Kobanê Davası: Karşımızda müesses nizamı temsil eden bir savcı var

  • 13:12 9 Ağustos 2023
  • Hukuk
 
ANKARA - Kobanê Davası’nda tutuksuz yargılanan Bircan Yorulmaz’ın avukatı Attila Bahçıvan, davanın siyası olduğunu belirterek,  “Bizim karşımızda müesses nizamı temsil eden ve müvekkillerimizin yaptığı siyasetten, öngörüden rahatsız olan savcı siyasi bir dava açıyor” dedi.
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırısı sonrasında Kurdistan ve Türkiye’nin pek çok kentinde 6-8 Ekim 2014’te yaşanan halk protestoları nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları  Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası’nın 28’inci periyod duruşmasının üçüncü oturumu, Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde bulunan duruşma salonlarında görülmeye başlandı.
 
Duruşmaya tutuksuz yargılanan siyasetçi Bircan Yorulmaz, avukatları ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Colemêrg Milletvekili Onur Düşünmez ve pek çok sayıda Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat da katıldı. 
 
Duruşmada söz alan Bircan Yorulmaz’ın avukatı Atilla Bahçıvan, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında yaşanan usulsüzlüklere işaret etti. Her iki aşamada da “sanıktan delile gitme” yönteminin esas alındığını, bu durumun Türkiye yargısının en büyük sorunlarından birisi olduğunu ifade eden Attila, bu durumun hukuka aykırı olduğunu dile getirdi. 
 
Hakim ‘tanrı’ konumunda
 
Yargı sisteminde “hakimin” tanrı konumunda olduğunu ve her şeye önceden ulaşıp, buna göre bir kanaate vardığına dikkat çeken Attila, bu davada hakimin “nötr” davranmadığını kaydetti. Davanın kabul edilmesi ardından kimlik tespiti yapılmadan başlandığını ve sadece iddianamenin okunduğunu bu durumun da hukuka aykırı olduğunu ve ihlallere yol açtığını ifade eden Atilla, duruşma salonlarında yapılan “sorgu”ya da dikkat çekti. Duruşmalarda sık sık yargılanan siyasetçilerin kanaatlerinin sorulduğunu ancak kanaatin sorulmaması gerektiğini dile belirten Atilla, “Bu sorgular tamamen hukuka aykırı olarak yapıldı” dedi. 
 
‘Duruşmalar alaniyet ilkesine aykırı’
 
Bu aykırılıkların mahkemenin uygulamalarından kaynaklandığını ileri süren Atilla, buna örnek olarak ise gizli tanığın ifadesinin yargılanan siyasetçi ve avukatlarından “gizli” bir şekilde alınmasını gösterdi. Atilla, “Bu yargının geleneğinde var sanırım. Çünkü son dönemlerde giderek yayılıyor. Sanık sorguları henüz bitmeden esas hakkında mütalaa verildi” diyerek, tepki gösterdi. Soruşturma aşamasında eksikliklerin yaşandığını ve bu eksiklerin giderilmediğini bu nedenle hala “delil” tartışmasının yürütüldüğünü dile getiren Atilla, bu durum nedeniyle davanın da uzadığını söyledi. Atilla, ayrıca duruşmaların aleniyet ilkesine aykırı bir şekilde yürütüldüğünü de sözlerine ekledi. 
 
“Çete lideri” hakime işaret etti
 
Mahkeme heyetinin bir önceki başkanı olan ve “çete örgütü” lideri olduğu ortaya çıkan Bahtiyar Çolak’a dikkat çeken Atilla, Bahtiyar Çolak’ın yaptığı tüm işlemlerin geri alınmasını talep ettiklerini ancak bu taleplerinin de reddedildiğini anımsattı. Atilla, “Bu dosya AİHM’in önüne giderse AİHM hakimlerinin yarısı kalp krizinden gider. Heyete bir suç örgütü lideri var. ‘Adil yargılama hakkına tecavüz etmişsiniz’ derler. Yeni mahkeme başkanı sanki böyle bir şey yaşanmamış şekilde yargılamaya devam etti. AİHM sadece bu bölümünü bile okusa kararını vermeye yetecek. Bu şekilde literatüre gireceğiz” diye kaydetti. 
 
‘Savcı hem sizi hem bizi kandırıyor’
 
PYD tarafından gönderildiği ileri sürülen e-maile dikkat çeken Atilla, “İddianame kurgusu, ‘bu insanlar kendi iradeleri ile hareket edemezler. Talimat ile hareket etmişlerdir’ şeklide iddia var. Müvekkilimiz kuklaya benziyorlar mı? Madem hepsi örgüt yöneticisi neden bir maile, talimata ihtiyaç duysunlar?” diye sorarak, tepki gösterdi. Müvekkili Bircan Yorulmaz’ın bilgisayarına el konulması sonucu bu e-mailin bulunduğu belirten Atilla, bu e-mailin ne şekilde ortaya çıktığını şu sözlerle açıkladı:  “O dönemde kendilerini milliyetçi hacker tim olarak tanıtan bir oluşum Bircan Yorulmaz’ın bilgisayarına girip, bu e-maile ulaştı. Büyük ihtimale MİT’e çalışan bir oluşumdur. Bu duruma ilişkin suç duyurusunda bulunduk ancak ‘bulunamadı’ denilip takipsizlik kararı verildi.” İddianame ve mütalaaya işaret eden Atilla, “Eğer siz de bu kumpasın içinde değilseniz savcı hem sizi hem bizi kandırıyor” dedi. 
 
‘Aklımızla alay ediliyor!’
 
Bircan Yorulmaz’a dönük mütalaada yer alan hususlara dikkat çeken Atilla, mütalaada müvekkiline yönelik daha önce iddianamelerin düzenlendiğine dair bilginin yer aldığını ancak bu bilginin doğruyu yansıtmadığını ve bugüne değin müvekkili hakkında iddianame düzenlenmediği bilgisini paylaştı. Müvekkilinin ilk defa hakim karşısına çıktığını dile getiren Atilla, “Savcı, bu şekilde bir algı oluşturmak istiyor. Bizi görmezden geldin ama bari gerçekleri gör” dedi. Atilla, iddianamede müvekkiline yönelik HTS kayıtlarına dikkat çekti. HTS kayıtlarında genel bir zaman diliminin kullanıldığını belirten Atilla, savcının bunu bilinçli bir şekilde yaptığını, HDP MYK’sinin toplantısının olduğu sırada müvekkilinin İstanbul’da olduğunu söyledi. Atilla,  “Bu kadar belge sunduk, soruşturma aşamasında lehe delil toplaması gerekirdi. Yanı sıra soruşturma savcısına ve tutuklama kararı veren sorgu hakimliğine de HTS kayıtlarına dair bilgiyi sunduk ancak iddianame düzenlenirken bu hususlara dikkat edilmemiş. Hakikaten aklımız ile alay edilmektedir” ifadeleri ile tepki gösterdi. 
 
‘Müesses nizamı temsil eden savcı siyasi dava açıyor’
 
Atilla, “Yaşanan ölümleri HDP’nin attığı twette bağlamak hem tarihi okuyamamaktır hem de kötü niyetli olmaktır. Eğer HDP MYK sorumlu ise yaşanan ölümler ile ilgili süren tüm davaları incelemek gerekiyor. Twetten etkilenip etkilenmediğini sormak lazım. Ancak iddianame bunları görmezden geliyor. Ayrıca iddianamede yer almayan suç maddesi mütalaadan çıktı. Biz daha ne olur diye düşünürken bu oldu” dedi. Müvekkilinin MYK toplantısına katılmadığını ancak hem toplantıya hem de yaşanan olaylara katılmış gibi lanse edildiğini dile getiren Atilla, buna ilişkin tek bir delilin olmadığını söyledi. Atilla, “Bu dava siyasi bir davadır. Bizim karşımızda müesses nizamı temsil eden ve  müvekkillerimizin yaptığı siyasetten, öngörüden rahatsız olan savcı siyasi bir dava açıyor” diye konuştu. 
 
Duruşmaya ara verildi.
 

Etiketler:

kobanê dava