büyük bir terörden kurtuldu. Kürt kadınları bu direnişle adlarını tarihe yazdırdılar. DAİŞ çetelerinin dünya kamuoyu önünde gerçekleştirdiği saldırılara karşı bir sessizlik vardı. Ancak bu sessizliğe rağmen Kürt kadınlar, Kobanê için savaştı ve YPJ ile YPG saflarına katılarak teröre karşı koydu. Kobanê’de büyük destanlar yazıldı. Bu sahneler asla unutulmayacak, kadınlar direniş gösterdiler ve topraklarını savundular" dedi.

 

‘Kobanê’de kadınların direnişi dünyaya ses verdi’

 

Konuşmasında, Kobanê’de kadınların direnişinin dünya çapında büyük yankı uyandırdığına dikkat çeken Hêvîn, "Kobanê’de başlayan savaşta kadınlar da kendi direnişleriyle ülkelerini savunma sorumluluğunu üstlendiler ve erkeklerle omuz omuza savaştılar. Kürt kadınların bu direnişi dünya çapında yankı buldu. Bu kadınlardan biri de Arîn Mîrkan’dı. Miştenûr tepesinde çetelerin içine dalarak kendini patlattı ve birçok DAİŞ’liyi öldürdü. Bu cesur karar bir tesadüf değil, halkının eğitimi sonucu verilen bir karardı. Bu direniş, Önderlik felsefesiyle şekillenen kararlı bir mücadeleydi. Bu kararlı mücadele DAİŞ’in Kobanê’nin içinde bozguna uğramasına neden oldu" diye ekledi.

 

‘DAİŞ hedefine ulaşamayacak’

 

Son olarak, Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine yönelik devam eden saldırılara dikkat çeken Hêvîn, Türkiye’nin Kobanê’de DAİŞ’in yenilgisine karşı bir intikam girişiminde bulunduğunu belirtti. Ancak bu planın halkın direnişi ve kararlılığıyla boşa çıkacağını vurgulayarak, "Bir kez daha söz veriyoruz ki, DAİŞ Kobanê’de nasıl yenildiyse, bir daha asla başını kaldıramayacak ve hedeflerine ulaşamayacak" dedi.