Aysel Tuğluk için yeni ATK sürecini avukatları başlattı

  • 09:03 16 Haziran 2022
  • Hukuk
 
ANKARA - Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yunus Alkaç’ın, Aysel Tuğluk hakkında “Aysel Hanım’la ilgili biz yakın zamanda yeniden bir infaz erteleme prosedürü başlattık. Yani talebi beklemeksizin doğrudan başlattık” şeklindeki açıklamasının gerçek olmadığı ortaya çıktı. Aysel için yeni ATK sürecinin avukatlarının başvurusu sonucuyla başlatıldığı öğrenildi. 
 
Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, 14 Haziran’da Hükümlü Ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nda İsveç’e yapılan ziyarette hazırlanan rapor ile Kocaeli (Kandıra) Ceza İnfaz Kurumları’na yapılan ziyaretlerin raporlarını görüşerek kabul etti. Meclis’te yapılan komisyon görüşmelerinde yer alan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yunus Alkaç, milletvekillerinin sorularını yanıtladığı sırada, Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan demans hastası Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’a değindi.
 
‘İnfaz erteleme prosedürü başlattık’
 
Yunus Alkaç, Aysel hakkında şunları söyledi: “İnfaz erteleme iki türlü başlatılabiliyor, harekete geçirilebiliyor; birincisi, hükümlünün kendi talebi üzerine, tabii bizim de uygun görmemizle ya da hiç talep beklenmeksizin doğrudan, bizim resen işlettiğimiz mekanizmayla. Aysel Hanım’la ilgili biz yakın zamanda yeniden bir infaz erteleme prosedürü başlattık yani talebi beklemeksizin doğrudan başlattık, yeniden Adli Tıbba gönderdik, muayenesi yapıldı bu yönüyle.”
 
Avukatlarının mücadelesi sonucu ATK’ye gönderildi
 
Yunus her ne kadar “Aysel Hanım’la ilgili biz yakın zamanda yeniden bir infaz erteleme prosedürü başlattık yani talebi beklemeksizin doğrudan başlattık” dese de Aysel’in belirtildiği gibi Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan bir prosedür ile değil, avukatlarının aylar süren mücadelesi ve başvuruları sonucunda 13 Haziran’da yeniden ATK’ye gönderildiği öğrenildi.  
 
Aysel ATK’de bir gün bile kalmadı
 
Aysel’in 13 Haziran’da günübirlik bir şekilde İstanbul ATK’ye götürüldüğü, buradaki işlemlerinin ardından ise aynı gün Kandıra Cezaevi’ne geri götürüldüğü belirtildi. Aysel’in ATK’de nasıl bir muamele ile karşılaştığı ise henüz öğrenilemedi.
 
Aysel’in avukatları 3 ayda 3 defa savcılığa başvurmuş
 
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yunus Alkaç, Aysel veya avukatlarının yeniden infaz erteleme sürecinin başlatılması yönünde herhangi bir başvuruda bulunmadığını ve kendilerinin bu süreci başlattığını iddia etse de, Aysel’in avukatlarının düzenli periyotlarla Mart, Nisan ve Mayıs aylarında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na Aysel’in infazının ertelenmesi yönünde başvuruda bulunduğu bilgisi edinildi.
 
Sağlık ve TİHV raporu sunuldu
 
Buna göre Aysel’in avukatları, 18 Mart, 18 Nisan ve son olarak 13 Mayıs 2022 tarihlerinde Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na sundukları dilekçeler ile Aysel’in sağlık durumunun kötüye gitmesi ve yaşamını tek başına cezaevinde idame edemeyeceğini vurgulayarak infazının ertelenmesi talebinde bulundu. Savcılığa sunulan dilekçelere Aysel’in sağlık raporları da eklendi. Yanı sıra Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) 12 Mayıs’ta Aysel hakkında hazırladığı sağlık raporu da son sunulan dilekçede yer aldı. 
 
TİHV raporuna şu linkten ulaşılabilir: 
 
Kanunlar doğrultusunda infaz erteleme istendi
 
13 Mayıs’ta Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede özetle şu ifadelere yer verildi: “Müvekkil Aysel Tuğluk’un demans hastalığının geldiği aşama ve günlük kişisel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamaması sebebiyle infazının ertelenmesi talebiyle Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığımız 18.3.2022 ve 18.4.2022 tarihli başvurular sonrasında müvekkille ilgili Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın hazırladığı 12 Mayıs 2022 tarihli Bilimsel Tıbbi Değerlendirme Raporu doğrultusunda müvekkilin hastalığının geldiği aşamanın ciddiyeti sebebiyle Anayasa’nın 13. (Temel hak ve hürriyetler) ve 17. (Yaşama hakkı) maddeleri, AİHS’in 3. (Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz) ve 14. (Hak ve özgürlüklerden yararlanma bakımından ayrımcılık yapılmaz) Maddeleri, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16/2. maddesi (Hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkûmun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır) ve Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 54. Maddesine göre cezasının infazının geri bırakılması talebimizin bir kez daha yinelenmesini talep ederiz.”