‘Doğamızı korumak için direneceğiz’
- 09:03 17 Haziran 2024
- Ekoloji
Mîdye Miqted
ŞEHBA - Efrin-Şehba Kantonu Ekonomi ve Kültür Dairesi Eşbaşkanı Zelox Bekir, Türkiye ve destek verdiği paramiliter grupların doğaya yönelik saldırıları ve talanına karşı direneceklerinin altını çizdi.
Türkiye ve destek verdiği paramiliter grupların Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'de halka yönelik saldırılarının yanında doğa yönelik saldırıları da devam ediyor. Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'nin ormanlarını, ağaçlarını ve ürünlerini ateşe vererek doğa katliamı gerçekleştiriyor. İnsan Hakları Örgütü, yayınladığı raporda Efrin’de Türkiye’ye bağlı grupların yağma amacıyla Efrin'in arazilerini, dağlarını ve ağaçlarını ateşe verdiğini ve yangınların Kîmar, Berad, Basilê köyleri ile Soxanekê, Kilotê, Kefir Nebû köylerine kadar yayıldığını açıkladı.
Efrin-Şehba Kantonu Ekonomi ve Kültür Dairesi Eşbaşkanı Zelox Bekir, saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Türk devletinin kantonumuza ve Kuzey ve Doğu Suriye'nin tamamına yönelik saldırıları devam ediyor” diyen Zelox, “Bu, Türk devletinin en kirli politikalarından biridir. Özellikle buğday, arpa, mercimek, nohut vb. ekim mevsiminde saldırılar yoğunlaştı. Halkın emeklerine, tarlalara bilinci olarak saldırılar yapılıyor. Saldırılar sonucunda on hektar arazi yanmıştır. Bu saldırıları durdurmak için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu saldırılara karşı topraklarımızı savunacağız" ifadelerini kullandı.
‘Geçim kaynakları tahrip ediliyor’
Zelox, tarım alanlarına ve doğaya yönelik bu yıl özellikle yoğunlaşan saldırılara ilişkin şunları söyledi: "2024 tarım sezonunda herkes, tüm tarım kurumları hareketlilik içerisindeydi. Türk işgalci devleti ve ona bağlı gruplar tarafından araziler ateşe veriliyor, halkın ekonomisine daha fazla zarar veriliyor, doğa ve topraklar yağmalanıyor. Bu nedenle kurum ve kuruluşlar, halkın zararlarını hafifletmek için ellerinden geleni yapmaya çalışıyor. Türk devletinin kantonumuza ve Kuzey ve Doğu Suriye'nin tamamına yönelik saldırıları devam ediyor. Bu, Türk devletinin en kirli politikalarından biridir. Özellikle buğday, arpa, mercimek, nohut vb. ekim sezonunda saldırılar yoğunlaşmıştır ve halkın geçim kaynakları tahrip edilmektedir” diye konuştu.
‘Çabamız her zaman doğamızı korumak için’
Efrin-Şehba Kantonu Ekonomi ve Kültür Dairesi'nin doğasını ve arazilerini korumak için gösterdiği çabalar hakkında Zelox, "Türk işgalci devletinin bölgemizde birçok araziye yönelik saldırılarının devam etmesi karşısında, çabamız her zaman doğamızı korumaktır. Bu çabaların bir parçası olarak halkımızı bilinçlendiriyoruz ve tüm kurumlarımızla birlikte çalışıyoruz. Yangınların hızla tespiti için bu işbirliğini ileriye taşıyoruz" dedi.
En büyük doğala talanı Efrîn’de
Türkiye’nin saldırılarında en büyük doğa talanının Efrîn’de yaşandığına dikkat çeken Zelox, "Türk devletinin doğa talanı ve katliamı gerçekleştirmesi sadece bugün değil, yıllardır devam ediyor. Bunun en belirgin örneği, Türk işgalci devleti ve ona bağlı çetelerin doğasını talan ettiği Efrîn kentidir. Ormanlar, ağaçlar ve araziler tamamen talan edildi. En önemlisi de Efrîn kenti zeytinleriyle ünlüdür ve Türk devleti zeytin ağaçlarını kesip Türkiye'ye götürerek kâr elde etmektedir. Efrîn'de demografik değişim, doğanın talanı, arazilerin yağmalanması halen devam ediyor. Aynı zamanda bu doğa talanı insanların psikolojilerini de etkiliyor" şeklinde konuştu.
‘Talan politikası devam ediyor’
Zelox, Türkiye’nin her zaman Kürt halkının doğasına karşı talan politikasını sürdürdüğünü belirterek şöyle dedi:“Türk devletinin ve Suriye hükümetinin önemli projelerinden biri, tarım alanlarına ve doğaya hakim olmak. Çünkü bu bölge tarımsal açıdan oldukça zengin. Buğday ve zeytin gibi birçok ürün burada yetişiyor. Çok verimli. Bugüne kadar Türk devletinin bu politikası devam ediyor. En belirgin örneği, Rusya-Suriye ve Türkiye arasında yapılan son anlaşmalar sonucunda Efrîn kantonunun işgal edilmesidir. Aynı şekilde Suriye'nin diğer bölgeleri de Türk devletine bırakıldı. Sadece işgal politikası değil, aynı zamanda demografik değişim, yağma, hırsızlık ve tarihi yerlerin talanı da gerçekleştirildi. Halkın mal ve mülkleri de yağmalandı. Ancak biz, bir gün tüm bu yapılanların açığa çıkarılacağına inanıyoruz ve Efrîn'in doğasına yönelik tüm bu ihlallerin daha da fazla ortaya konulması gerektiğine inanıyoruz."
‘Direnişi zayıflatmak istiyorlar’
"Uzun süredir Türk işgalci devleti Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarını durdurmadı” diyen Zelox, “Bu saldırılar sonucunda bölgede su kaynaklarının kesilmesi, doğaya en büyük zararı veren unsurlardan biridir. Yani genel olarak bu politikaların amacı, toplumu ve ekonomiyi yok etmek ve doğaya zarar vermektir. Aynı zamanda bu direniş ruhunu zayıflatmaktır” dedi.
Zelox, son olarak doğalarını ve ekolojiyi nasıl koruyacaklarına dikkat çekerek şunları belirtti: "En temel çalışmalarımızdan biri, halkımızı her türlü kirli politikaya karşı nasıl koruyacağımızı ve ekolojiyi nasıl savunacağımızdır. Aynı zamanda tarımın gelişmesi ve ekolojinin korunmasıdır. Bugün Şehba kantonundaki Efrînliler doğayı koruma projeleri geliştirdi. Özellikle kamplarda dolaştığınızda birçok güzel görüntü ile karşılaşıyorsunuz. Ağaç dikiliyor ve sebzeler ekiliyor. Tüm imkansızlıklara rağmen Şehba'nın doğası yeniden canlanıyor. Bizim talebimiz bu tarım projelerinin her yerde gerçekleşmesidir."