HELEB - Kürt halkının yok sayılması ve Kurdistan’ın parçalanmasına neden olan Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılına ilişkin değerlendirme yapan PYD’li kadınlar, alternatifin demokratik ulus olduğunun altını çizdi. 

 

Kurdistan’ı 4 parçaya ayıran Lozan Antlaşması’nın üzerinden 100 yıl geçti. Başta Kürtler olmak üzere, halklar, Lozan’a ilişkin tartışmalar yürütürken, çözümü ortaya koyuyor. Demokratik Birlik Partisi (PYD) üyesi kadınlar Lozan Antlaşması’nı değerlendirdi. 

 

Kurdistan parçalandı

 

PYD Genel Meclisi Üyesi Emine Bêrem, Lozan Artlaşması ile Kurdistan’ın parçalandığını hatırlatarak şunları belirtti: “Lozan Antlaşması 100 yılı geride bıraktı. Ancak, Lozan Antlaşması’nın imzalandığı günden bu yana tüm Ortadoğu halklarına yönelik soykırım, göç ve parçalanmışlığın yolu açıldı. Antlaşmanın önemli maddeleri Kurdistan’ın parçalanması ve Kürt halkının asimilasyonu üzerine. Bu antlaşmaya karşı Kürt halkı, direnişi devam etti.” 

 

Kürtlerin mücadelesi etkili oldu

 

“Kürt özgürlük hareketi sayesinde PKK’nin kuruluşu ile Önder Apo’nun düşünceleri çerçevesinde 45 yıldır Kurdistan’da faşist devletlere karşı mücadele veriliyor” diyen Emine, “Diğer yandan da Kurdistan’ı parçalayan Lozan’ı imzalayan devletler bizimle ilişki geliştirmek istiyor. Bu da Kürt halkının mücadelesi sayesinde. Bu mücadele Ortadoğu’daki tüm halklar için verilen bir mücadele ve hala devam ediyor” değerlendirmesi yaptı.  

 

‘Her türlü savaşa karşı hazırlıklı olmalıyız’

 

Kürt halkının son durumuna değinen Emine, şunları söyledi: “Kürt halkı Ortadoğu’da ve aynı zamanda Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm bölgelerinde eşsiz bir mücadele ile kendisini ispatladı. Önder Apo’nun düşünceleri ile demokratik ulus projesi inşa edildi. Tüm devletler bu projeye karşı. Bir tehlike olarak görüyorlar. Bu yüzden Lozan’ın 100’üncü yılı ile üçüncü dünya savaşı başladı. Bizler kadın hareketi  ve Kürt halkı olarak her türlü savaşa karşı hazırlıklı olmalıyız ve demokratik ulus projesini tüm dünyada yayınlaştırmalıyız.”

 

Bu yüz yılın demokrasi yüz yılı olması umudu

 

Türkiye’nin Lozan’ın 100’üncü yılında yeni bir Lozan Antlaşması yaratmak istediğini belirten Emine, “Aynı zamanda Suriye’yi de işgal etmek istiyor. Ancak Türk devleti bu yüz yılda yenilecek ve bu yüz yılın demokrasi yüz yılı olacağını umuyoruz. Bu yüz yılın tüm ulusların olmasını umuyoruz. Tüm Ortadoğu ve dünya halkları için demokrasi yüz yılı olmasını umuyoruz. Ve kadınların içerisinde yer alacağı bir yüz yıl olmasını umuyoruz” şeklinde konuştu. 

 

Kürtleri yok etme planları sürüyor

 

PYD üyesi Hêvîn Suliyman da, Kürt halkına yönelik soykırım politikalarının hala devrede olduğunu belirterek şunları dile getirdi: “Kurdistan’ın parçalanması beraberinde Kürt halkının yok edilmesine yönelik politikaları da beraberinde getirdi. Tüm Ortadoğu bölgesi bir karmaşanın içerisine girdi. Ortadoğu’da yaşanan savaşı Lozan Antlaşması’nın maddelerinden bağımsız ele alamayız ve buna bağlı. Yine Kürt halkına yönelik yok etme  politikaları da buna bağlı olarak devam ediyor.”

 

Rojava Devrimi  Lozan’a karşı bir barikat

 

Kürt halkının Rojava Devrimi’ndeki mücadelesine değinen Hêvîn, “Rojava Devrimi’nde Kürt kadınlar ve halkının verdiği mücadele Lozan Antlaşması’na karşı bir barikat oldu. Bu devrim kadın öncülüğünde başarıya ulaştı. Mücadele, toplantı, çalıştay, yürüyüş ve tüm eylem yöntemleri ile bu antlaşmayı reddediyoruz. Bu şekilde sesimizi tüm dünyaya ulaştıracağız ve bu antlaşmanın gerçekte ne olduğunu ortaya koyacağız. Bu da demokratik özerklikle gerçekleşecek. Tüm düşmanlar Suriye toprakları üzerine hesap yapıyor, Kürt halkının imhasını da temel konu olarak ele alıyor” değerlendirmesi yaptı. 

 

Ulusal birlik vurgusu

 

Kürt halkının ulusal birliğinin önemine dikkat çeken Hêvîn, şöyle dedi: “Kürt halkı Önder Abdullah Öcalan’ın fikir ve düşünceleri temelinde iktidar ve Kürt halkının yok edilmesini isteyen güçlere karşı mücadelesini ve çalışmalarını sürdürüyor. İşgalin son bulması ve demokratik ulus projesinin başarıya ulaşması için Kürt halkının birlik olması gerekir.”

 

Kürt kadınlar Lozan’a karşı direndi

 

PYD üyesi Roşîn Muse ise, Kürt kadınların Lozan’a karşı direndiklerini belirtti. Roşîn, şunları söyledi: “Barış antlaşması olarak tanımlanan Lozan Kürt halkı için asla bir barış getirmedi. Tam tersine Kürtleri parçalamak için imzalandı. Özellikle Kürt kadınlara karşı her türlü saldırı ve yok etme yöntemi kullanıldı. Çünkü Kürt kadınlar toplumun ve tüm kadınların özgürlüğü için önemli bir rol üstlendi, kendi esas görevleri olarak gördü. Kadınların yok sayılmasına karşı, Kürt kadınlar direndi. Çok önemli bir düzey yakaladı. Bu da Önder Abdullah Öcalan’ın düşünceleri sayesinde oldu. Türk devletinin  Kürtlere yönelik saldırıları bu gün de sürüyor. Ancak yeni yüz yılın tüm halklar için çözüm yüz yılı olacağını umuyoruz.”