Kobanê kadınlar öncülüğünde özgürleşti!

  • 09:01 25 Ocak 2024
  • Güncel
 
Berçem Cûdî
 
KOBANÊ - Kobanê’nin DAİŞ’ten özgürleştirilmesini değerlendiren Wehide Ömer, kentin kadınlar öncülüğünde özgürleştirildiğini, direnişin dünyadaki tüm kadınları etkilediğini belirterek, birçok yerden kadınların kendi özgürlükleri ve halkların özgürlüğü için gelip devrime katıldığını söyledi. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye 15 Eylül 2014 tarihinde saldırmasının ardından kent 26 Ocak 2015 tarihinde özgürleştirildi. Kobanê’de başta kadınlar olmak üzere DAİŞ’e karşı verilen 134 günlük mücadele dünyanın her yerinde büyük bir yankı uyandırdı. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye saldırısı ve kentin özgürleştirilmesine ilişkin Fırat Kantonu Toplumsal Çalışmalar Komitesi’nden Wehide Ömer JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Kadınlar olarak direnişte yerimizi aldık’
Kobanê’de DAİŞ’e karşı kadınlar öncülüğünde bir direnişin başlatığını söyleyen Wehide, “Kobanê’nin özgürleşmesi öncelikle Kürdistan halkına kutlu olsun. Kobanê’nin özgürlüğü için canını feda edenleri saygı ile anıyorum. Aynı zamanda Önder Apo’ya kutlu olsun diyorum. Kobanê’de DAİŞ çetelerine karşı bir direniş verildi. Bizler Suriye iç savaşı başladığında de BAAS rejimi ne de diğerlerine taraf olduk. Bizler Üçüncü Yol’u tercih ettik. Saldırılara karşı bir aşarı kazandık ve kendi kurum, kuruluşlarımızı inşa oluşturduk. Örgütlendik ve örgütlülüğümüzü güçlendirdik. Bizler kadınlar olarak bu mücadelede yerimizi aldık. Kadınlar olarak kendi toplantılarımızı aldık ve kurumlarımız içerisinde yer aldık. Bu temelde de örgütlülüğümüz ve mücadelemiz büyüdü” dedi. 
 
‘Saldırılara karşı direniş kararı alındı’
 
Kobanê’ye saldırıların Türkiye’nin işbirliği ile gerçekleştiğini belirten Wehide, şöyle devam etti: “Kürtlerin yaşadığı bölgelerde bir inşa gerçekleşti. Ancak dünyanın gözü de üzerimizdeydi. Uluslararası güçler kendi çıkarları doğrultusunda inşa edilenleri ortadan kaldırmak istedi. Türk devletinin işbirliği ile saldırılar yapıldı. Türk devleti, ayda da özgür bir Kürt olsa onu kabul etmem diyor. Ancak Kürtler, özgürlük temelinde kendilerini inşa ediyor. Bu inşaya karşı Afganistan, Pakistan ve birçok yerden birilerini topladılar ve dünyanın gözü önünde biz Kürtlere saldırdılar. Bu kişiler eğitildi ve Kobanê’ye saldırtıldılar. Bu saldırılara karşı da Kürt halkı direniş kararı aldı. Kürt halkı asla Kobanê’yi bırakmayacağız dedi. Kobanê halkı kendi imkanları çerçevesinde direndi.” 
 
Kobanê halkı tanklara toplara karşı durdu
 
Kobanê halkının topraklarına döndüğünü ve sahiplendiğini belirten Wehide, “DAİŞ’in tank ve topları vardı. Ancak Kobanê halkı bu saldırılara asla teslim olmayacağını söyledi. Kobanê’yi bırakmayacağını söyledi. Kobanê halkı Kurdistan’nın tamamıydı. O dönemde Bakur ve Başûr bizi yalnız bırakmadı. Kobanê’de şehit düştüler. 26 Ocak 2015’te Kobanê özgürleştirildi. Kobanê halkı topraklarına dönme sözü vermişti. Eğer bir çadır da kalsa kendi yerinde yurdunda çadır açıp yaşarız dediler. Kobanêli kadınlar bu esas üzerinde yeniden topraklarına döndü” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kobanê kadınların mücadelesi ile özgürleştirildi’
 
Kobanê’de kadınların verdiği mücadeleye dikkat çeken Wehide, şunları dile getirdi: “Kobanê kadınların mücadelesi ile özgürleştirildi. Sozdar, Avesta, Arîn gibi kadınların kanı ile özgürleştirildi. Bu kurtuluş ile Kobanê halkı sevinçle kendi toprağına döndü. Yine kendi kurum ve kuruluşlarını inşa etti ve yer aldı. Kadınların örgütlülüğü günden güne güçlendi. Kobanê yeniden canlandı, şenlendi.”
 
 
Kadınların rolü
 
Kadınların Kobanê’nin özgürleşmesindeki rollerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Wehide, “Kobanê’nin özgürleşmesinde kadınların rolü çok önemliydi. Kobanê’nin inşasında da aynı şekilde. Kadınlar aynı zamanda YPJ’yi kurdu. Toplum içerisindeki kadınlar savaşçıların yanında yer aldı. Silah almasalar da onların yanındaydılar. Ekmeklerini, giysilerini, yiyeceklerini hallediyorlardı. Kobanêli kadınlar, Kobanê’yi bırakmayız dediler. Kobanê’nin özgürleşmesi aynı zamanda Kobanêli kadınlarının sesinin yankılanması ve duyulmasıydı. Kobanêli kadınların sesi bu şekilde dünyada yankılandı. Zehra, Leyla, Arîn gibi kadınların şehadeti büyük bir etki yarattı. Onlar bizim öncülerimiz. Unutulmamalılar. O direnişçilerimizin emeği sayesinde bugünlere geldik. Kadın-erkek bu esas üzerine kendini eğitti. Onlar asla unutulmayacak. Bu Kürt halkı için bir mirastır” dedi. 
 
Kobanê’nin özgürleşmesinin etkisi
 
Kobanê’nin özgürleşmesinin yarattığı etkiye de değinen Wehide, şunları söyledi: “Toplum da savaşta ve Kobanê’nin özgürleşmesinin ardından kendini eğitti. Kobanê’nin özgürleşmesi toplumun üzerinde olumlu bir etki yarattı. Kobanê’deki devrim Kadın Devrimi olarak tanımlandı. Kadınlar Kobanê’nin özgürleşmesi ile kendilerini örgütledi. Eşbaşkanlık sistemi oluşturuldu. Her kurum ve kuruluşumuzda eşbaşkanlık sistemi esas alındı. Alınan her kararda kadınların renklerinin olması gerekir. Kadınlarla bu kararlar alınmalı. Çünkü özgür kadın, kendi gerçekliğini tanıyan kadın, hakikati tanıyan kadın önemli. Her kurum ve kuruluşta kadının adaleti olmalı. Her zaman eğer kadın özgür olursa toplum özgür olur diyoruz. Bizler kadın toplumun yarısıdır demiyoruz, toplumun tamamıdır diyoruz.” 
 
Kürt kadınların dünyaya etkisi
 
 
Dünyanın birçok yerinden kadınların Kobanê’ye geldiğini ve onlarla birlikte savaşacaklarını söylediğini belirten Wehide, “Kürt kadınlar  Önder Apo’nun felsefesinden feyz alıyor. Önder Apo, kadın özgürlük projesini başlattığını ancak yarım kaldığını söyledi ve sizler tamamlayın dedi. Kürt kadınlar buradan başladı. Kendilerini tanıma, özgürlükle yani bu noktadan başladı. Bir yandan da bizler Kobanê’den çıkmıyoruz esası üzerine kendimizi örgütledik. Kobanêli kadınlar bu toprakların sahibi biziz ve bu toprakları bırakmayacağız dedi. Bu tüm dünya kadınlarını etkiledi. Devrim içerisinde Kürt kadınlar özgürleşti. Bizler devrim içerisinde kendimizi tanıdık, kadın örgütlülüğünü güçlendirdik. Dünyadaki kadınlar çok şaşırdı.  Yurt dışından birçok kadın geldi. Aynı zamanda devrime katıldı. Kendi özgürlüğü, halkların özgürlüğü, Kobanê’nin özgürlüğü için savaşacağız dediler” şeklinde konuştu. 
 
Kitaplar yazıldı
 
DAİŞ’e karşı büyük bir mücadelenin verildiğini dile getiren Wehide, “Kobanê direnişi dünyada yankılandı. Biz kendi sınırlı imkanlarımızla dünyayı tehdit eden teröre karşı savaştık. Savaş kurallarını bilmeyen ve sadece kılıçla hükmetmeye çalışan DAİŞ’e karşı direndik. Kadın, çocuk, erkek kim DAİŞ’in karşısına çıktıyla kılıçtan geçirdi. Kürt kadınlar böyle bir savaşa karşı çıktı. Dünya kendi gözleriyle Kürt kadınların DAİŞ’e karşı nasıl sınırlı imkanlarla savaştığını gördü. Bu yüzden de yani bu direnişten dolayı da Kobanê üzerine şarkılar kitaplar yazıldı” dedi.   
 
‘Düşmanın tankından topundan korkmuyoruz’
 
 
Tank ve toplardan korkmadıklarını dile getiren Wehide, şunları belirtti: “Türk devleti Kürtlerin varlığını kabul etmiyor. Sadece kendine göre Kürtleri kabul ediyor. Halklar burada ortak bir yaşam inşa etti. Burada halkların kardeşliği var. Bu da Türk devletinin işine gelmiyor. Türk devleti özgür bir Kürt’ü istemiyor. Bu yüzden DAİŞ’i örgütledi ve buraya gönderdi. Kobanê halkı buna karşı teslimiyeti kabul etmedi. Geçmişten bu güne biz düşmanın tankından topundan kormuyoruz. Saldırılarından korkmuyoruz.”
 
‘Her yerde kadınların rengi var’
 
“Düşmanın amacı Kürt halkını topraklarından göç ettirmek ve ülkemizin demografyasını değiştirmek” diyen Wehide, “Ancak biz yine işimizin başındayız buna karşı direniyoruz. Kararımız  direnmek. Kürt kadınlar Önder Apo’nun düşünceleri ile kendini örgütlüyor. Buna göre örgütleniyor. Kadınlar kurumlarda örgütlendi. YPJ7de örgütlendi. Şimdi Mala Jin var. Hukuk kurumları var, Kongra Star var. Her yerde kadınların rengi ve sesi var. Kurt kadınlar mücadele edecek düzeyde. Şimdi de toplumdaki kadınlara cevap olmaya çalışıyorlar. Tank, top, uçaklara karşı teslimiyeti kabul etmiyorlar” şeklinde konuştu.  
 
‘Toplumsal Sözleşme Rojava Devrimi’nin sonucu’
 
Son olarak bir süre önce onaylanan Toplumsal Sözleşme’ye dikkat çeken Wehide, “Toplumsal Sözleşme onaylandı. Bu kadınların direnişi ve mücadelesi sonucu elde edildi. Kobanê direnişinin bunda payı var. Bu da ses getirdi, dünyaya ilan edildi. Toplumsal Sözleşme’nin kabul edilmesi Rojava Devrimi’nin bir sonucu ve kazanımı. Bu da bir miras ve buna sahip çıkmalıyız. Bu çerçevede çalışmalarımızı geliştirip güçlendirmeliyiz” dedi. 
 
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!