İSTANBUL -9 kişinin “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuksuz yargılandığı davanın duruşmasında, yargılanan tutsaklardan SGDF eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı tahliye edildi.

 

Sosyalist Gençlik Dernekler Federasyonu (SGDF) eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı’nın tutuklu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Parti Meclisi Tanya Kara ile Birkan Polat, SGDF MYK üyesi Senem Nur Pektaş, Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Elif Bayburt, Gençlik Komünleri'nden Devrim Barış Yılmaz ile Alev Özkiraz, Can Papila, Deniz Bahçeci ve Özge Doğan’ın “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuksuz yargılandığı davanın 2’nci duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

 

Her kesimden dayanışma

 

Duruşma öncesi tutuklu yargılananların ailelerinden ise sınırlı sayıda kişi duruşma salonuna alındı. Duruşmaya tutuklu yargılananlar SEGBİS ile tutuldukları Marmara (Silivri) Kapalı Cezaevi’nden katılırken, tutuksuz yargılanan 3 kişi ve avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Öte yandan duruşmayı yargılananların yakınları, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, siyasetçiler, ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar da izledi. Hınca hınç dolan salona birçok kişi sığmadı. 40 dakika geç başlayan duruşmada, ilk olarak kimlik tespiti yapıldı.

 

Dosya ile ilgisi olmayan tanıktan ‘milliyetçi’ ifadeler

 

Daha sonra SEGBİS ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında dosya ile ilgisi olmayan tanık Furkan Değirmenci dinlendi. Hakim tanığa, yargılananları tanıyıp tanımadığını sordu. Tanık, tanımadığını söyledi. “Ben Türk milliyetçisiyim. Milli değerleri tahrik ederek tahrik ediyorlardı” diyen tanık, yargılananların üniversitede örgütlü mücadele yürüterek kendisini “tehdit ettiğini” iddia etti. Bu esnada avukat Gülizar Tuncer, tanığın ifadelerinin dosya ile alakası olmadığını vurguladı. Hakim ise Gülizar’ı “söz hakkı vermediği” gerekçesiyle susturmaya çalıştı. ESP ve SGDF’nin dijital medya paylaşımlarını hedef gösteren ve ESP’nin adını da yanlış söyleyen tanık, fakültede sık sık SGDF üyeleri tarafından baskı gördüğünü öne sürdü. Tanığın verdiği isimleri önce tanıdığını daha sonra tanımadığını iddia etmesi ise dikkat çekti.

 

Hakimden Yeşil Sol Parti vekiline tehdit!

 

Gülizar, bundan sonra dinlenecek tanıkların bu şekilde olmaması gerektiğini ifade etti. Bu sırada Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, Gülizar konuşurken tanığın sözünü kesmesine karşı hakimin müdahale etmemesine dönük tepki gösterdi. Hakim, önce Çiçek’i salondan “kovmakla” tehdit etti daha sonra da duruşma salonundan çıkartılması için güvenliğe “talimat” verdi. Çiçek ise hiçbir şekilde salondan çıkmayacağını vurguladı. Daha sonra avukatlar, tanığın bu dosya ile hiçbir ilgisinin olmadığını paylaşarak ifadelerine son verilmesi gerektiğini dile getirdi.

 

Gizli tanık her kente hakim!

 

Ardından gizli tanık Berfin Ayırkan’ın görüntüsü buzlanıp, sesi de değiştirilerek SEGBİS bağlantısı ile ifadesine geçildi. Gizli tanık Berfin Ayırkan, yargılananlardan farklı farklı kentlerde çalışmalar yürüttüğünü öne sürdüğü 5 kişiyi tanıdığını söyledi. Gizli tanık, “2015 yılında örgüte dahil oldu. Gençlik çalışmaları içerisinde yer alıyordum. Belirli süre görev yapıyorlar örgütün güvenini kazanıp illegal örgüt işleyişine alınıyordu. MLKP illegal, SGDF de yasal örgütüydü” ifadelerini kullandı.

 

Tutsak SGDF eşbaşkanları: Kriminalize ediliyoruz

 

Gizli tanığın ardından hakim, Yaren ve Okan’a beyanlarını sordu. Yaren ve Okan da, dijital medya hesaplarından kendilerinin zaten tanınabileceklerini söyleyerek, çalışmalarının illegalize edilmeye çalışıldığını vurguladı. Bu esnada hakimin yargılanan tutsakların cümlelerine gülmesi dikkat çekti. Söz alan avukat Gülizar ise, “Bu dava baştan beri haksız bir dava. Yargılama hukuku ilkeleri açısından ilkelere uymanızı ve tahliyelerine karar vermenizi belirtiyoruz” dedi.

 

Aze Deniz: SGDF’li olmak suçlama konusu olamaz

 

Ardından dosya kapsamında savunması alınmayan Aze Deniz, savunma yaptı. 12 Mart’ta evde olmadığı bilindiği halde evine baskın yapıldığını ve zarar verildiğini ifade etti. Mağduriyet yaşadığını ve şikayetçi olduğunu söyleyen Aze, SGDF MYK üyesi olmakla suçlandığını ancak MYK üyesi olmadığını paylaştı. SGDF’de kadınların, Alevilerin, Kürt’lerin hakkını savunuluyor. Anayasal haklarımızı kullandığımız demokratik bir oluşumdur. İddianamenin yüzde 90’ı ise polisin kanılarından oluşuyor. SGDF’li olmak suçlama konusu olamaz. Kendim ve sosyalist gençler için adalet ve beraatimi talep ediyorum” şeklinde konuştu.

 

Tahliyeye ilişkin savunma yapıldı

 

Daha sonra hakim, tahliyelere ilişkin tutuklu yargılanan Yaren ve Okan’ın savunmalarını aldı. Tutuklu yargılanan SGDF Eşbaşkanları, iddiaların somut bir “suç” barındırmadığını ve yürüttükleri çalışmalar ile faaliyetlerin suçlama konusu yapılamayacağını belirtti. Tahliyeye ilişkin savunma yapan avukatlar da tutukluluğun devamı açısından somut hiçbir “delilin” olmadığını ve SGDF’nin illegalize edildiğini ifade ederek müvekkillerinin tahliyelerini talep etti. Avukatların savunma süresi boyunca savcı ise telefonla oynadı. 

 

Tahliye edildiler

 

Mahkeme başkanı, karar için duruşmaya 10 dakika ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme başkanı, Okan ve Yaren’in “Delil karartma şüphelerinin olmaması ve ölçülülük ilkesi gereği” tahliyelerine karar verdi. Bir sonraki duruşma tarihi ise 16 Ocak 2024 olarak belirlendi.

 

Tutsaklar cezaevinden karşılanacak

 

Kararı sevinçle karşılayan tutsakların yakınları, Okan ve Yaren’i Silivri Cezaevi’nden almak için yola çıktı.