İpek Er’in sessiz çığlığının üzerinden 4 yıl geçti
- 09:01 18 Ağustos 2024
- Güncel
Gülistan Gülmüş
AMED - Fail Musa Orhan'ın tecavüz ederek yaşamına son vermesine neden olduğu İpek Er’in ölümünün üzerinden 4 yıl geçti. Ancak cezasızlık silsilesinde yaşamını yitiren İpek, hâlâ kadınların mücadele gerekçesi.
Kurdistan coğrafyasında özelde kadınların, gençlerin ve her iki kimliği taşıyan genç kadınların hedef alınıyor olması, son yıllarda daha fazla gündemde. Örnekleri ile kendini hissettiren özel savaş uygulamaları, toplumsal değerleri, kültürü ve dili hedef alarak toplumu hafızasızlaştırmayı ve bu yöntemle yok etmeyi amaçlıyor. Bu özel savaşın kadınlar açısından nasıl bir tehdit oluşturduğunun en yakın örneklerinden biri İpek Er (18).
Êlih’in (Batman) Qubîn (Beşiri) ilçesinde yaşayan İpek, Sêrt’te (Siirt) uzman çavuş Musa Orhan tarafından 1 Temmuz 2020 tarihinde tecavüze uğraması sonucu intihara sürüklendi. Tecavüzün ardından İpek, bir mektup bırakarak 16 Temmuz 2020 tarihinde intihar girişiminde bulundu. Hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan İpek, 34 gün sonra, 18 Ağustos’ta hayatını kaybetti. Özel savaşın kadınların yaşamını nasıl hedef aldığına dair bir örnek olan İpek için kadınlar günlerce eylemler gerçekleştirdi ve cezasızlığa karşı öfkelerini haykırdı.
‘İntiharın eşiğine geldim’
İpek, tecavüze uğradıktan sonra başlattığı adalet arayışının sonuçsuz kalması ve cezasızlık uygulamaları nedeniyle intihara sürüklendi. İntihar etmeden önce İpek ve ailesi, tecavüz failinin cezalandırılması için girişimlerde bulundu. Ailesi ile birlikte Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunan İpek, 7 Temmuz’da verdiği ifadede şunları dile getirmişti: “Bana ilaç içirdi ve kendimde değilken bana tecavüz etti. Uyandığımda bunu neden yaptığını sorduğumda ‘Ben devlet adamıyım, merak etme, seninle evleneceğim’ dedi. Sonra beni İzmir’e kuzenine göndereceğini söyledi. Bilet almıştı. Beni ailesine göndermesini söyledim ama bunun şu an olamayacağını söyledi. 1 Temmuz’da İzmir’e gittim, Musa’yı aradım ama cevap vermedi. Daha sonra hiç ulaşamadım. Mesaj attım, dönmedi. Ben de aynı otobüsle geri döndüm Siirt’e. Sonra ailemin yanına döndüm. O tarihten sonra Musa’ya ulaşamadım. Facebook’tan kendisine mesaj attım ama mesajlarımı görmesine rağmen cevap vermedi. Bana tecavüz eden Siirt İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli, ismini Musa Orhan olarak bildiğim şahıstan davacı ve şikayetçiyim. Psikolojim bozulmuştur. Şahsın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Gece gündüz ağlamaktayım. İntiharın eşiğine geldim.”
‘Sessiz kalan herkes kızımın katilidir’
İpek’in annesi Hekime Kılınç, intihar sonrası ajansımıza verdiği röportajda, şikayet başvurularından hiçbir sonuç alamadıklarını dile getirmişti. Kimsenin kendilerine sahip çıkmadığını kaydeden Hekime, şunları paylaşmıştı: “Kızımız 20 gün direndi, mücadele etti, sesini duyurmak istedi. M.O., kızımızı tehdit ediyordu. Daha fazla dayanamadı, yaşadıkları ağır geldi. Silah sesi geldi, gittim baktım kızım yerde kanlar içinde. Bağırdım, gözü daha açıktı. Sessiz kalan herkes kızımın katilidir. Adalet ve hukuk bu mudur? Kızım ölüyor ama hâlâ herkes sessiz. Yolda hastaneye götürürken bilinci yerindeydi. Bana ‘Ben sessiz kalmadım anne ama kimse sesimi duymadı. Herkes sustu. Başka yol bırakmadılar’ dedi.”
‘Hayatımı, umutlarımı tüketti’
Şikayet üzerine tecavüz faili Musa Orhan, “şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağrıldı ve ardından serbest bırakıldı. Adaletin sağlanmasını ve failin tutuklanmasını bekleyen İpek, failin korunmasına tanıklık etmesi sonucu intihara sürüklendi. İpek, intihar etmeden önce kaleme aldığı mektubunda şunları söylemişti: “Ben 18 yaşında köyde yaşıyorum. Musa Orhan hayallerimi, hayatımı, umutlarımı yıktı, beni kirletti, dünyamı yıktı. Canım acıyor, dayanamıyorum, beni kandırdı. Musa Orhan hâlâ şok’ta, oranın sahibi Musa Orhan’ı beklediğimi, onun telefonuyla Musa’yla iletişime geçtim. Arkadaşının evine götürdü. 1 gün bana dokunmasına izin vermedim. 2’nci gün zorla namusumu kirletti, tecavüz etti. Onun ısrarına rağmen içki içmeyeceğimi söylüyordum, ama bunu söylememi istemiyordu. Beni tehdit etti. Eğer söylersem beni öldüreceğini söylüyordu. Artık öleceğim için korkmama gerek yok. Evet, gerçekleri söylemeye gelelim. Musa Orhan bana tecavüz etti. …Ve inkar etmiş. Benim hayatımı, umutlarımı tüketti. Parasını başına çalsın. Beni bu duruma soktu. İntihar etmeye, ya Musa beni öldürecekti ya da ben kendimi öldürecektim. Seni affetmiyorum.”
‘Yaşadığım müddetçe kızımın hesabını soracağım’
İpek yaşamını yitirdikten sonra ailesi, başta kadın örgütleri olmak üzere, çok sayıda kişi tarafından ziyaret edildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Êlih eski Milletvekili Feleknas Uca’nın da olduğu bir ziyaret sırasında konuşan anne Hekime, “İçim yanıyor, dayanamıyorum, her yerde kızımın yüzünü görüyorum. Kızım kendisini çok seviyordu, o son gün giydiği kıyafetler gözümün önünden gitmiyor. Allah’ın verdiği canı o uzman çavuş nasıl alır? Ben yaşadığım müddetçe kızımın hesabını soracağım. Ömür boyu hapiste kalması lazım. Bunun için elimden ne geliyorsa onu yapacağım. Herkes bu davadan vazgeçebilir ama ben asla vazgeçmeyeceğim” demişti.
Bakanlık önergeyi ‘yaralayıcı’ buldu
Feleknas sonrasında ise Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi sunmuştu. Bakanlık önergeyi “yaralayıcı dil kullanıldığı” iddiasıyla Eylül ayında işleme almadan iade etmişti.
Baştan sona cezasızlık
İpek’in intiharı sonrası tecavüz faili Musa Orhan yeniden gözaltına alındı, ancak ifadesini verdikten sonra serbest bırakıldı. Durum karşısında tepki gösterilse de fail tutuklanmadı. İpek’in 34 günlük yaşam mücadelesi sonrasında hayatını kaybetmesi üzerine tecavüz faili 19 Ağustos günü tutuklandı. Elbette yargı bir kez daha failden yana tutum sergileyerek, failin avukatı Mehmet Erkan Akkuş’un itirazı üzerine 25 Ağustos akşamı Musa Orhan hakkında tahliye kararı verdi. Musa Orhan’ın yargılandığı davanın ilk duruşması 16 Ekim 2020’de Siirt 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davanın karar duruşması ise 3 Aralık 2021’de görüldü. Tecavüz failinin katılmadığı duruşmada mahkeme heyeti, “üniformalı” şiddetten yana tutumunu sürdürerek faili adeta ödüllendirdi. Mahkeme heyeti, tecavüz faili Musa Orhan’a “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 12 yıl hapis cezası verdi. “Geleceği üzerinde olumsuz etki yaratabileceği” ve tüm duruşmalara düzenli katıldığı gerekçe gösterilerek faile “ iyi hal” indirimi uygulayan heyet, cezayı 10 yıla düşürdü. Ayrıca tecavüz failinin kaçma şüphesi bulunmadığı gerekçesiyle adli tedbir hükümleri uygulanarak tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Nihayetinde fail hala dışarıda.
Fail bırakıldı, kadınlara cezalar yağdı
Fail Musa Orhan için gözünü kulağını kapatan yargı, tecavüzü ve cezasızlığı protesto eden kadınlara karşı cezalandırma yolunu seçti. Êlih’te Musa Orhan’ın serbest bırakılması karşısında eylem yapan kadınlara dönük 31 Mayıs-1 Haziran 2022 tarihleri arasında yapılan gözaltı operasyonunda alınan 19 kadından HDP Êlih eski İl Eşbaşkanı Fatma Ablay ve TJA aktivistleri Şirvan Göçer, Leyla Bayram tutuklanmıştı. Kadınlar, 8 ay sonra görülen ilk duruşmada tahliye edilmişti.
Ezgi Mola, Farah Zeynep Abdullah ve Hazal Kaya’ya dava
Ezgi Mola da olaya tepki gösterenler arasında yer almıştı. Ezgi, 20 Ağustos 2020’de dijital medya uygulaması Twitter (X) üzerinden, “Tecavüzcü şerefsizi dışarı salan vicdanınızda boğulun. Artık yasa, dua, dilek, istek, rica, umut her şeyi elimizden aldınız ya!! Ne diyim! Yazıklar olsun! Yazıklar olsun!!! #MusaOrhanTutuklansin” sözleriyle tepkisini dile getirmişti. Fail Musa Orhan’ın avukatı ise Ezgi hakkında dava açtı ve Ezgi’ye 6 bin 960 lira adli para cezası verildi.
Ezgi’yle dayanışmak amacıyla X hesabı üzerinden paylaşım yapan Farah Zeynep Abdullah hakkında da Musa Orhan’a hakaret ettiği suçlamasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Soruşturmanın ardından Farah hakkında, Musa Orhan’a “sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret” ettiği gerekçesiyle 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle, Banaz Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Hazal Kaya da Ezgi Mola’ya destek amaçlı paylaşım yaptığı için hakkında dava açılanlar arasında. Hazal, konuya ilişkin dijital medya hesabından “Musa Orhan bana da hakaret davası açmış da olay o. Böyle bir gelir modeli oluşmuş sanırım” paylaşımı yapmıştı.
HDP’lilere para cezası
HDP Êlih İl Örgütü öncülüğünde tecavüzü protesto etmek amacıyla düzenlenen eylem ve etkinliklere katılan 18 kişiye 900 TL’den toplam 16 bin 200 TL fiziki mesafe cezası kesildi.