Derya Ceylan

 

HABER MERKEZİ - Kadın katliamı, şiddet, tecavüz ve benzeri olayları kimi zaman birkaç satır, kimi zamanda dev manşetlerle veren havuz medya, 25 Kasım günü “Jîn jiyan azadî” sloganıyla direnen kadınları da görmedi, polis şiddetini de. 

 

Kadınların hakları ve yaşamları için tüm alanlarda bu kadar yüksek sesle sözünü söylediği bir dönemde erkek aklı kadınları görmemek ve duymamakta ısrarcı. Dün de bu zihniyetin dışa vurumunu bir kez daha gördük. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde direnen ya da şiddete uğrayan kadınları görmeyen eril medya, yükselen kadın direnişine tepkisiz kalmakta kararlı. Kadınları yalnızca 3'üncü sayfa haberlerinde gören medya, 25 Kasım gibi önemli bir günü üçüncü sayfadan dahi görmek istemedi. 

 

‘Jîn jiyan azadî’

 

Kadın direnişi her yerde, ancak toplumun bundan haberi var mı? Tabi ki yok. “Kadın, sadece, katledildiğinde mi, şiddete uğradığında mı, tecavüz edildiğinde mi haber değeri taşıyor?”  diye soruyoruz medyaya, bir cevabınız var mıdır? Çünkü kadınlar, maruz kaldığı şiddetle anılmak istemiyor, kadınlar bu şiddete karşı sessiz de değil. Kadınlar direniyor. “Jin jiyan azadî” diye haykırıyor, duymuyor musunuz? 

 

Kadını hedef alan başlıklar 

 

Kadınlar “Koca dehşeti”, “Hamile kadına dehşeti yaşattı”, “Yasak aşk cinayeti”, “Nikah yoksa sonun mezar”, “Kadın paylaşmasaydı, kocası dövmezdi”  ve benzeri başlıklarla kadına yönelik şiddeti ve katliamı meşrulaştıran haberlerle anılmak istemiyor. Bunun için de alanlara çıkan tepkilerini dile getiren kadınlar direnişiyle medyada yer almak istiyor. 

 

Medya duymadı ama kadınlar direnişteydi 

 

Ancak kadının direnişini görmeyen medya, aynı zamanda kadına yönelik polis şiddetini de görmüyor. 25 Kasım günü Amed, Wan, Mardin, Şırnex ve Colemerg’de kent valililerinin almış olduğu “eylem ve etkinlik yasağı” kararına rağmen kadınlar, sokakları terk etmeyerek ve her türlü şiddete karşı sonuna kadar direneceği mesajını verdi. Kadınların her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve 25 Kasım’da bir araya geldiği adreslerden biri de Taksim Tünel’di. Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da yasak kararının alındığı İstiklal Caddesi’nde yüzlerce kadın buluştu.  Havuz medyada neredeyse hiç görülmeyen eylemde kadınlar, şiddete karşı seslerini yükseltti. 

 

Yasak kararları kim ya da kimler için 

 

Öte yandan, yasak kararının alındığı kentlerden biri olan Van’da Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım öncülüğünde kadınlar yürüyüş düzenlerken, diğer yandan TJA öncülüğünde kadınların yürüyüşü hem engellendi hem de kadınlar polis şiddeti ve gözaltılarla karşı karşıya kaldı. 

 

Kadına yönelik bu iki yüzlü tutumu görmeyen havuz medyası her zamanki gibi iktidarın sesini duyurmaya devam etmekle yetindi. 

 

Acı bir tablo

 

Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların, böylesi bir günde alanlarda olması, medyanın dikkatini çekmemesi ise bize, iktidarların politikalarına göre yayıncılığı esas almanın ne kadar acı bir tablo oluşturduğunu bir kez daha ispatladı. 

 

Özgür basın ve muhalif medya gördü

 

Özgür basın ve kimi muhalif medyanın sadece gördüğü aynı zamanda kadına yönelik şiddeti, katliamı, toplumsal bir sorun olarak ele alıp kamuoyuna duyurmasıyla mı yetineceğiz. Elbette hayır, şiddeti de direnişi de görmeye göstermeye, duyurmaya devam edeceğiz.