ANKARA - Çocuklara yönelik artan suçların kökeninde cezasızlık politikası olduğunu dile getiren HDP Çocuk Komisyonu Eş Sözcüsü Hüseyin Kaçmaz, “Çocukların, çocukluktan gelen hakları bir bir elde edilinceye dek mücadele etmeye ısrarla devam edeceğiz” dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çocuk Komisyonu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısıyla çocuklara yönelik artan suçlara dikkat çekti. Açıklamaya Van Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden Medeni Gür, İnsan Hakları Derneği’nden (İHD) Adnan Vural ve Eğitim Sen Merkezi Kadın Sekreteri Simge Yardım katıldı. 

 

Açıklamayı HDP Çocuk Komisyonu Eş Sözcüsü Hüseyin Kaçmaz yaptı. Hüseyin, Türkiye’de yaşanan iktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel alanda yaşanan krizlerden en çok çocukların bulunduğunu söyledi.  

 

Çocukları toplumsal özneler olarak görmeyen aklın çocukların maruz kaldıkları mağduriyetleri de gözardı ettiklerine vurgu yapan Hüseyin “Bu yöntemin çocuk istismarı olduğunu dahi idrak edemeyen bir siyasi iradenin, çocuğun üstün yararını gözetmesini beklemek de hayal olur. Mevcut iktidardan ne ezilen halklar yararına ne de çocuklar yararına politikalar üretmesini ve yaşama geçirmesini bekliyoruz” dedi.

 

‘Türkiye’de çocuk hakları yok sayılıyor’

 

Çocuklara yönelik taciz ve tecavüz vakalarının arttığını dile getiren Hüseyin, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de çocuk haklarının bizzat iktidar tarafından yok sayıldığının, daha doğru bir ifade ile yok edildiğinin ifadesidir. Kuşkusuz içinde bulunduğumuz ve derinden yaşadığımız bu çoklu krizin sonuçlarından biri çocuklara yönelik istismardır. Evet; çocuğa yönelik istismar ülkenin en can alıcı gündemlerinden biridir. Çocuk istismarı, çocuğun fiziksel ya da psikolojik gelişimini olumsuz olarak etkileyen davranışların bütünü olarak tanımlanmaktadır. Şüphesiz ki çocuk istismarının en sert biçimi çocuklara yönelik cinsel istismardır. Sürekli bir biçimde ülkenin farklı kentlerinde, farklı mekânlarda, farklı biçimlerde çocuğa yönelik cinsel istismar vakaları gündeme gelmektedir.”

 

Cezasızlık politikası 

 

Çocuğa yönelik taciz ve tecavüz vakalarının bilhassa devlet kurumlarında, okullarda, yurtlarda gerçekleştiğini kaydeden Hüseyin, “Devletin her bir kurumu bu yüzleşmenin muhatabıdır! MEB; okullarda meydana gelen istismar vakalarında çocuğun değil istismar failinin yanında duruyorsa bu, bir hakikatin üstünün örtülmesidir. Yine, yargı kurumları, beraat ettirdikleri, cezasızlık politikaları ile ödüllendirdikleri istismar faillerini açıklamakla mükelleftir! Neden faillerin daha az ceza alması için uğraş verdiklerini açıklamak ve dahası bu topluma hesap vermek zorundadır. Koruyucu önlemlerdeki yetersizlik ile cezasızlık politikası vakaları arttıran başlıca sebeplerdir. Yine özellikle iktidarın çocuk istismarı konusunda etkin bir politika geliştirmesi bir yana bu şiddeti meşrulaştıran dil ve söylemlere bu şiddetin artmasına sürekli bir biçimde neden olmaktadır. Ayrıca, yargının bu konuda etkin işlememesi, faillere iyi hal indirimleri gerçekleştirmesi istismarın artmasına neden olan temel etkenlerden biridir” ifadelerini kullandı. 

 

‘Mücadeleye devam edeceğiz’

 

HDP Çocuk Komisyonu olarak, çocuklara yönelik her tür şiddet ve kötü muamelenin son bulması için mücadeleyi sürdüreceklerine dikkat çeken Hüseyin, “Her konuda toplumu dönüştürme iddiasını yüksek sesle söylemekten çekinmeyen, hak alanında buzkıran görevini üstlenen siyasi anlayışımız, çocukların, çocukluktan gelen haklarını bir bir elde edinceye dek mücadele etmeye ısrarla devam edecektir” dedi. 

 

‘Devlet kurumlarında istismar vakaları artıyor’

 

HDP Çocuk Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Türkmen de “Çocukların tanınmaması ile birlikte yakıcı sorunlardan bir tanesi de çocukların istismarıdır. Sadece cinsel istismar değil çocuklara yönelik istismarın daha derin ve kapsamlı olduğunu biliyoruz.  Zırhlı araçlarla, MEB kurumlarında ve devletin kurumlarında yaşanan istismar vakaları artıyor.  Buna karşı çocukların varlığını kabul ediyor ve her türlü istismarı gördüğümüzü söylemek istiyoruz” dedi. 

 

‘MEB’in politika üretmesi gerekiyor’

 

Eğitim Sen Genel Merkezi Kadın Sekreteri Simge Yardım, son süreçte pandemi ile birlikte okullarda tecavüz vakalarının arttığını ve buna karşı politika üretmeye çalıştıklarını belirterek, “4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte kız çocuklarının okullardan koparılmasının pandemi döneminde de derinleştiğine dikkat çeken Yardım, “Takip ettiğimiz davalar. Cizre’deki istismar davası var. 40 tane öğrencinin istismarı var. Dava asliyeden ağır cezaya taşındı. Fail öğretmen Cizre’den İstanbul’a gönderildi. Çalıştığı okuldaki öğrenciler risk altında. MEB açığa dahi almadı. Bu sadece Cizre ile sınırlı değil. En son Van’da bir temizlik görevlisi 6 yaşındaki çocuğu istismar etti. Bu artışların temelinde MEB’in sorumluluğu var. MEB’in politika üretmesi gerekiyor. Buna dair hep birlikte mücadele etmek gerekiyor” diye konuştu. 

 

İHD üyesi Adnan Vural da çocuk bakanlığı kurulması gerektiğini belirterek, işbirliğine devam edeceklerini söyledi. 

 

‘Önlemede cezalandırma büyük bir etken’

 

Van Barosu Çocuk Hakları Merkezi Komisyon üyesi Medeni Gür ise şunlara dikkat çekti: “Çocuk istismarı pek çok önlemle önlenebilir. Kamu görevlilerinin istismar dosyalarında adı geçmektedir. İstismarı önlenmenin cezalandırma en büyük etkendir. Devlete düşen sorumluluğun bunu cezalandırmak olduğunu düşünüyor. Çatak’ta bir istismar vakasında korucular tarafından tehdit edilen aile dışında gazeteciler tehdit edildi. Çocuklarda insandır, insanı korumak adına çocukları koruyalım.”