Kadın basınına bir yolculuk!

  • 09:10 2 Ekim 2023
  • Güncel
 
 
HABER MERKEZİ - Özgür Basın geleneği içerisinde kadın gazeteciler, başlangıçtan bu güne hem habercilik hem de örgütlülüklerini oluşturmada önemli gelişmeler kaydederek medyada değişiminin öncüsü oldu. 
 
Özgür Basın geleneğinin ortaya çıkmasında yol açıcı olan aynı zamanda Türkiye’de ilk Genel Yayın Yönetmeni olan Gurbetelli Ersöz’ün yaşamını yitirdiği tarih olan 7 Ekim, 2014 yılında Kürt Kadın Gazeteciler Günü olarak ilan edildi. Basında önemli bir gelişimi ortaya çıkaran kadınlar, medyanın, dili, rengi, bakış açısının değişmesi, kadınların ve halkların sesinin, hakikatinin duyulmasında önemli bir oynayarak bu günü de gelişimin yeni bir adımı olarak ele aldı.  
 
Kürt basınının 1898’den bu yana yüz yılı aşkın geleneğinden beslenen Özgür Basın 40 yılı aşkın süredir yarattığı değerler ve gelişim düzeyi ile önemli bir yere sahip. 
 
Gerek Kürt basını özelde ise Özgür Basın bugünlere gelinceye kadar da birçok baskı, yasak, engelleme ve zorluklarla karşı karşıya kaldı. Kürt halkının var olma ve özgürlük mücadelesinin yaşadığı zorlukların, katliamların  bir parçasını da Özgür Basın tarihsel gelişimi içerisinde yaşadı. 
 
Kürt basın yayın tahinin ilk gününden bu yana kadınlar yayıncılığın içinde yer aldı. Ancak görünür olmaları gerçekleşmedi. Kadınların görünürlüğü de Özgür Basınla birlikte gerçekleşti. Bunu ele almadan önce Kürt Kadın basın tahinin tarihsel gelişimine göz atmamız önemli. 
 
Kürt halkının mücadele tarihinde gelişmelerle birlikte Kürt kadınlar da kendi mücadele alanlarını oluşturarak öncü konuma geldi. Uzun ve zorlu bir mücadelenin, yolculuğun sonucunda kazanımlarına ve kurumsallaşmalarına, yeni bir halka ekledi.  
 
Bundan önce genel kadın basın tarihine ilişkin birkaç şey belirtmekte fayda var. Yüzyılı aşkın süredir yani 20’nci yüzyılın ilk yarısında sembolik ve az rastlanır da olsa sürgün ve yasaklara rağmen Kürt basınında kadınların yer alışına tanıklık ediyoruz. İkinci yarısından itibaren ise özellikle son 40 yıldır Kürt Özgürlük Hareketi’nin gelişimiyle birlikte Kürt basının şekil almasından kadınların emeği önemli bir yere sahip. 
 
Dergiden, gazeteye, kadın ajansından, kadın televizyonuna; basının her alanında özne haline gelerek 'kendine ait bir medya'  oluşturdu Kürt kadınlar.  
 
Kurdistan’da basın geleneği 22 Nisan 1898’de sürgünde çıkarılan ‘Kürdistan’ gazetesi ile başladı ve yıllar içinden tüm baskı ve yasaklara rağmen, ağır bedellerle nicel ve nitel anlamda büyüyerek bugünlere geldi.
 
Bir ilk: Jîn
 
Genel basın tarihi konusunda Kürdistan gazetesi bir milat olarak yaygın bilinir, Kürdistan gazetesinden sadece 20 yıl sonra yani (bilindiği kadarıyla) 1918’de yayınlanan Jîn Dergisi kadın gazeteciler için bir milattır ancak tarihte buna çok az yer verilir. Yani Kürt kadınların medyadaki serüvenini Kürt Teali Kadın Cemiyeti'nin yayın organı olan Jîn ile başlatmak mümkün. 
 
Kürt Teali Cemiyeti paralelinde kurulan ve kadınlarda ‘”ulusal bilinç oluşturma” amacı taşıyan Kürt Teali Kadın Cemiyeti’nde dönemin Kürt aristokratları yer alıyordu. Eşitlik ve Kürtlük bilincine ilişkin yazıların yer aldığı dergi 2 sayı yayınlanabildi.
 
Kadın sorununu merkezine alan dergi
 
Yine burada belirtilebilecek bir başka mecra ise Osmanlı İmparatorluğu içinde yer alan bütün halklardan kadınların ortaklaşmasıyla yayınlanan Kadınlar Dünyası isimli dergidir. Derginin, yayın politikasının merkezine, dil, din, mezhep, etnik köken ayrımı gözetmeden kadın sorununu alması, Kürt kadınları bu dergide yazmaya yönlendirdi. 1913 yılında çıkan dergi 1921 yılına kadar yayın hayatını sürdürdü. Derginin kurucu ve yazarları arasından iki sayı yayınlanabilen ‘Jin’ dergisinin ekibinden Meziyet Bedirxan, Fexriye Bedirxan, Mes’adet Bedirxan, Fato Nalî yer alıyordu.
 
1932-1950 arası, kadınlar Kürt basınında yazar ve yönetici olarak yer aldı. Örneğin Rewşen Bedirxan, Hawar’da Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü görevinin yanı sıra, köşe yazarlığı yaptı. Rahmexan ise babası Pîremêrd’in ölümünün ardından 1950 yılında Jîn Dergisi’nin imtiyaz sahipliğini üstlendi.
 
Genel bir derleme yapıldığında 1950-2018 yılları arasında Kurdistan’ın dört parçasında ve diasporada kadınların çıkardığı 106 dergi, gazete, ajans ve internet sitesine rastlamak mümkün. Bu sayının daha da fazla olma olasılığı var, zira sömürge altındaki Kurdistan’ın dört parçasında kadınların üretimleri hala gün yüzüne çıkarılmayı bekliyor.
 
Oransal bir dağılım yaparsak; Kürt kadınların, 1950’li yıllarda 3 yayın, 1970’li yıllarda 1 yayın, 1980’li yıllarda 6 yayın 1990-1999 yılları arasında 47 yayın, 2000-2009 yılları arası 38 yayın, 2010-2018 yılları arasında ise 23 yayın çıkarıldı.
 
4 parça Kürdistan'daki yayınlar
 
Afretî Azad, Afret, Huner, Dengî Jinanî Kurdistan, Karwanî Afret, Afretî Kurd, Xanzad, Dengî Afret, Kadınların Kurtuluşu, Jina Kurd, Tewar, Yekbûn, Jiyan, Sêber, Jinî Emro, Dengî Afretan, Mehabad, Peyamî Xuşkan, Jina Serbilind, Jîn, Dengê Jinên Kurdistanê, Jinê Rabe, Yeksanî, Ji bo Rizgariya Jinan, New Day, Jin, Zîna Nû, Arjîn, Tiruske, Tewar-Javîn, Sinûr, Spêde / Spêdey Nwê, Dengî Jinan, Bêdarî Xuşkan, Ronahî, Roza, Dengê/Dengêk, Jujin, Çarşêw, Îlaf, Nîwey le Yadkiraw, Jiyanewe, Ayinde, Jiyanî Azad, Mîşkat, Mafî Afret, Bangeşey Rastî, Yaşamda Özgür Kadın. Nivar, Jin û Jiyar, Xanimî Ku, Jin û Jiyan, Lawêj/Awêze, Dengî Xaniman, Dengê Jiyan, Nwêkar, Rasan, Pêge, Rêwan, Şawuşka, Dengê Jinan, Dengê Jiyan, Roşnayî, Jinan, Tanrıça Zîlan, Jin û Jiyan Nû, Xatûzîn, Îştar, Behare Zen, Berbang, Hêlîn, Rasan, Berew 8’î Mars, Newaya Jin, Dayik, Komarî Roj, Seday Wê, Hêviya Jinê, Gulcar, Kiçan, Warvîn, Zînê, Rodoz, Rewşen, Raperî, Asoya Jinê, Binevş, KJA, YJA Star, YPJ Star, JINHA, Şûjın, Jinnews, Jineolojî.
 
1990’lardaki gelişim 
 
1990'lı yılların başından itibaren Kürt Özgürlük Hareketi'nin kitleselleşmesi ile birlikte kadın basın-yayıncılığının gelişmesi açısından daha güçlü bir zemin yaratıldı. İlk kadın ideolojik dergisi Jina Serbilind 1993 yılının baharında Avrupa’da yayına başladı.
 
Kürt Özgürlük Hareketi'nin ilk kadın gazetesi olan "Jiyana Azad" ise 8 Mart 1997 yılında, Güney Kurdistan’ın Silemanî şehrinde haftalık olarak yayına başladı. 1999 yılında yayınına ara vermek zorunda kalan gazete 2000’den itibaren Roşnayi adıyla yeniden yayına başladı. 2004 yılında ise, Truska adıyla çıkmaya başladı.
 
Kurdistan'da kadınların özgürlük mücadelesinin yükselmesi, kadın örgütlülüğünün gelişmesi ideolojik olarak kendi propaganda ve ajitasyon araçlarını geliştirmesi ihtiyacını da ortaya çıkardı. Bu paralalde yaşanan gelişmelerle 1998 yılında “Özgür Kadın” dergisi yayına başladı. Özgür basın çalışmaları açısından kadın yayıncığılı ekseninde bir ilk olarak önemli bir yere sahip olan dergi, daha sonra "Kadının Sesi" ve ‘"Özgür Kadının Sesi" isimleriyle yayınına devam etti. Devletin kadın mücadelesi ve yayıncılığına yönelik baskılarına karşı kapatmalarla yüzyüze kalan dergi farklı isimlerle bir süre daha yayını devam ettirdi. Daha sonrasında ise Kürt kadın hareketinin bülteni olarak bir süre daha çıktı. 
 
3'üncü sayfa çizgisi yerle bir edildi
 
2000’li yıllara gelindiğinde özgür basın kadın yayıncılığı açısından ön önemli bir gelişme yaşandı. Bu kilometre taşlarından biri, kadın özgürlük mücadelesini görmezden gelen geleneksel iktidar medyasının (geçmiş süreçlerde ana akım olarak adlandırılan AKP-MHP iktidarı sürecinde ise havuz medyası olarak adlandırılan) kadınları gazetelerin 3’üncü sayfasına hapseden çizgisini yerle bir etmek oldu. Kadına ilişkin haberleri sadece ölüm ekseninde gören, “aşk, sevgi, cinnet, aldatan kadın” formatı ekseninde gören medya zihniyetine karşı çıkarak, kadınların özgürlüğünü ve kadın bilincinin gelişmesini esas alan bir yayın çizgisini esas alan özgür basın bu eksende basında yeni bir sayfa açtı. Bunun da ilk adımı Özgür Gündem gazetesi ile atıldı. Kadın haberlerine özgün bir sayfa ayrıldı. Kadınlara, mücadele etmenin yol ve yöntemleri haberlerle gösterilirken, kadına yönelik şiddet ve katliam politikalarının kaynağı açığa çıkarıldı. 1990’lı yıllarda ilk kez bir kadını Gurbetelli Ersöz’ün genel yayın yönetmenliği yaparak basında atılan tarihi adımın devamı olarak yaşanan bu gelişme kadınların kendilerini görebilecekleri, ifade edebilecekleri bir mecra oldu. 
 
Kadınların görünürlüğü
 
Kadınlar, burada kendilerini ifade etmiş, sorunlarını dile getirmiş, talep ve eylemlerini kamuoyuyla paylaşmışlardır. İktidar üzerinde etkileyici olmaya, kadın sorunu bağlamında iktidarın politikalarını  etkilemeye, değiştirmeye çalışmış, sorunlar karşısında da toplumsal duyarlılık geliştirmeye çabalamışlardır. Basın, Kürt kadın açısından hem sorunun teorize edildiği bir zemin hem de sorunun çözümü yönünde geliştirilen taleplerin inşa zemini olur. Hareketin güçlenip kurumsallaşmasına basamak teşkil eden basın, Kürt kadınının da görünür olduğu bir alandır.
 
Sözü teoriye çeviren güç
 
Bu alan, dönemlerin özgürlük ortamından etkilenerek zaman zaman serpilip güçlenmiş, zaman zaman baskı ve sindirme politikalarından nasibini alarak sönmüşse de son yüzyılın en işlevsel kadın mücadele alanı olur. Bu şekilde Kürt kadın basını, teorisine sahip ve kendi mücadele alanlarını oluşturmuş özgül ağırlığı olan bir öncü haline dönüşmüştür. Kendi taleplerini, kendi kimliğini merkezinden formüle eden Kürt kadını, kendine ait basın mecralarını oluşturmuş, ulusal ve cins kimliğinin kesişim noktalarını başarıyla keşfetmiştir. Bunda basının alanındaki kadınların sözü, teoriye çeviren gücü tartışmasızdır.
 
Yine 2000'li yıllarda Kürt kadın basın-yayıncılığı konusunda farklı arayışlar ve çalışmaların gündeme gelmesinin ardından ilk kez dağ merkezli bir ideolojik dergi olan Tanrıça Zilan 2001 yılında çıkartıldı. 2001 yılında Güney-Batı Kürdistan’da Denge Jiyan, 2004 yılında da YJA STAR’ın yayın organı Star dergisi çıkartıldı. 2003 yılında Rojhilat'ta çıkarılan Bahara Zen dergisi, 2007 yılında Zilan ismiyle yayın hayatına devam etti.
 
Avrupa’da ise bu dönemde kadınların sesi olmayı amaçlayan Newaya Jin, 4 Nisan 2005 yılında Kürt kadınlar tarafından çıkarıldı. Kurdistan ve Türkiye'de ise 2007 yılında kadınların ideolojik, siyasi, kültürel ve toplumsal sorunlarını dillendirmeyi esas alan Hêviya Jinê dergisi yayın hayatına başladı.
 
Kürt kadın basın yayıncılığı açısından bir ilk
 
Eril, cinsiyetçi haber dilinin bir alternatifini oluşturmak adına ilk adımı atan Kürt kadınlar haberin cinsiyetçi doğasını değiştirmeyi amaç edinen bir kadın haber ajansı kurdu. Kurdistan eksenli kadın ajansı Jin Haber Ajansı (JINHA) 8 Mart 2012 yılında kuruluşunu ilan etti. Amed merkezli kurulan JINHA dünyada örneği olmayan bir yayıncılığa başladı.
 
"Ve yazıyoruz. Erkekler ne der diye düşünmeden yazıyoruz" sloganı ile yola çıkan JINHA'nın kuruluşuna giden süreç kuşkusuz Kürt kadın özgürlük hareketinin izlediği seyirden ve PKK Lideri  Abdullah Öcalan'ın felsefesi eksenli gelişti. JINHA 29 Ekim 2016 yılında AKP iktidarı tarafından kapatıldı. Ardından internetten yayın yapan Gazete Şujin de bir yılını doldurmadan 25 Ağustos 2017'de kapatıldı. Kendine ait medyanın açtığı yolun gerekliliğine inanan kadınlar yollarına Jinnews ile devam ediyor.
 
Kadın örgütlülüğünde bir ilk
 
İktidarların genelde Kürt özgür basını özelde ise özgür kadın basın yayın organlarına yönelik baskılarına rağmen kadınlar her baskıya daha büyük cevaplar vererek ilklere imza atmaya devam etti ve kadın yayıncılığına sıçramalar yarattı. Dergiler, kadın sayfaları, ajansların yanı sıra en önemli adımlarından biri özgür basında çalışma yürüten tüm kadınların örgütlülüğünü sağlamak oldu. Kadınların daha güçlü örgülütlülük yaratma ve kadın rengini basının her alanında yansıtma konusunda Yekitiya Ragihandina Jinên Kurdistan (RAJIN) 2013 yılında kuruldu. 
 
RAJIN ile kadınların basın alanında güçlü örgütlülğü adım atmasının ardından peşi sıra Kurdistan’ın her parçasında kadınlar ayrı ayrı örgütlü yapılanmalarını gerçekleştirir. Bu açıdan 2017 yılında Amed’de biraraya gelen özgür basın yayın çalışanı kadınların oluşturduğu Mezopotamya Kadın Gazateciler Platformu (MKGP) yeni bir adım ile çalışmalara kazandırılan ivme, ortaklaşmanın, kadın aklı ve renginin basına yansımasının önemli temelini oluşturdu. 
 
Yeni bir soluk: Kadın televizyonu
 
Basın ve yayının her alanında sesini, varlığını, görünürlüğünü arttıran kadınlar yazılı alanın sınırlarını aşarak görsel olarak da kadınların sesini yansıtmak amacıyla 2018 yılında önemli bir adım atar. Bu adım kadın televizyonculuğu ve prodüksüyonlar için atılan adımdır. Yapılan tartışmalar sonucu 9 Ocak 2018’de JIN TV kurulur, kadınlar için önemli bir gün olan 8  Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ilk test yanınına başlar ve 30 Haziran’da da düzenli yayına geçer. “Kadının sesi yaşamın yüzü” sloganı ile yayına başlayan televizyonun amacı, ilkeleri ve hedefi öncelikli olarak toplumsal kodlamalara savaş açacak bir yayıncılık olarak belirlenir. 
 
Kadın gazeteciler dernek kurdu
 
Kürt kadın gazeteciler, basın alanında sağladıkları gelişimlere yeni bir halka ekleyerek kurdukları Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği'nin (MKG) açılışını 7 Ekim'de yapacak. Böylelikle Kürt kadın gazeteciler MKG ile örgütlülüklerini yeni bir aşamaya ulaştırmış oldu. 
 
Basının rengi değiştiriliyor
 
Kürt kadınlar özgür basın içerisindeki gelişim süreçleri boyunca toplumda varlığı yok sayılan, haber olduğunda gazetelerin üçüncü sayfalarına sıkıştırılan, ekranlarda haberin görselini süsleme malzemesine dönüştürülen aklı ve zihniyeti yerle bir etti. Kadın özgürlüğünü toplumsal özgürlüğün temeline koyarak bir yayıncılık yapmayı esas alan Kürt kadınları siyaseti, sanatı, bilimi, doğayı, ekonomiyi, spora, kültürü yani hayatın, yaşamın olduğu her şeyi kadın bakış açısı ile değerlendiriyor, yorumluyor. Aradan geçen yıllar içerisinde gerek devletten gerekse de erkek egemen yaklaşımlarından dolayı bir çok engelleme ve geri çekmeye, alandan sahadan geri çekmeye yönelik yaklaşımlarla karşı karşı kalsa da özgür basında kadınlar çalışmalarını varlıklarını, örgütlülüklerini ısrarla sürdürüyor. Sürdürdükçe de basının dilini, rengini, doğrultusunu, bakışını değiştiriyor.  
 
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!