İSTANBUL - Dünya Barış Günü eylemine katıldıkları gerekçesiyle yargılanan 100 kişinin duruşması eksik savunmaların alınması üzerine 11 Ekim’e ertelenirken, duruşma öncesi açıklama yapan kadınlar, her alanda mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti.

 

İstanbul Kadıköy’de 1 Eylül 2022’de Dünya Barış Günü dolayısıyla katılmak istedikleri eylemde işkence ile gözaltına alınan 100 kişi hakkında, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen dağılmama” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması İstanbul Anadolu 17’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 

Yargılanan kişiler, duruşma öncesinde adliye önünde basın açıklaması yaptı.

 

‘Barışçıl toplantı ve gösteri düzenlemek suç değildir’

 

Açıklamada ilk olarak söz alan avukat Eda Önal, barış talebi ile bir araya gelen kadınların iktidarın talimatıyla hedef haline getirildiğini ve anayasal haklarının kullanmalarının engellediğini söyledi. Eda, “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek, gösteri yürüyüşlerine katılmak anayasadan doğan temel bir haktır ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Şiddeti teşvik etmeyen hiçbir eylemi idare keyfi bir şekilde müdahale edemez. Fakat yargılanmaya konu iddianamede savcı müvekkillerin fikir ve ilan birliği içinde hareket ettikleri, slogan attıkları, ‘tecrit öldürür direniş yaşatır’, ‘düzeni değiştir’, ‘hasta tutsaklara özgürlük’ yazılı pankart taşıdıkları, izinsiz toplandıkları ve kolluğun uyarıların rağmen dağılmadıkları gerekçesiyle cezalandırılmalarını talep etmiştir. Barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek ve buna katılmak isteyen hiçbir yurttaşın hiçbir makamdan izin almasına gerek yoktur. Bu durum yasaların yurttaşlara tanıdığı bir haktır. Kolluğun hukuka aykırı müdahalesi devamında savcılık mütalaası ve iddianamesi kabul edilebilir değildir” dedi.

 

‘Barış talebimizi her yerde yükseltmeye devam edeceğiz’

 

Devamında söz alan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, olay günü keyfi bir şekilde gözaltına alındıklarını dile getirerek, duruşmada yargılanacak olanın insan hakkı olduğunu ifade etti. İlknur, “Temel hak ve özgülüklerimizi kadınlar olarak sonuna kadar savunmaya engel olmaya çalışmalarının karşısında direnmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Türkiye ne yazık ki en temel hakların bile kullanılmasının icazete bırakıldığı garip bir toplumsal politik atmosfere doğru hızla ilerliyor. Bu garip bu kaos ortamının kendisinden kuşkusuz beslenen birtakım kuvvetler var. Bu tekçi rejim, bu toplumu itaate sürükleyen, itaatten ve kendisine rıza göstermekten başka hiçbir davranışı kabul etmeyen zihniyeti reddediyoruz. Kadınlara yönelik özel olarak uygulanan bu ablukaya alma, onları yok sayma, onların haklarının kullanılmasına izin vermeme zihniyetini reddediyoruz. Barışı kim ne derse desin sonuna dek haykırmaya özgürlük için eşitlik için mücadele edeceğiz” diyen İlknur, “Barış talebimizi her yerde yükseltmeye devam edeceğiz” diye vurguladı.                            

 

Kadınlar yaşadığı işkenceyi anlattı

 

Açıklamanın ardından yargılanan kişiler duruşmaya katılmak üzere duruşma salonuna girdi. Duruşmada yargılananların çoğu ve avukatı hazır bulundu. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, yargılanan kişilerden 75’inin savunması alındı. Savunma yapan kadınlar, olay günü gözaltına alınırken işkence ve taciz ile karşı karşıya kaldıklarını beyan etti.

 

Duruşma ertelendi

 

Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, savunması alınmayan kişilerin savunmasını almak üzere duruşmayı 11 Ekim’e erteledi.