Ekonomik krizin topluma yansıması: Psikolojimiz bozuldu
- 09:07 23 Ocak 2020
- Emek/Ekonomi
Beritan Canözer-Medya Üren
DİYARBAKIR - Ekonomik kriz her geçen gün giderek derinleşirken, kadınlar bu duruma yönelik tepkilerini şu sözlerle dile getirdi: “İçiniz nasıl el veriyor insanların yoksullaşmasına? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Toplum olarak psikolojimiz bozuldu.”
Türkiye, savaşa her gün yeni bir yatırım yaparken yurttaşlar ise ekonomik kriz ile yüz yüze kalmak zorunda bırakılıyor. İşsizlik oranı 2018 yılına göre yüzde 1,8 artarken, işsiz sayısı 4 milyon 396 bin kişi olarak açıklandı. Asgari ücrete yapılan zam halk tarafından eleştirilirken, pazar ve market fiyatları ise dudak uçuklatıyor.
‘Günlük 10 liraya doymayı denesinler’
Seçilmişler için her şeyin kolay olduğunu dile getiren Yasemin Kılıç, bütün derdi halkın çektiğine işaret etti. 7 kişilik bir aile olduklarını ve asgari ücretle geçinemediklerini belirten Yasemin, şöyle devam etti: “Gelip bir de kendileri günlük 10 liraya doymayı denesinler. Gizli zamlar yapıp, asgari ücrete gelen zammı da bizden kesiyorlar. Geçen ay 150 lira gelen fatura bu ay 290 TL geldi. Nasıl geçinelim? Neye yettirelim? Her şey ateş pahasıdır. Çocukların okul harçlıklarına, eğitim masraflarına mı yetsin, doğal gaza mı, suya mı, elektriğe mi, pazara mı? Kimse derdimizi anlamıyor ki. Geçinemiyoruz, ne yapalım? Nasıl geçinelim? İki kilo domates alıyorum, cebimde para kalmıyor. 50 lirayla tüm pazar alışverişimi yapıp evime dönerdim, şimdi 100 lira bile yetmiyor. Çocuklar bir şey istese alamıyoruz. Onlar sözde bizim için Meclis’e gidiyorlar hiçbir şey yaptıkları yok. Maaşlarını alıp, oturuyorlar. Bundan sonra hiçbir partiye oy vermeyeceğim.”
Yasemin, ekonomik krizin bir an önce sona ermesi gerektiğini söyleyerek, “Gençler üniversite bitiriyor ama işsiz kalıyorlar, iş bulamıyorlar. Toplumun psikolojisi bozulmuş. İnsanlar her gün evine ne götüreceğini düşünüyor” diye ekledi.
‘Ekonomik kriz sorunlarımızı büyütüyor’
“Bazen akşam yemeği bile yapamıyorum” diyen Gülistan Demir, yetkililere seslenerek, “İçiniz nasıl el veriyor insanların yoksullaşmasına? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?” diye sordu. Asgari ücrete yapılan zammın bir ailenin bir haftalık pazar masrafını bile karşılamadığını söyleyen Gülistan, “Düşünün biz her sabah ‘acaba akşama ne yapsak’ diye düşünüp cüzdanımızı karıştırıyoruz, para bulur muyuz diye ama bize asgari ücreti reva görenler akşam yemeğinde onlar için hazırlanmış masaların etrafında oturup çocuklarıyla, torunlarıyla yemek yiyorlar. ‘Acaba halk ne yapıyor, aç mı tok mu’ diye düşünmüyorlar. Hani komşusu aç iken tok yatan bizden değildi? Çocuklarımızın okul harçlıklarını verirken içimiz kanıyor. Bazı günler verecek harçlık da bulamıyoruz. Biz yine diyelim orta halliyiz. Ya hiç çalışanı olmayan aileler ne yapsın? Üzerine kışın bir mont alamayanlar ne yapsın? Seçim gelince peşimizden ayrılmıyorlar, vaatler havada uçuşuyor ama seçim bitti mi kapılarındaki dilenciden farkımız kalmıyor” diye tepkisini dile getirdi.
‘Yaşam standartlarımız çok düşük’
Dicle Üniversitesi’nde öğrenci olan Berivan Darhan ise eğitim sisteminin her geçen gün kötüye gittiğini kaydederek, öğrencilerin hem ekonomik krizle hem de eğitim sistemindeki sorunlarla mücadele ettiğini ifade etti. Berivan, çoğu öğrencinin dış illerden geldiğini ve yaşam şartları açısından zorlandığını söyleyerek, “Bunun için iyileştirmeler yapılması gerekirken ne yazık ki daha da kötüye gidiyor. Çoğu arkadaşımız okul bittikten sonra işsiz kalıyor. İşsizlik yüzünden sorunlar yaşayan, psikolojisi bozulan arkadaşlarımız var. Bunlar gerçekten çok ciddi sorunlar. Yaşam standartlarımız çok düşük. Gün içinde oturup bir kafede 3 çay içmek istesek, öbür güne yol parası bulamayız. Bu şekilde devam etmemeli, buna bir çözüm bulunmalı. Özellikle öğrenciler için birçok konuda iyileştirme yapılması gerekir” dedi.