Neslihan Kardaş 

 

WAN - “Jin jiyan azadî” sloganının hedef alınmasına  tepki gösteren kadınlar, yasağın hiçbir öneminin olmadığına işaret ederek, “Biz var oldukça ‘Jin jiyan azadî’ felsefesi de var olacaktır. Eril zihniyet ‘jin jiyan azadî’nin anlamından korkuyor. Jin jiyan azadî Arjantin’den Hindistan’a, Hindistan'dan İran’a kadar kadınların dilindedir” dedi.

 

Kadınların 23 Kasım’da Amed’de On Gözlü Köprüde yapacağı 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamlı etkinlik öncesi Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Güvenlik Şube polisleri kadınları arayarak, “Jin jiyan azadî” sloganının Diyarbakır Valiliği tarafından yasaklandığını söyledi. Konuya dair resmi bir evrak gösterilmezken, kadınlar ise eylemleri boyunca “Jin jiyan azadî” sloganıyla tepkisini dile getirdi.

 

Wan’da gerçekleşen 25 Kasım yürüyüşünde de kadınlar yasaklamaya karşı tek avazdan “Jin, jiyan, azadî” diye haykırırken yanı sıra derinleşen tecrit politikalarına da dikkat çekti. 25 Kasım alanından mikrofon uzattığımız kadınlar, “Jin jiyan azadî” sloganının yasaklanmaya çalışılmasına ilişkin konuşarak kendileri için ne anlam ifade ettiğini söyledi.

 

‘Jin jiyan azadî felsefesi erkek şiddetini teşhir ediyor’

 

“Jin jiyan azadî” felsefesinin dünyanın her yerine yayıldığını ifade eden Ayşe Ergün, bu durumun erkek egemen zihniyetini rahatsız ettiğini belirtti. Ayşe Ergün, “Baktığımız zaman bin yıllık bir erkek egemen şiddeti var ve bunu kadın sloganı bastırıyor. Aynı zamanda ‘Jin jiyan azadî’ felsefesi erkek şiddetini teşhir eden bir noktada olduğu için erkek aklına rahatsızlık veriyor. Ama biz her alanda bu felsefeyi hem yaşatıp hem de sloganımızı daha fazla büyüteceğiz” dedi.

 

‘Jin jiyan azadî demekten asla vazgeçmeyeceğiz’

 

“Jin jiyan azadî”nin kadınların gerçekliği olduğunu ve kadının kendini var ettiği alan olduğunu söyleyen Fatma Arslan, “Bizden çıkan ‘Jin jiyan azadî’ hem pratiği hem söylemiyle tüm dünya kadınlarına yön verir hale geldi. Bunu yasaklamanın mantığını anlamış değilim. Biz ‘Jin jiyan azadî’ demekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bütün kadınlar mücadeleye katılana kadar, tek bir kadın arkadaşımız geride kalmayıncaya kadar mücadelemizi sürdürmeye yeminliyiz. Jin jiyan azadî” şeklinde konuştu.

 

‘Biz var oldukça jin jiyan azadî felsefesi de var olacaktır’

 

“Jin jiyan azadî”nin kadınlar için bir hayat felsefesi olduğunu dile getiren Leyla Çelik, “Bu bizim için sadece bir slogan değil, hayat biçimimizdir. Bu sebeple yasaklanmasını doğru bulmuyorum. Bu kadına darbedir ve asla kabul etmiyoruz. Biz var oldukça, kadın kimliğimiz var oldukça ‘Jin jiyan azadî’ felsefesi de var olacaktır” ifadelerini kullandı.

 

‘Jin jiyan azadî özgürlüğümüz ve felsefemizdir’

 

Mikrofon uzattığımız Şengül Acil da, “Ne yaparlarsa yapsınlar bizi yenemezler. ‘Jin jiyan azadî’ bizim özgürlüğümüz ve felsefemizdir. Asla vazgeçmeyeceğiz. Bize yönelik bunca baskıya rağmen bizi yenemezler” sözlerine yer verdi.

 

‘Yasaklamanın hiçbir önemi yok’

 

“Jin jiyan azadî” sloganına getirilen yasaklamanın kadınlar için hiçbir öneminin olmadığını söyleyen Rabia Çakır ise “Biz kadınlar olarak bütün dünyaya sesimizi duyurduk. Onların inadına bundan sonra daha da güçlü olacağız. Yenilmedik, yenilmeyeceğiz ve çok daha güçlüyüz” şeklinde konuştu.

 

‘Eril zihniyet jin jiyan azadînin anlamından korkuyor’

 

Kadınlar olarak her zaman “Jin jiyan azadî” demeye devam edeceklerini kaydeden Mizgin Avras, “Eril zihniyet ‘Jin jiyan azadî’nin anlamından korkuyor. İktidar kadınların ne kadar güçlü olduğunu bildiği için sloganımızı yasaklamıştır. Biz bunu kınıyoruz. 25 Kasım bitse bile bizim ‘Jin jiyan azadî’ sloganlarımız bitmeyecek” dedi.

 

‘Jin jiyan azadî dünya kadınlarının dilindedir’

 

“Jin Jiyan Azadî”nin kadınların mücadele sembolü haline geldiğine işaret eden Zeynep Tağtekin, “Arjantin’den Hindistan’a, Hindistan'dan İran’a kadar kadınların dilindedir. Yani bugün iktidar bu sloganı yasaklayarak, kadınların muhalif, değiştirici gücünden ne kadar korktuğunu da ortaya koydu” ifadelerini kaydetti.