AMED - Ağır hasta tutsak Özge Özbek’in yaşamına dair konuşan annesi Hüsniye Düzel, cezaevi koşullarının kızının hastalığı için risk taşıdığını dile getirerek “ Resmen ölüme terk ediliyorlar, artık sesimizi duysunlar” çağrısında bulundu.

 

Ankara Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü’nde öğrenciyken 2007 yılında kaldığı eve baskın yapılarak gözaltına alınan ve aramada el konulan ders notları ile tez ödevi üzerinden “örgüt üyeliği” iddiasıyla hakkında dava açılan Özge Özbek’e 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Ceza 2014 yılında Yargıtay tarafından onandı. Tutuksuz yargılandığı sırada Özge’nin, 2020 yılında yaşadığı rahatsızlığı nedeniyle gittiği hastanede beyninde tümör olduğu tespit edildi. 27 Ekim 2020 tarihinde açık beyin ameliyatı olan Özge, tedavi olduğu hastaneden 4 gün sonra taburcu olduğu an polisler tarafından gözaltına alınıp, tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürüldü. 1 ay sonra yaptıkları itiraz kabul edilerek cezası 3 ay ertelenen Özge, 3 ayı bittikten sonra tekrar tutuklanarak Kocaeli Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Özge, 13 Ocak 2023 tarihinde ise Gebze’den Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi.

 

Özge’nin annesi Hüsniye Düzel, Özge’nin sürecine dair konuştu.

 

‘Tekerlekli sandalyedeyken gözaltına alındı’

 

Özge’nin hala Sincan’da tutulduğunu söyleyen Hüsniye, kızının beynindeki tümörün sürekli nüksettiğini dile getirdi. Özge’nin açık beyin ameliyatı sonrası 2 gün yoğun bakım olmak üzere 4 günü hastanede geçirdiğini belirten Hüsniye, “Taburcu olduğumuz gün, aşağı inmemiz ile polislerin etrafımızı sarması bir oldu. Özge tekerlekli sandalyede, ben onu tutmuştum. Özge’yi o haldeyken gelip alıp götürdüler. İlk olarak Bakırköy Cezaevi’ne götürüldü fakat cezaevi müdürü Özge’yi, böyle bir hastanın olası bir durumda mesuliyetini alamayacağını söyleyerek kabul etmemiş ve o gece Özge bir hastanede kalmış. Kimi tedavisi yapılmış ve ertesi gün sabah cezaevine götürülmüş” dedi.

 

‘Doktorlar ölümle sonuçlanabilir uyarısını yapıyor’

 

Kızının cezaevinde kalabilecek durumda olmadığını kaydeden Hüsniye, doktorların Özge için ölümle karşı karşıya kalabileceği uyarısını yeniden hatırlatarak, “Öyle bir hastalık ki bu, üç ayda bir düzenli tedavi görmesi gerekiyor. Daha önce Gamma Knife (tümöre uygulanan ışın tedavisi) yeterli geliyordu fakat son süreçlerde yaşanan aşırı stres, hastalığının daha fazla ilerlemesine, tümörlerin çoğalmasına sebep olmuştu ve her an beyin ölümü gerçekleşebilirdi. Bundan kaynaklı bütün risklerine rağmen Özge ameliyat olmaya karar verdi ve ameliyat sonrasında daha özenli ve dikkat gerektiren bir tedavi olmalıyken, şu an tedavisi çok fazla aksatılıyor, randevu günleri çok ileri tarihlere veriliyor. Daha önce Gebze Cezaevi’nde kalıyordu Özge, tedavisi yapılması amacıyla Sincan Cezaevi’ne getirilmesine rağmen orada da tedavisi gerektiği gibi yapılmıyor. İlk Sincan’a götürüldüğü zaman hastane sevki yapılmıştı ve o zaman muayene eden doktor kesinlikle ameliyat olması gerektiğini fakat bu ameliyatın ölümle de sonuçlanabileceğini, komada da kalabileceğini söylemiş. Kim cezaevi gibi bir ortamda böyle bir şeyi kabul edebilir” diye sordu.

 

‘ATK Özge’yi ölüme terk ediyor’

 

Özge’nin aynı zamanda epilepsi hastası olduğunu belirten Hüsniye, tahliyesine karar vermesi gereken Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) Özge ile ilgili aldığı karara tepki göstererek, “Özge’nin kendi doktorları vardı, özel hastanede ameliyatı olmuştu, doktorları en iyi doktorlardı fakat şu an Özge devlet hastanesine ya da revire götürülüyor sadece. Özge epilepsi hastası aynı zamanda, sürekli nöbetler geçiriyor, arkadaşları yanında ama sürekli yanında olamazlar. O süre zarfında ATK’ye infazın ertelenmesi için gidiyor, fakat ATK ‘Cezaevinde kalabilir’ raporu veriyor ve gerekçesini de ‘göz teması kurabildiği’ şeklinde açıklıyor. Demek ki ölüme terk edilince infaz erteleme kararı veriyorlar, neye yarar. Özge ve Özge gibi binlerce tutsak var cezaevlerinde ama Özge’nin hastalıkları cezaevini kaldırabilecek düzeyde değil. Ağır hasta tutsaklar ile ilgili hiçbir şey yapılmadı, yapılmıyor. ATK raporları bu durumdaki hastalara dahi ret veriyor. Son süreçlerde bırakılan hasta tutsaklar da bir hafta yaşamadan hayata gözlerini yumuyorlar. Resmen ölüme terk ediliyorlar. Bunu mu bekleyelim. Lütfen artık sesimizi duysunlar ve bir an önce hasta tutsaklar ile ilgili bir şeyler yapılsın” şeklinde konuştu.

 

‘Ölüme terk ediliyorlar’

 

Özge’nin eşi Özgür Özbek ise şunları anlattı: “Özge aldığı eğitim ve sahip olduğu bilgi birikimiyle daha çok kadın ve çocuk alanlarında uzun süre çalışmalar yürüttü. Özellikle dezavantajlı kadınlar ve şiddet gören kadınlar ile ilgili çalışmalarda bulundu. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezinde uzun yıllar çalışma yürüttü. 2007 yılında Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin TCK 314/2 Maddesi kapsamında 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Kararı veren savcı ve hakimlerin tamamı ya ihraç oldu ya da tutuklandılar. En son telefon görüşmemizde cezaevinde fenalaşarak baş dönmesi, kusma, bulantı ve denge kaybı sebebiyle Ceza İnfaz Kurumları Hastanesi'ne götürüldüğünü, oradan acil bir şekilde Etlik Şehir Hastanesi'ne sevk edildiğini ve yapılan tetkik ve kontrollerde beyindeki tümörlerin büyüdüğü ve çoğaldığı doktor tarafından kendisine söyleniyor. Acil bir şekilde ameliyat öneriliyor. Fakat maalesef görüyoruz ki göz göre göre ağır ve zor koşullar altındaki hasta tutsakları 5-6 ay altı doldurulmayan gerekçelerle MR randevuları verilip ölüme terk ediliyorlar. Her geçen gün yaşam kalitesini ciddi bir şekilde etkileyen baş ağrıları, nöbetler ve denge kaybı yaşamaktadır. Daha fazla geç olmadan derhal infazın ertelenmesi gerekmekte olup tedavisini tam teşekküllü bir hastanede yapılmasını istiyoruz.”