AMED – Geçen yıl gözaltına alınarak 15’i tutuklanan 18 gazeteci hakkında 728 sayfalık iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Gazetecilerin iddianamesinde, zorlama şekilde “suç oluşturma çabası” görüldü.

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022 tarihinde gözaltına alınan 20’si gazeteci 22 kişiden tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Aziz Oruç, Xwebûn gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş ile gazeteciler Zeynel Abidin Bulut, Ömer Çelik, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Ramazan Geciken, Lezgin Akdeniz ve Mehmet Şahin ile tutuksuz yargılanan Esmer Tünç, Mehmet Yalçın ve Kadir Bayram hakkında hazırlanan iddianame Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İlk duruşması 11 Temmuz’da görülecek olan gazeteciler hakkındaki 728 sayfalık iddianamenin yarısı diğer “örgüt üyeliği” dosyalarında olduğu gibi PKK tarihi ile doldurulurken, kalan kısmı ise gazetecilerin yaptıkları TV programları ve program çekimleri nedeniyle yaptıkları görüşmelerden oluşuyor. 16 Haziran’dan beri tutsak olan gazeteciler için “örgüt üyeliği” suçlamasıyla ceza talep ediliyor.

 

Safiye Alağaş’ın dosyası ayrıldı

 

Öte yandan aynı gözaltı operasyonunda gözaltına alınan ajansımız Yazı İşleri Müdürü Safiye Alağaş ile gazeteci Gülşen Koçuk hakkındaki dosyalar ise 21 Mart tarihli kararla tefrik edildi. Gazetecilerin iddianamesi hala hazır değil.

 

Zorlama suçlamalar

 

Elif Üngür’ün sunduğu “Medya-Kültür” isimli programın içeriklerine yer verilen iddianamede Elif’in programda yaşamını konu edindiği kadınlar, Newroz gündemini işlemesi “suç” olarak gösterildi. Tutuksuz yargılanan Esmer Tünç için de delil bulamayan savcılık, Esmer’in Pel Yapım’da kameraman olduğunu belirtirken, kendisine dönük herhangi bir delil ele geçirilmediği, ancak Esmer’in kameraman olarak faaliyet yürütmesi nedeniyle yapım ajanslarında üretilen tüm içeriklere iştiraki olduğunu iddia etti. Savcının bu iddiası dosyada adı geçen diğer gazetecilerde de yer aldı.

 

Tutuklu yargılanan Lezgin Akdeniz’e dair bölümde, Musa Anter’in anmasına katılması, yaptığı haberler ve özellikle kayıp yakınlarıyla ilgili yapılan “Hafıza” isimli program suçlama konusu yapıldı. Yine tutuklu yargılanan Neşe Toprak’ın sunduğu, “Sanata Bakış” programın içerik ve konuları suç olarak görüldü.

 

Savcı KJA’ları karıştırdı

 

Mehmet Ali Ertaş’ın sunduğu “Çavdêrî” programının çözümlerinden, yapılan yorumlar suçlama olarak yöneltilirken, el konulan kitaplar arasında Jineolojî dergisinin de olduğu dikkat çekti. Öte yandan Mehmet Ali’nin yaşadığı evdeki aramada el konulan tutsak Saadet Akın’a ait mektuba da iddianamede yer verildi. Saadet’in KJA dergisi için yazdığı mektubunun “mektup tarzı yazı” şeklinde tanımlandığı görülürken, KJA dergisinin kapatılan KJA Derneği ile karıştırıldığı dikkat çekti. Savcılık iddianamede KJA dergisi için, “şahsın değerli KJA çalışanları olarak belirttiği KJA’nın PKK/KCK terör örgütü ile irtibat ve iltisakı olduğundan 22/11/2016 tarihinde Kanun hükmünde Kararname ile kapatılan dernek olduğu, KJA örgütlenmesinin terör örgütünün talepleri doğrultusunda ülkemizde kadınlar tarafından düzenlenen eylemleri organize eden, örgütün ve özellikle Abdullah ÖCALAN’ın kadın yapılanması ile ilgili stratejilerini hayata geçirmeye çalışan örgütsel mahiyetli yapılanma olduğunun değerlendirildiği” ifadelerini kullandı.