Kobanê Davası siyasetçilerin savunmalarıyla sürüyor
- 14:01 8 Eylül 2023
- Hukuk
ANKARA - Kobanê Davası, siyasetçilerin esasa ilişkin savunmalarıyla sürüyor.
DAİŞ’in Kobanê ’ye yönelik saldırısı sonrasında Kurdistan ve Türkiye’nin pek çok kentinde 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası’nın 31’inci duruşmasının 3’üncü oturumu, Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsünde bulunan Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Sincan Cezaevinde bulunan siyasetçiler ve tutuksuz yargılanan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder duruşmada hazır bulunurken ,farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, Mûş, Êlih, Semsûr, Wan, İzmir baro başkanları, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekil Sibel Suiçmez, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Kimlik tespiti ile başlayan duruşma Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Meclis Grup Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in esasa ilişkin savunması ile devam etti.
‘Uygulamada çatallaşma var’
Davanın uygulamadaki çelişkilerine dikkat çeken Sırrı, Meclis’e halkın oyları ile seçildiğini, görevlerinin, konumunun ve statüsünü anayasada iç tüzükle belirlendiğini belirtti. Sırrı, “Meclis oy birliği ile başkanvekilliğine seçildim. Yurtdışı çıkış yasağının kaldırılması talebini her defasında reddettiniz. En son, ‘Meclis faaliyeti ile ilgili bir şey olursa, bunun için izin verilmesine’ dediniz. Sırrı Süreyya Olarak kendimden talep edeceğim. Benim Berlin’de de, Paris’te de seçmenim var. Orada yürüttüğümüz çalışmalar da siyasi çalışmalar. Ben kendime dilekçe yazıp, paraf edip size göndereceğim. Uygulamada böyle bir çatallaşma var” dedi.
‘Fantezi diye bize savunma yaptıramazsınız’
Dokunulmazlığın yargı zırhı olmadığını vurgulayan Sırrı, “Ben orada hem sanık hem orada yasa koyucu olursam bu işin içinden nasıl çıkacağımı. ‘Suçun vasfının değişmesi ihtimaline binaen’ dediniz. Ne oldu da ben yeni bir şey ile suçlanıyorum? Siz bana fantezi olsun diye savunma yaptıramazsınız. ‘Her ihtimale binaen’ diye bir savunma mı olur” sözlerini kullandı.
Yargılama dokunulmazlık düzenlenmeden devam edecek
İddia makamı, Sırrı’nın dokunulmazlığının düzenlemesinden sonra yargılanmaya devam edilme talebinin reddedilmesi talebinde bulundu. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti de, yargılamanın dokunulmazlık düzenlemesinden önce durdurulması talebini reddine karar vererek, Sırrı’dan esas hakkında savunmasını yapmasını talep etti.
‘Başkanvekili olmam savunmayı yapmama engel’
Heyetin talebinin değerlendirmesi üzerine yeniden söz alan Sırrı şöyle ekledi: “İhsas-ı rey sınırlarında gezen bir yargılama yaptınız. Bu da bu yargılamanın neden durması gerektiğine delildir. Burada sadece yetki aşımı yok. Cezaların bizim için bir yaptırım değeri yoktur. Biz; bize inananlara, barış sözü verdiklerimize mahcup olmaktan korkuyoruz. İtiraz yollarını değerlendireceğiz. İç tüzükle belirtilmiş, çerçevesi çizilmiş, ‘işinize geldiğinde 83’e işinize geldiğinde şuna yaslanamazsınız’ perspektifiyle yapılan bir anayasa var. Başkanvekili olmam bu savunmayı yapmama engel. Çünkü bundan sonra o Meclis’i yönetemem.”
‘Somut şablona ihtiyaç var’
Ardından Avukat Arin Gül Yeniaras da AYM ve AİHM nin Kobanê Davası’na ilişkin kararlarını anımsattı. Arin, Sırrı hakkındaki yargılamanın durdurulmasını talep ederek, “Müvekkilimin neyle suçlandığını bilmiyorum. Somut bir şablona ihtiyacımız var. Bu aşamada savunma yapmam da mümkün değil” dedi.
‘İddia makamı adli nezaketten münezzeh değil’
Ardından söz alan Êlih Baro Başkanı Erkan Şenses, “İddia makamı, savunmanın bir şova dönüştüğünü iddia etmektedir. Bu adli etiğe uymamaktadır. İddia makamı adli nezaketten münezzeh değildir” dedi. Daha sonra söz alan Wan Baro Başkanı Sinan Özaraz, “Yapılan kesintisiz duruşmalar hem avukatların hem de sanıkların savunma dengesini ve adil yargılamayı sarsmaktadır” dedi.
Baro başkanına: Müdafiliğiniz yoksa söz söyleyemezsiniz
Ardından söz alan İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz, “Ben hiçbir sanığın müdafisi değilim ama burada gözlem için bulunabilirim” dedi. Bunun üzerine heyet, “Baro başkanı olabilirsiniz. Bir tarafa müdafiliğiniz yoksa gelip burada söz söyleyemezsiniz” dedi. Sefa, bunun üzerine Sırrı’nın müdafisi olduğunu belirterek, “Bağımsız bir yargının tarafsız olmayacağını bildiğimiz için buradaki kararları eleştireceğiz” dedi.
Beyanların ardından iddia makamı, tüm taleplerin reddini talep ederken, ara karar oluşturmak için duruşmaya ara verdi.