Kobanê Davası yarına ertelendi
- 15:41 13 Eylül 2023
- Hukuk
ANKARA - Kobanê Davası, siyasetçi Gülser Yıldırım'ın avukatlarının savunması ile sürdü. Duruşma yarına ertelendi.
DAİŞ'in Kobanê’ye yönelik saldırısı sonrasında Kurdistan ve Türkiye’nin pek çok kentinde 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası’nın 32’nci duruşmasının 3’üncü oturumu, Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsünde bulunan Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Sincan Kapalı Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler duruşmada hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Duruşmaya Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları da katıldı.
Verilen aranın ardından duruşma Kürt Siyasetçi Gülser Yıldırım'ın avukatlarının savunması ile devam etti.
‘Meclis araştırması karanlık noktaları açığa çıkaracaktır’
ilk olarak söz alan Avukat Azat Yıldırım, YPG’nin ve IŞID’e karşı verdiği mücadelenin o dönemde iktidar tarafından tanındığını anımsattı. Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yer alan, daha sonrasında ise FETÖ’den ihraç edilen heyetin YPG’nin terör örgütü olarak tanımladığını ancak devletin bu dönemde de YPG’yi terör örgütü olarak tanımlamadığını belirten Azat, “Eşbaşkanlarının ve HDP’lilerin gözaltı tarihinde bile YPG terör örgütü olarak tanımlanımıyor. Bu kapsamda yasa geriye dönük olarak işleyemez. HDP o dönemde IŞID’e karşı sivil bir kesimin gösterilere katılması üzerine bir tweet atmış. Burada şiddete temas edilmemiştir. Protesto bir haktır. Tweetin şiddete yönelik çağrı yaptığına yönelik sorularımız cevaplanmamaktadır. Meclisin araştırması elbetteki bazı karanlık noktaları gün ışığına çıkaracaktır. Bu yüzden üstü örtülmektedir. Olaylarda en çok HDP’liler zarar görmüş, yaşamını kaybetmiştir” diye konuştu.
‘Olayların bir tarafında HDP diğer tarafında devlet vardır’
İddianameye ve mütalaaya dikkat çeken Azat, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Kobanê’de direnenleri alınlarından öpüyorum” sözlerini anımsatarak şunları söyledi: “Bu olayların bir tarafında HDP varsa diğer tarafında devlet vardır. Asya Abdullah’ın Türkiye’ye girmesine izin veren vali. Bunların da adil yargılanmanın bir unsuru olarak yaptıkları eylemleri savunmaları gerekir. Biz neden tek taraflı bir siyasal yargılamadan bahsediyoruz. Çünkü objektif bir yargılama söz konusu değil. Kobanê olaylarında görev alan hiçbir devlet yetkilisi bu dosyada yoktur. Bu eksik ve reddedilmesi gereken bir iddianamenin söz konusu olduğunu gösterir. Kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı bir durum söz konusudur.”
‘Soruşturma mafya içerisindeki biri tarafından yürütüldü’
Ardından söz alan Erdal Kuzu, soruşturmayı yürüten savcının ve şu anda Yargıtay üyesi olan Yüksel Kocaman’ın dahil olduğu mafya ilişkilerine dikkat çekerek, “Bu dava mafya içerisindeki birinin yürüttüğü soruşturma üzerinden yürütülmüştür. Bu nedenle bu dava bitmelidir. Kim bilir bu dava için neler neler almıştır. Bu nedenle bütün müvekkillerin beraat etmesi gerekmektedir” dedi.
Duruşmaya yarın 13.30'da devam etmesi üzerine ara verildi.