Depremin üzerinden 7 ay geçti hala suları dahi yok!
- 09:02 17 Eylül 2023
- Güncel
SEMSÛR - Semsûr’da depremin üzerinden yaklaşık olarak 7 ay geçmesinin ardından bölgesel olarak depremzedelerin ihtiyaçları karşılansa da hala suya dahi erişimin olmadığı köyler var. Depremzede kadınlar, kendilerine yardım edilmediğini ve kimse tarafından sorulmadıklarını söyledi.
Semsûr (Adıyaman), 6 Şubat günü Mereş merkezli meydana gelen depremlerden ağır yıkım ve on binlerce ölümle ciddi şekilde etkilenen kentlerden biri. Aradan geçen 7 ayda deprem, ülke gündeminden düşmüş olsa da deprem bölgesi için her şey ilk günkü gibi. Semsûr’un Susan (Ortanca) köyünde ve Narlıkuyu’da çadırlardan henüz çıkıp konteynırlarda yaşamaya başlayan kadınlar sorunların bitmediğine, kış mevsiminin yaklaştığına ve hala ihtiyaçlarının karşılanmadığına dikkat çekti. Depremzede kadınlar, hala devam eden sorunlarını paylaştı.
‘Halılarımız olmadığı için yere battaniye seriyoruz’
Suriye’nin Halep kentinden olan depremzede Ganiye Taha (70), konteynıra geçseler de hala birçok sorunlarının olduğunu dile getirdi. Enkazdan kendi imkanlarıyla çıktıklarını paylaşan Ganiye, “Normalde engelliyim yürüyemem, 1 metreyi 10 dakika yürüyebilecekken, depremde hemen çıkıverdim. İzmir’de 2 ay kaldım sonra buraya geldim kızımın yanında kaldım, sonra çadırda kaldım. Birileri bize gelip konteynır, klima verdi. Oğlumun eşi ölmüş, oğlum sabahları çıkıyor, çadırların arasında naylon ve hurda toplayıp onları satıp çocuklarına ekmek getiriyor. Başka iş yapamıyor, ikimiz çocuklarına bakıyoruz. Yaşlı olduğum için çocuklara tek bakamıyorum. Halılarımız olmadığı için yere battaniye seriyoruz. Kimlikleri olursa okula gidebilecekler ama kimlikleri yok. Tekerli sandalye istiyorum, çarşıya gideceğim, gidemiyorum. Deprem olduğundan beri hiçbir şey almadık” ifadelerine yer verdi.
‘Önümüz kış…’
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kantonundan olan ve ismini vermek istemeyen bir depremzede ise şu ana kadar hiçbir yardım alamadıklarını, oğlunu okula gönderemeyeceğini dile getirdi. Kadın, “Deprem oldu ve evimiz yıkıldı. Şimdi konteynırlarda kalıyoruz ve bize yardım edecek kimse yok. Oğlum okula gidecek ama yol uzak olduğu için onu okula götürecek kimse yok. Okula servis ile gönderebilirim ama maddi durumum olmadığı için gönderemiyorum. Önümüzde kış var ve çok korkuyoruz. Her şeye ihtiyacımız var. Şu ana kadar kimse bize yardım etmedi. Eşim de yok ve ben de herhangi bir işte çalışabilecek durumda değilim” sözlerini kaydetti.
‘Yağmur, sel olmasın diye dua ediyorum’
Suriye Türkmenlerinden depremzede bir kadın da 7 ay sonra çadırlardan çıktıklarını belirtirken, kış mevsimine dair endişelerini, “Bütün güneşi yedik, su bastığında da sel olduğunda da biz zaten buradaydık. Soğukları da yaşadık. İyisini bekliyorum ama bu şartlar altında çok zor. Ben 5 gündür konteynırdayım, ondan önce hep çadırda kaldım. Evi de alsam ev şartları çok zor. Kiralar çok pahalandı zaten. Bir de bir korku daha var içimizde acaba gitsek deprem olsa çocuklar nasıl olacak? Zaten çocuklar eve gitmek istemiyorlar. Konteynırlar ev gibi daha düzgün yapılsa, konteynırda yemek yapıyorum, işlerimi yapıyorum. Çamaşırlarımı elle yıkıyorum, makinam yok. Geçen sene olduğu gibi yağmur yağmasın diye dua ediyorum, sel olmasın. Konteynırımız oldu ama hiçbir şeyi yok” diyerek paylaştı.
Suyu komşudan alıyor
Depremi Susan köyünde yaşayan Elif Çetinkaya (75) şu ana kadar en çok su problemi yaşadıklarını dile getirdi. Elif, herhangi bir yardımın yapılmadığını aktarırken, şu ifadelere yer verdi: “Deprem oldu, aç, susuz kaldık. Torunlarım beni sanayiye götürdü. Kimse ne yanımıza geldi ne de gitti. Evlerimiz yıkıldı ve hala da yoksuluz. Yardım da yapılmadı, yoksulluk ve çaresizlik var. Her şey çok pahalı. Oğlum 6-7 aydır çadırda. Kış geliyor ve bizim yakacak bir şeyimiz de yok. Suyumuz yok, komşumuz akşamları bizi çağırıp su veriyor. Köyümüz sahipsiz. Ortada kalmışız.”
‘Bize yardım edecek kimse yok’
Susan köyünden bir diğer depremzede Ayşe Sevinç (60) ise yürüme engeli olan eşi ile depremi atlattıklarını söylerken, birçok yurttaş gibi kendilerinin de ihtiyaçlarının karşılanmadığını vurguladı. Ayşe, konuya ilişkin, “Hepimiz rezil rüsva olmuşuz, ne diyeyim? Rezillikten başka bir şey yok. Su yok. Eşim hasta yatakta, yatalak. Ben tek başımayım. Kış hazırlığımız da yok, eşim hasta olduğu için de tek başıma yapamıyorum. Evim yıkılmış, ben yapamıyorum. Kimsem yok, herkes biliyor. Bize yardım edecek kimse yok, tek başımızayız. Bize hiç yardım edilmedi ve kimse bizi sormadı” dedi.