DAİŞ’li Hülya Balı’ya verilen ceza ‘ailevi ilişki’ denilerek bozulmuş

  • 12:30 25 Mayıs 2022
  • Hukuk
 
HABER MERKEZİ - Ankara Gar ve Suruç katliamlarının firari faili İlhami Balı’nın eşi Hülya Balı hakkında verilen 6 yıl 3 ay hapis cezası Yargıtay tarafından ailevi ilişkileri çerçevesinde yaklaşık 5 yıl Suriye’de kaldığı iddia edilerek bozuldu. 
 
DAİŞ’in 104 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara Gar ve 33 gencin yaşamını yitirdiği Suruç katliamlarının bir numaralı firari faili İlhami Balı’nın eşi Hülya Balı’nın Yargıtay kararıyla beraat ettiği ortaya çıktı. Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde Kobanê’deki çocuklara oyuncak götürmek amacıyla Amara Kültür Merkezi'nde Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğünde bir araya gelen gençlere yönelik DAİŞ’in gerçekleştirdiği canlı bomba saldırısında 33 genç katledilmişti. Saldırıya ilişkin açılan davanın 22 Ekim 2021 tarihinde görülen karar duruşmasında, tek tutuklu sanık Yakup Şahin'e 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, firari sanıklar Deniz Büyükçelebi ve İlhami Balı’nın dosyası ayrıldı. 
 
Hükmü bozma kararı dosyaya eklendi
 
Mezopotamya Ajansı’nın (MA) haberine göre saldırıya ilişkin firari sanıklar yönünden devam eden yargılamanın 18 Şubat 2022 tarihinde Urfa 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmasında, eşi Hülya Balı’nın dosyaya tanık olarak eklenmesi, hakkında hazırlanan iddianame ve mahkeme duruşma zabıtlarının dosyaya eklenmesi talebinde bulunulmuştu. Mahkeme konuyla ilgili olarak Kilis TEM Şube Müdürlüğü ve Hülya Balı’nın yargılandığı Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'ne müzekkere yazdı. Müzekkereye cevaben Hülya Balı’nın 4 Şubat 2018 tarihinde Kilis sınırında gözaltına alınmasından sonra hazırlanan sorgu tutanağı ve bir duruşma süren mahkeme kararı ile Yargıtay’ın hükmü bozma kararı dosyaya eklendi.
 
Kuzey ve Doğu Suriye sınırında yer alan Kilis Öncü Hudut Karakolu’na yakın bir mesafede bulunan Akıncı köyünde 3 çocuğu ile gözaltına alındıktan sonra Kilis TEM Şube Müdürlüğünde “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan ifadesi alınan Hülya Balı’nın, önce “etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediği” belirtiliyor. Gözaltına alınması ile ilgili İlhami Balı’nın babası, kayınpederi F.B.’ye haber vermek istediğini belirten Hülya Balı, yaklaşık 4 yıl boyunca Suriye’de DAİŞ ile kaldığı süre zarfında bir kod isim kullanmadığını ileri sürdü. İlhami Balı ile 2007 yılında evlendiğini söyleyen Hülya Balı, verdiği ifadesinde “Eşim Adıyaman’da bulunan Menzil’e gidip gelirdi. Eşim Hayır ve Ensar Derneği'nde çalışıyordu. 2014 yılında Reyhanlı’dan Antep’e taşındık. 5 ay sonra eşim bizi Reyhanlı’ya bıraktı ve ortadan kayboldu. Birkaç gün sonra telefon ile arayarak Suriye’de olduğunu, bizi de yanına alacağını söyledi. Amcamın kızının eşi olan Hasan Şanverdi bizi alıp Antep’e götürdü. İnsan kaçakçılarıyla Antep’ten neresi olduğunu bilmediğim bir yerden Suriye’ye geçtik. Bizi Suriye’de eşim İlhami Balı karşıladı. Oradan Azez’e bağlı Bablemun köyüne geçtik” dedi. 
 
35 kişiyi teşhis etti
 
DAİŞ’liler tarafından kendisi ve çocuklarına 100 Dolar ödendiğini belirten Hülya Balı, sırası ile Rai, Raqqa, Minbiç, Meyadin ve Garaniç’te kaldıklarını, DAİŞ’li kadınların eşleri ile görüşerek dini sohbetler gerçekleştirdiklerini öne sürdü. DAİŞ’in dağılması ile Türkiye ve desteklediği ÖSO kontrolünde bulunan El Bab’a, oradan ise Azez’e geçtiğini kaydeden Hülya, “El Bab’ta telefon alarak eniştemi, ablamı ve annemi aradım. Türkiye’ye geleceğimi söyledim. Daha sonra telefon bozulduğu için kırdım. Azez’te kaçakçının evinde kalırken polisler beni ve çocuklarımı aldı bir otele götürdüler. 3 gün kaldıktan sonra Türkiye’ye getirdiler” ifadelerini kullandı. 
 
Hülya Balı, DAİŞ içinde faaliyet gösteren aralarında Ankara Gar ve Suruç katliamlarının firari faili Deniz Büyükçebi’nin de olduğu 35 DAİŞ’linin adını ve fotoğraflarını teşhis etti. 
 
Suruç ve Ankara sorulmadı
 
Hülya Balı’ya emniyet sorgusunda birçok olay ile ilgili sorular yöneltilirken eşinin firari faillerinden olduğu Suruç ve Ankara Gar katliamlarına dair soru yöneltilmemesi dikkati çekti. Tutuklanan sanık Hülya hakkında Kilis Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12 Haziran 2018 tarihinde ilk duruşma görüldü. Tek celsede kararın çıktığı duruşmaya tutulduğu Kilis L Tipi Kapalı Cezaevinden SEGBİS ile katılırken, avukatı C.D. ise hazır bulundu. 
 
Çelişkili ifadeler
 
Duruşmada emniyette verdiği ifadeleri tekrarlayan Hülya Balı, Türkiye’ye geçmek için gittiği Azez’de Arapça konuşan “Türk polisleri” tarafından alındığını, bir otelde 3 gün kaldığını Kilis Devlet Hastanesi’ne götürüldüğünü söyledi. Duruşmada tanık olarak dinlenen oğlu M.F.B de, “Anne ve babam DAİŞ içindeydi. Annem sadece kadınlarla bir araya geliyordu” dedi. Duruşmada tanık olarak dinlenen ve polis oldukları belirtilen A.A. ve S.B.,  Hülya Balı’nın anlattıklarının aksine kendisini Kilis Akıncı ve Oylum köyleri arasında yakaladıklarını iddia etti. Polislerin “yalan” söylediğini belirten Hülya Balı, tanık olarak dinlenen polisleri sadece emniyette gördüğünü, tanıklardan S.B.’nin kendisine sürekli T.C. kimlik numarasını ezberlemesi gerektiğini söylediğini aktardı.
 
Yerel mahkeme: DAİŞ üyesi olduğu sabit
 
Ardından esas hakkında mütalaasını açıklayan iddia makamı, Hülya Balı’nın DAİŞ hakimiyeti olan yerlerde isteyerek kaldığını, örgüt üyesi olduğunu belirterek “örgüt üyeliği” ile cezalandırılmasını talep etti. Mütalaaya karşı savunma yapan Hülya Balı ve avukatı C.D., beraat ve tahliye talebinde bulundu. Ardından kararı açıklayan mahkeme, Hülya’nın DAİŞ üyesi olduğu sabit olduğundan 6 yıl 3 ay hapis cezası vererek tutukluğunun devamına karar verdi.
 
Yargıtay bozdu 
 
Dosya Antep Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Ceza Dairesine gönderildi. Mahkeme istinaf başvurusunun esastan reddine karar vererek dosyayı Yargıtay’a gönderdi. Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi, Hülya Balı’nın ailevi ilişkileri çerçevesinde yaklaşık 5 yıl Suriye’de kaldığını iddia ederek “Sempati düzeyi haricinde örgütsel bir faaliyet tespit edilemedi” diyerek verilen mahkumiyeti bozdu ve beraat kararı verilmesi yönünde esas kaydı yaptı. Karar ardından Kilis Cumhuriyet Savcısı'nın 1 Kasım 2019 tarihinde hazırladığı mütalaa ile Hülya Balı’nın beraat etmesi yönünde talepte bulundu. Bozulan dosyada yapılan savunmaları yeniden inceleyen Kilis Ağır Ceza Mahkemesi, daha önce Hülya Balı’nın DAİŞ üyesi olduğunun sabit olduğu yönünde karara zıt olarak “örgüt üyeliğinden” beraat kararı verdi. Hülya Balı’nın Yargıtay kararı öncesinde 15 Mayıs 2019 tarihinde tahliye edildiği, cezaevinde tutulduğu 15 ay için de tazminat aldığı öğrenildi. 
 
Devlet Hastanesi'nde tedavi olmuştu
 
Interpol tarafından kırmızı bülten ile aranan ve DAİŞ’in sınır emiri olan İlhami Balı’nın, araması sürerken 25 Temmuz 2016 tarihinde Konya Cihanbeyli Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğü ortaya çıkmıştı.