İZMİR - İzmir Barosu, çocukların maruz bırakıldığı cinsel taciz ve tecavüz vakalarına dair hazırladığı raporda, 17 Kasım 2021 itibariyle çocuğa yönelik cinsel suçlara dair bin 470 görevlendirme yaptıklarını açıkladı.  

 

İzmir Barosu, 2020-2021 yılları dönemini kapsayan çocukların maruz kaldığı cinsel dokunulmazlığa ilişkin suçlara dair hazırladığı raporu yayınladı. Nüfusun yaklaşık üçte birini oluşturan çocukların, adalete erişimleri ve hak arama özgürlüklerine ilişkin yaşanan sorunların pandemi dönemiyle birlikte artarak devam ettiğine dikkat çekilen raporda, "Yetkili, sorumlu bakanlık ve ilgili kurulumlar tarafından açıklanması gereken, çocukların maruz kaldıkları cinsel istismarın niteliği, şehirlere göre dağılımı, istismarcının çocuğa yakınlık derecesi, çocuğun cinsiyet kimliği ve benzeri konularda ülke genelini kapsayan verilere ve istatistiklere ne yazık ki ulaşamamaktayız" denildi. 

 

‘Kız çocuklarının evlendirilme riskleri arttı’

 

Salgınla birlikte okulların kapatıldığı, böylece çocuklara yönelik ihmal ve risklerin arttığı ifade edilen raporda, "Salgın, ihbar edilme oranlarını düşürmüş, çocukların eğitimden kopmalarını hızlandırmıştır. Yoksulluk  nedeniyle çocuklar çalışmaya yönlendirilmiş, kız çocuklarında da erken evlendirilme risklerini artmıştır" diye belirtildi. 

 

Çocuğa yönelik cinsel suçların pandeminin resmi olarak kayıtlara geçtiği Mart 2020’de 58 iken en uzun süreli kapanmanın yaşandığı Nisan 2020’de 24’e düştüğü, verilerin Mayıs 2020’de 64, Haziran 2020’de ise 90'a ulaştığı kaydedildi. Raporda, diğer suçlarda da paralel bir artışın yaşandığı belirtildi. 

 

Baronun 2020 yılında çocuğa yönelik suçlar için toplam bin 78 görevlendirme yapıldığı belirtilen raporda 17 Kasım 2021 itibariyle görevlendirme sayısının bin 470 olduğu kaydedildi. Raporda, “Bu artış karşısında yitirilecek bir gün dahi kalmadığı açıktır" ifadelerine yer verildi.

 

Raporda, şu talepler sıralandı: 

 

* "Çocuğa Yönelik şiddet için 7/24 ulaşılabilecek aktif ve derhal yanıt veren bir ihbar ve destek hattı oluşturulmalı ve bu hatlar çocuklar tarafından bilinir kılınmalıdır. 

 

* Mağdurların kolay ve hızlı bir şekilde adalete erişimleri için önlemler alınmalı, profesyonel,  çocuğun üstün yararını temel alan, çocuk dostu ve güçlendirilmiş hukuki yardım almaları sağlanmalıdır. 

 

* Kadın ve çocuklara yönelik olarak artan ev içi şiddete ve cinsiyete dayalı şiddete ilişkin gerek medya, basın, yayın araçlarıyla gerekse de uzaktan eğitim programı kullanılarak, farkındalık ve  bilinçlendirme çalışmaları arttırılmalıdır. 

 

* Çocukların çevrimiçi risklere, dijital zorbalığa, siber suçlara, siber takip, siber taciz, siber sömürü ve çevrimiçi cinsel istismara maruz kalma riskini ortadan kaldıracak politikalar geliştirilmeli, çocuklara ve bakım verenlere dijital okuryazarlık dersleri verilmelidir. 

 

* Cinsiyete dayalı şiddet verileri ivedilikle toparlanmalı, kayıt altına alınmalı ve kamuoyu ile paylaşılarak görünürlüğü arttırılmalıdır.

 

* Kamusal alanlar güvenilir ve çözüm geliştirici hale getirilmelidir. 

 

* Cezasızlık politikasına derhal son verilmeli, yasalar gerektiği gibi uygulanmalıdır."