İSİG: Kadın iş cinayetleri en fazla tarım ve sağlık iş kollarında yaşanıyor

  • 11:49 8 Nisan 2019
  • Emek/Ekonomi
HABER MERKEZİ- İSİG'in iş cinayetleri raporuna göre kadın iş cinayetlerinin en fazla tarım ve sağlık iş kollarında yaşandığına dikkat çekildi. 
 
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 2019 Mart ayı iş cinayetleri raporunu kamuoyu ile paylaştı. İSİG Mart ayı raporunun ilk kısmında İstanbul Silivri'de bulunan Kale Kayışları fabrikasında çalışan Petrol-İş Sendikası üyelerinin 6 Mart'ta başladıkları greve dikkat çekildi. Raporda, Kale Kayışları emekçileri için "Bir aydır 'yaşamak ve yaşatmak için' direnişteler" denildi. Kale Kayış işçilerinin çalışma koşullarının da kısaca aktarıldığı raporun ikinci kısmında ise Mart ayındaki iş cinayetlerine dair bilgiler paylaşıldı. 
Rapora göre Mart ayında en az 108 işçi yaşamını yitirdi. 
 
Raporda, Kale Kayışları fabrikasındaki temel İSİG sorunlarına şöyle yer verildi: 
 
"*Kale Kayışları'nda aşırı-yoğun-fazla çalışma var. İşçiler birden fazla makinadan sorumlu olabiliyor, iş yetiştirmek için zorlanıyor, 12 saatlik çift vardiya halinde çalışıyor.
 
*Direnen arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre İSİG Kurulu diye bir kurul yok. Risk değerlendirmesini, çalışan temsilcisini, acil durum planını, ilk yardımcı belgesini duymamışlar. Yani kurul ve acil durum planı varsa ve risk değerlendirmesi yapılmışsa da kağıt üzerinde.
 
* Yangın eğitimi verilmediği gibi ekipman eksikliği var ve rutin kontrolleri yapılmıyor. Patlamadan korunma dökümanı hazırlanmışsa bile kağıt üzerinde, bilinmiyor.
 
* Havalandırma tertibatı yetersiz, toz ortamında çalışılıyor. Hangi kimyasalın kullanıldığı bilgisi yok. Kişisel koruyucu donanımlar yetersiz ve sınırlı sayıda. İşçilere İSİG eğitimi yasada uygun görüldüğü biçimde verilmiyor.
 
* Ağır taşıma ve uygun olmayan çalışma biçimlerinden dolayı kas iskelet sitemi hastalıkları (örneğin bel fıtığı), nesne düşmesi sonucu ezilme ve kırılma, havalandırma yetersizliği ve tozlu ortamda çalışmadan dolayı solunum yolu (örneğin KOAH) ve göz hastalıkları, kesici alet kullanımı sırasında el kesilmesi ve parmak kopması, pres temizliği sırasında yanma gibi iş kazaları ve meslek hastalıkları riski açığa çıkıyor.
 
* Kale Kayışları'nda araç ve yaya yolları ayrı değil. Bu durum yük taşımalarda ezilmelere yol açıyor. Ayrıca forklifler yük taşıma dışında işçilerin yüksekte çalışması için de kullanılıyor.
 
* Fabrikanın iş güvenliği uzmanı aynı zamanda fabrikada hisse sahibi yani işveren pozisyonunda. Bu durum iş güvenliği açısından kabul edilemez.
 
* Tabi işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarının en çıplak görüntüsünü ise iş cinayetleri oluşturuyor. İşçiler bugüne kadar üç iş cinayetine şahit olmuş durumda. Örneğin 2013 yılında pres bölümünde çalışan Mecit Çelik, presin silindirinin üzerine düşmesi sonucu yaşamını yitirdi."
 
'Eksiksiz olarak bütün İSİG önlemleri alınmalıdır'
 
Petrol-İş Sendikası üyesi 150 işçinin direnişte olduğu fabrika içinde 70 civarı işçinin çalıştığı bilgisinin verildiği raporda, bu işçilerin çoğunun son bir ay içinde işe alındığı ve yarıdan fazlasının da Kırgız, Özbek ve Suriyeli göçmen işçiler olduğu bilgisine yer verildi. İSİG raporunda Kale Kayışları işçileri için şu talepler sıralandı: 
 
"*Kale Kayışları'nda işçilere keyfi bir biçimde iş tanımı dışında işler yaptırılıyor. Çalışma saatleri günde 12 saate ulaşıyor. Düşük ve ayrımcılığa dayalı bir ücret mekanizması işliyor. İşçilere insanca yaşayacak ücret verilmeli, aşırı-yoğun-fazla çalışma biçimlerine son verilmeli ve eksiksiz olarak bütün İSİG önlemleri alınmalıdır.
 
*İş cinayetlerinin, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesinin ön koşulu işçi katılımıdır. İşçiler Petrol-İş Sendikası'na üye olarak önemli adım atmışlardır. Kale Kayışları işçilerinin sendikalaşma hakkı işveren tarafından tanınmalıdır. İşveren mahkemeden vazgeçmeli ve Petrol-İş'le görüşmelere başlamalıdır."
 
Raporun devamında Mart ayı iş cinayetlerine ilişkin veriler paylaşıldı. Buna göre Mart ayında 108 iş cinayeti yaşandı. Bunların 5'i çocuk, 4'ü kadın ve 11'i ise göçmen.
 
Raporun devamında şu veriler paylaşıldı: 
 
"*Ocak ayında en az 159, Şubat ayında en az 125 ve Mart ayında en az 108 işçi olmak üzere; Türkiye'de 2019 yılının ilk üç ayında en az 392 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
 
*108 emekçinin 85'i ücretli (işçi ve memur), 23'ü kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluşuyor.
 
* Ölenlerin 4'ü kadın işçi, 104'ü erkek işçi. Kadın işçi cinayetleri tarım ve sağlık işkollarında gerçekleşti.
 
* Beş çocuk işçi can verdi. Çocuk işçi cinayetlerinin 4'ü tarımda ve 1'i inşaatta gerçekleşti.
 
* 11 mülteci/göçmen işçi yaşamını yitirdi. Mülteci/göçmen işçilerin 7'si Afganistanlı, 2'si Suriyeli ve 2'si Türkmenistanlı.
 
* Ölümler en çok inşaat, tarım, taşımacılık, belediye/genel işler, ticaret/büro, madencilik, kimya ve enerji işkollarında gerçekleşti. Bu ay tarımda ölenlerin en az yüzde 32'si ücretli. Yüzde 68'ini oluşturan çiftçi ölümlerinin ise bir kısmının başkasının tarlasını işleme ya da çobanlık vasıtasıyla ücretli olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmekle beraber net olarak bir oran veremiyoruz.
 
* En fazla ölüm nedeni ezilme/göçük, trafik/servis kazası, yüksekten düşme ve kalp krizi. Özellikle kalp krizlerindeki artış uzun, yoğun ve fazla çalışmanın çıplak bir sonucu.
 
* Mart'ta Türkiye'nin 40 şehrinde ve yurtdışında dört ülkede iş cinayeti gerçekleştiğini tespit ettik. En çok iş cinayeti Kayseri, Ankara, Kocaeli, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Denizli, Gaziantep ve Zonguldak'ta yaşandı.
 
* Ölenlerin 1'i (yüzde 0,92) sendikalı işçi, 107 işçi ise (yüzde 99,08) sendikasız. Sendikalı işçi metal işkolunda çalışıyordu: Diler Filmaşin Fabrikası işçisi, Türk Metal Sendikası üyesi, 25 yaşındaki Mustafa Kaçmaz… Diğer yandan ölen başka sendikalı işçiler de olabilir. Ancak kâğıt üzerinde olan sendikal üyeliklerinin gerçek bir örgütlülük olmaması ve birçok sendikanın ölen üyelerini sahiplenmemesi sonucu net bir bilgi verme şansımız olmadığını da belirtelim. Bu durum özellikle kamu çalışanı/memur sendikaları açısından daha da tespit edemediğimiz bir husus.
 
Yaşamını yitiren emekçilerin isimleri ise şöyle: 
 
"Ramazan Duman, Yousefi Kamal Aziz, Soner Tarhan, Ali Rıza Yumrukaya, Barış Akış, Muhammet Balande, Mustafa Korkmaz, Mesut Balande, Mehmet İşlek, İsmail Öztorun, Emin Mestan, Adnan Hamo, Hüsnü Bozkurt, Fatih Ormancı, Mehmet Özpolat, Halit Ergüven, Kadirhan Özdemir, Levent İzmir, Mustafa Kaçmaz, Ahmet Özel, Saffet Karamustafa, Ahmet Kaya, İsa Daştan, Muttalip Gür, Rıza Tekin, Ali Ekber Dinçer, Kadir Pestil, Kadir Kıyılı, Yılmaz Yaman, Ali Zeytin, Kenan Ertürk, Mehmet Keleş, Tevfik Koşar, Mustafa Kaya, Ahmet Türkmenoğlu, Mehmet Çiftçi, Mehmet Ali Yalçın, Göksal Çolak, Ahmet Akbayır, Tuncay Türken, Hüseyin Kurt, Ali Can, Turan Aka, Süleyman Gökçen, Murat Yıldır, Hüsamettin Türkmen, Erol Sukar, Tamer Yaman, Sabri Yüksel, Sedat Horoz, Özgür Özkul, Tuncay Erkul, Cevdet Yıldırım, Ömer Anılgan, Abdullah Kiriş, Ömer Kılnaz, Nevzat Çakır, Celal Çetiner, Şener Korkmaz, Senati Aydoğan, Mehmet Gönüllü, Musa Şişman, Sebahattin Yörükoğlu, Kemal Şahin, Hasan Gezer, Reyhan Budak, Tayfun Çelikkıran, Ali Ağkuş, İlhan Odabaşı, Murat Budak, Nazım Ak, Ali Demir, Mehmet Akgül, Fevzi Tunç, Adem Darı, Şervan Akpolat, İbrahim Kalay, Mustafa Dizer, Turan Güler, Sedat Zandal, Bekir Taşkın, Mehmet D., Mevlit Sezgin, Salih Göbeklioğlu, Ahmet Kaya, Enver Ünal, Ahmet Çiftçi, Ahmet Kurt, Sunnatullah Sıharifi, Mehmet Resuloğlu, Elifana Karataş, Asiye Torun, Habip Batu, Ömer Tepe, Sadık Akat, Mikail Duran, Sahyt Gurbanov, Akmoljon Yusupov, Tezcan Barış, Ömer Güngör, Ahmet D., Nergiz Kinno ve ismini öğrenemediğimiz altı işçi."