Kaynayan kazanlardan market raflarına kadının emeği
- 09:02 23 Ekim 2020
- Emek/Ekonomi
ŞIRNAK - Kadınlar, kış hazırlığının eşsiz tadı ve birçok hastalığa faydalı olan pekmez yapımına başladı. Bağdan toplanan üzümler kazanlarda kaynatılarak pekmez haline getiriliyor ve raflardaki yerini alıyor.
Her derde deva olarak bilinen kışın vazgeçilmez lezzeti olan pekmez yapımı için kadınlar kolektif bir şekilde kolları sıvamaya başladı. Bağlardan koparılan üzüm taneleri, kazanlardaki yerini alarak bir takım işlemlerden geçiriliyor. Ardından ise sofra ve tezgahtaki yerini alıyor. Kansızlık başta olmak üzere çok sayıda rahatsızlığa iyi geldiği bilinen pekmez yapımını yerinde görmek için Şırnak’ın Namaz Dağı bölgesinde yaşayan kadınlar ile görüştük.
Namaz Dağı bölgesinde pekmez kazanlarını karıştıran kadınlar, bize pekmezin sofralara gelene kadarki aşamalarını anlattı. Yalnızca bu bölgede yetişen bir çeşit siyah üzümden yaptıkları pekmezi anlatmadan önce, üzümün ayrıcalığına ve kalitesine değinen kadınlar, bu üzümün en kaliteli üzüm olduğunu vurguladı. Özellikle hazımsızlık ve kabızlık problemine çok iyi geldiği bilinen bu üzüm, en kaliteli pekmez olarak da raflarda satışa sunuluyor.
‘Kül ve toprak katarak ezme işlemine başlıyoruz’
Kadınlardan Gülistan Varınç (37), bu üzümün her şeye çok iyi geldiğini ifade ederek, “Qitilnefs üzümü birçok şeye iyi geldiği gibi soğuk algınlığına da iyi geliyor. Boğazı temizliyor. Üzümün kalitesinden dolayı bu pekmez, diğerlerine oranla biraz daha pahalı satılıyor. Kilosu 70 TL’den satışa sunuluyor. O yüzden de herkes alamıyor. Üzümleri bağdan topladıktan sonra çuvallara yerleştiriyoruz. Çuvalın içine biraz kül ve toprak katarak ezme işlemine başlıyoruz. Külü, renginin açılması için ezdiğimiz toprağı ise ekşiliğini gidermesi için katıyoruz. Bunlar dışında hiçbir katkı madde ilave etmiyoruz. Pekmezi 2 defa kaynatıyoruz kıvamını alana kadar” diye anlatıyor.
‘Pekmezden tatlı, tahin, pekmez tatlısı gibi gıdalar yapıyoruz’
Ezme işleminin ardından açılması için bir süre beklenen üzüm suyu, kazanlara boşaltılarak kaynamaya bırakılıyor. Kaynayan kazanlar soğumaya bırakılıyor ve koyulaşması için tekrar saatler süren kaynama işlemi başlatılıyor. Yaptıkları işin çok emek istediğine ve buna karşılık da oldukça yorulduklarına dikkat çeken Gülistan, pekmezleri 2 gün boyunca kaynattıklarını söylüyor. Gülistan, pekmezden tatlı da yaptıklarını ifade ederek, “Pekmez tatlısı da yapıyoruz. İçine ceviz de katıyoruz. Genellikle Şırnak’ta yapılan bir tatlı türüdür. Yanı sıra lohusa kadını için de pekmez tatlısı yapılıyor. Bu da sağlık açısından çok iyi. Pekmezden tatlı, tahin, pekmez tatlısı gibi gıdalar yapıyoruz. Yine boğaz ağrısı için çocuklarımıza veriyoruz” diye belirtiyor.
‘Bu işi severek yapıyoruz’
Behiye Algül (40) ise 2 gün boyunca aralıksız pekmez yapımı için emek harcadıklarını kaydederek, yıllardır pekmez yaptıklarını ve bunun bir gelenek halini aldığına işaret ediyor. Pekmezin bir şifa kaynağı olduğunun altını çizen Behiye şu sözleri dile getiriyor: “Pekmez birçok hastalığa iyi geliyor. Özellikle de bronşit hastalığı için çok etkin bir ilaçtır. Kansızlığa çok iyi gelir. Kan yapıcı özelliği vardır. Yanı sıra mide rahatsızlıkları için de çok iyidir. Yaptığımız pekmezler diğer pekmezlerden farklıdır. Bizimki doğal bir ilaçtır. Katkı maddesi içermiyor. Daha etkili. Emeğimizin karşılığını pek alamıyoruz ama bu işi yapmak bize sevk veriyor. Bu işi severek yapıyoruz. Yaklaşık 10 kilo üzümden bir kilo pekmez çıkıyor.”