JW Marriott'da kadın emekçiye çıplak arama
- 13:43 30 Kasım 2022
- Emek/Ekonomi
İSTANBUL - Ataköy JW Marriott'da bir kadın emekçiye uygulanan çıplak arama suçu ve yasadışı işçi çalıştırmalarına karşı eylem gerçekleştiren OTİS, oteli teşhir ederek “İşlediğiniz suçların hesabını soracağız" diye belirtti.
Otel ve Turizm İşçileri Sendikası (OTİS), Ataköy JW Marriott'da bir kadın emekçiye uygulanan çıplak arama suçu ve yasadışı işçi çalıştırmalarına karşı Bakırköy'de bulunan JW Marriott Otel önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Yeşil ve Sol Parti temsilcileri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yaşlılar ve Emekliler Meclisi üyeleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bakırköy İlçe Yönetimi, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Yeni Dünya İçin Çağrı, İstanbul Hal İşçileri Sosyal ve Dayanışma Derneği, Birleşik İşçi Kurultayı ve sendika üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. "Haberiniz var mı? JW Marriott otel çalışanlarına çıplak arama dayatıyor!" pankartının açıldığı açıklamada, "Yaşasın sınıf dayanışması" sloganları atıldı. Açıklamayı OTİS'ten Lizge Biter okudu.
İki defa çıplak aramaya maruz kaldı
22 Ekim günü Ataköy’de bulunan JW Marriott isimli otelde kat görevlisi olarak çalışan bir kadın işçinin iki defa çıplak aramaya maruz bırakıldığını söyleyen Lizge, "Otelde konaklayan bir müşterinin parasının kaybolduğunu söylemesi üzerine, odayı temizlediği için şüpheli ilk isim olarak görülen işçi arkadaşımız ilk önce güvenlik görevlileri tarafından çağrıldı, herhangi bir şey görmediğini söylemesine rağmen ‘prosedür’ denilerek çıplak arandı. Üstünde hiçbir şey bulunamayan arkadaşımız, kendi çalıştığı departmanın müdürüne ve şefine bu durumu haber vermiştir. Orada da suçlu muamelesi görerek üstünden bir şey çıkmadığı için çalıştığı kata geri gönderilmiştir. Ardından tekrar çağrılarak otelden yine çıplak arama yapılarak dışarı atılmaya çalışılan arkadaşımız, otelden çıkmayı reddederek müdürün odasına gitmeye ve kendini izah etmeye çalışmıştır. İşçi arkadaşımızın türlü çabasına rağmen yeniden fakat bu sefer herkesin içinde araması yapılmıştır" ifadeleri ile yaşananları anlattı.
'İnsanlık onuruna aykırı'
Yapılanların insanlık onuruna aykırı olduğunu vurgulayan Lizge, "Prosedür bu' diyerek böylesi aşağılık bir durumun altından kalkamazsınız. Sizin prosedür dedikleriniz, kendi karınız, itibarınız ve şatafatınız için ezip geçmeye çalıştığınız işçi haklarının ve hayatlarının üzerini örtmektir. Buradayız işte, kaldırıyoruz o örtüyü. İzin vermeyeceğiz" sözleri ile yaşananlara tepki gösterdi.
‘Taşeron’ denilerek işten çıkarıldı
Lizge, Marriott Otelin emekçi kadının polis raporlarında da suçsuzluğu netleşmesi üzerine, "göstermelik" olarak bir gün işe çağırdığını ardından işine son verildiğini ifade etti. Lizge, emekçi kadının işine son verilmesinin gerekçesini şu ifadeler ile anlattı: "Arkadaşımıza 'Sen taşeronsun (ekstracısın), şu an ihtiyacımız yok taşerona' dediler. Bu yüzünüzü de tanıyoruz. Taşeron işçi alarak aylarca çalıştırıyor ve de oteldeki asıl işleri yaptırıyorsunuz. Buradan tekrar söyleyelim; yaptığınız şey suçtur” ifadelerini kullandı.
'İşçiler yasa dışı çalıştırılıyor'
Otelin, sendikanın ihtar göndermesinin ardından otele taşeron çalışan almayı bıraktığını ifade eden Lizge, "İsteyenleri de ayın başına kadar kadroya alacağınızı bildirmişsiniz. Fakat bu süreçte de serviste garson, mutfakta bulaşıkçı, katlara da ekstra temizlik çalışanı alarak aynı suçu işlemeye devam ediyorsunuz. Hem de kadrolu çalışanlarınıza duble şift yaptırarak 16 saat çalıştırıyorsunuz. Düzeltmeye çalıştığınız noktada bile yasadışı çalışmaya alışık olduğunuzdan ilk fırsatta yine işçileri yasadışı çalıştırıyorsunuz" şeklinde konuştu.
'Hesabını soracağız’
Lizge, devamında şu ifadelere yer verdi: "Suçunuzu örterek ilerlemeye çalıştığınız her adımınızda suç işlemeye devam ediyorsunuz. İşçilere, her işinizi yaptırabileceğiniz, insanlık dışı çalışma koşullarını reva gören anlayışınızla da tüm bu keyfi uygulamalarınızla da ve ‘prosedür’ diyerek işlediğiniz suçların da hesabını da soracağız."
Açıklama "Yaşasın sınıf dayanışması" sloganı ve alkışlarla son buldu.