Rojda Aydın

 

MÛŞ - Eylül ayına ertelenen ve zaman aşımı tehlikesi ile yüz yüze olan Vartinis Katliamı davasına ilişkin konuşan Yeşil Sol Parti Milletvekili Sümeyye Boz, davaya sahip çıkma çağrısı yaparak insanlığa karşı işlenmiş suçun cezasız bırakılmak istendiğini söyledi. 

 

Mûş’un (Muş) Tîl (Korkut) ilçesine bağlı Vartinis’te (Altınova) 3 Ekim 1993 tarihinde Öğut ailesine ait ev askerler tarafından ataşe verilerek yakıldı. Evde bulunan Nasır, Eşref, Sevim, Sevda, Aycan, Cihan ve Cinal Öğüt ile Mehmet Şakir Şirin katledildi.  

 

Açılan davada Yargıtay dosyayı bozdu ve yeniden yargılama yapıldı. Yapılan yargılamaların ardından dosya şimdi zaman aşımı ile yüz yüze. Dosyada sadece Bülent Karaoğlu fail olarak yargılanıyor. Ancak Bülent Karaoğlu hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına rağmen yakalanmıyor. Zaman aşımı tehlikesi ile yüz yüze olan dosyaya ilişkin dava 6 Eylül’de görülecek. 

 

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Mûş Milletvekili Sümeyye Boz, zaman aşımı tehlikesi ile karşı karşıya olan Vartinis Davası’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

Hukuksuzluğun başlangıcı

 

Öncelikle katliama dikkat çeken Sümeyye, “90’lı yıllarda en çok kaybetme ve köylerin yakılması gibi olaylar yaşandı. Şimdi de açılan davanın üzeri zaman aşımı ile kapatılmak isteniyor. Bu süreci bizim iyi okumamız gerek. Acaba bilinçli olarak mı zaman aşımı ile yüz yüze bırakılıyor? Bu olay köyün ortasında tüm köylülerin gözü önünde yaşandı ve köylüler buna şahit oldu. Yangını söndürmek isteyen yurttaşlar engellendi. Olaydan sonra açılan davada, tanık oyan yurttaşların ifadeleri alınmıyor. Hukuksuzluğun buradan başladığı net olarak görülüyor. 2004-2012 yılları arasında dosyada hiçbir gelişme yaşanmadı. Bu şekilde 8 yıl geçti. Şimdi de dosyanın zaman aşımı ile yüz yüze bırakılmak istendiğini görüyoruz. Zaten dava avukatları buna ilişkin açıklama yaptı. Fail hakkında ‘Kasten öldürme ve teşvik etme’ suçundan dosya açılıyor ve bu karar daha sonra bozuluyor. Dosya daha sonra ‘ihmale’ çevriliyor. Şahide rağmen de dosyada bir gelişme yok. Bu da dosyanın zaman aşımı ile yüz yüze bırakılmak istendiğini gösteriyor” dedi. 

 

Dosyanın üzeri örtülmek isteniyor

 

Dosyanın cezasızlık ile kapanmasının istendiğini belirten Sümeyye şunları belirtti: “Dosyada avukatlar fail hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını istedi ve mahkeme de bunu kabul etti. Kırmızı bülten kararı çıkarıldı. Ancak arama kararı olmasına rağmen fail şimdiye kadar yakalanmış değil. Bülent Karaoğlu ve onunla birlikte olan komutanlar bu olayın faili ve olayın şahitleri olmasına rağmen de dosyada hukuka göre bir araştırma yapılmış değil. Zaman aşımına az bir zaman kaldı ve bu şekilde dosyanın üzeri kapatılmak isteniyor. Bu da cezasızlık politikalarını gözler önüne seriyor.”

 

Suçlular cezalandırılmıyor

 

Kürtlere yönelik saldırıların yoğun olduğu süreçte yaşanan bu olayın etkilerinin hala devam ettiğini söyleyen Sümeyye, “Bu dosyada verilecek karar şimdiki dosyalara gerekçe gösterilebilir. Bu dosyadaki karar cezasızlık politikalarının önünü açar. Burada hak ihlali var ancak psikolojik olarak da büyük etkileri oldu. Olaya şahit olanlarla görüşmeler yapılıyor ve o dönemi unutamıyorlar. İnsan bu vahşeti nasıl unutabilir? Ancak cezasızlık ile bu vahşeti unutturmak istiyorlar. Suçluları cezalandırmıyorlar ve insanlık suçu işliyorlar. Hukuku bunun için kullanıyorlar” ifadelerini kullandı. 

 

‘Vartinis olayının aydınlatılmaması diğer katliamların önünü açtı’

 

Vartinis katliamından sonra bir çok katliam yaşandığını dile getiren Sümeyye, devamla şunları söyledi: “O dönemde Murat Nehri kenarında infazlar yaşandı. Köy baskınlarında yurttaşlar katledildi ve başka birçok olay vardı. O dönem dosyaların tümü zaman aşımı ile yüz yüze kaldı. Aynı şeyi bu dosyada da yapmak istiyorlar. Yine 2 Temmuz 1993’te Madımak katliamı yaşanmıştı. Orada da insanlar yakıldı. Aydınlar katledildi ve bu dosya da zaman aşımı ile yüz yüze kaldı. Eğer hukuki olarak bir adım atılmış olsaydı ve cezasızlık politikaları devre konulmamış olsaydı Vartinis’in önü de açılmazdı. Bu süreç belki 93’ler gibi değil ama bu coğrafyada şişdi özel savaş politikaları yürütülüyor. Tarih bize bunu gösteriyor. Madımak, Vartinis ve cezasızlık politikalarının devamı yeni olaylara zemin hazırlıyor. Failler de bundan cesaret alıyor. Bu cesaretle de nefret ve toplumsal suçlar işliyorlar. Evet Madımak, Vartinis katliamları işlendi, ardından da Roboski, Pîrsûs, Ankara katliamları yaşandı. Bu olayların önü alınmadı ve toplumsal huzur esas alınmadı. Bunlar bu olayların önünü açtı.”

 

Sahiplenme çağrısı

 

Mûş Barosu’nun  olayın takipçisi olduğunu söyleyen Sümeyye, “İnsanlığa karşı işlenmiş suçu bir kez daha cezasız bırakmak istiyorlar ve tarihin karanlığında kaybolmasını istiyorlar. Bu ilk kez yaşanmıyor. Bu olayların birçok şeye neden olduğunu gördük. Ancak bundan sonra bu hafıza canlı tutmamız gerek. Kürt halkına yönelik bu politikaları teşhir etmeliyiz. Bunun unutulmasına izin vermeyeceğiz. Herkesin bu davaya sapih çıkmasını istiyoruz. Bu dosya zaman aşımından önce sonuçlanmalı ve failler ceza almalı. Bülent Karaoğlu tutuklanarak gerekli cezayı almalı” dedi.