Emine Ayna’nın duruşması ertelendi
- 14:34 6 Ekim 2023
- Hukuk
AMED - DBP eski Eş Genel Başkanı Emine Ayna hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın duruşması heyet değişikliği nedeniyle ertelendi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Emine Ayna hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın 6’ncı duruşması Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Emine’nin katılmadığı duruşmada, Avukat Resul Temur hazır bulundu.
İddia makamı önceki celsede verdiği mütalaayı yineledi.
Emine’nin avukatı Resul Temur, verilen mütalaaya katılmadıklarını, müvekkilinin kapatılan DTP ve DBP eski eşbaşkanı olduğunu belirterek, olay tarihinde milletvekili olarak siyasete devam ettiğini söyledi. Resul, “Müvekkil aynı zamanda daha önce Mardin’den milletvekili seçildi. Bundan kaynaklı kentte yaşanan sorunlara karşı duyarlı ve hassas hareket etmelidir. Olay tarihinde Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasakları nedeniyle ilçe dışına çıkmak isteyip de ilçe dışına çıkamayan vatandaşların durumunu gündeme getirmek ve sağ salim dışarıya çıkmaları için Nusaybin ilçesine gitmeyi istemiştir. Müvekkil ve müvekkile destek veren kitleye ikaz edilmeden orantısı güç kullanılmıştır. Ekte sunduğumuz olay gününe ait üç ayrı haberden de anlaşılacağı üzere polis Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk’ü gözaltına almaya çalışmış. Akabinde kitleye karşı orantısız güç kullanarak milletvekili Mithat Sancar ve müvekkilin de içinde bulunduğu birçok kişi yaralanarak hastaneye kaldırılmıştır” dedi.
‘Adil yargılanma hakkı ihlal ediliyor’
Müvekkilinin ve diğer siyasetçilerin düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarını kullandıklarına dikkat çeken Resul, “gruba yönelik herhangi bir ikazın yapıldığına yönelik tutanak tutulduğunun” gerçeği yansıtmadığını söyledi. Resul, tek taraflı tutanağın tutulduğunu ve kolluğun beyanına üstünlük tanındığını göstererek adil yargılanma hakkının ihlaline yol açacağının altını çizdi.
‘Propaganda suçu oluşmamıştır’
Resul, 27 Kasım 2015 tarihinde müvekkilinin katıldığı etkinlikte yaptığı konuşmaların savcılık açısından aykırı ve rahatsız edici düşünceler bile olsa müvekkilin ifade özgürlüğünün sırf bu nedenle cezalandırılmaması gerektiğini kaydetti. Savcılığın, “konfederalizm” konulu konuşmayı yasadışı kabul ettiğini ve bu nedenle müvekkiline ceza talep ettiğini ekleyen Resul, “Kürt sorununun çözümü konusunda toplumsal anlamda birçok çözüm önerisi siyasetçiler açısından dile getirilmiş olup, müvekkilin yürüttüğü tartışma da tamamen demokratik çerçevede yapılmış olan konuşmalardır. 4 Ekim 2013 tarihinde eşbaşkanı olduğu partiden bahsetmesine rağmen savcılık tarafından yorum yolu ile PKK’den bahsedilmiş gibi bir görüntü çizilmiştir. Propaganda açısından müvekkile yönlendirilen tüm suçlamalar, müvekkilin yaptığı konuşmalar ve siyasi değerlendirmelerdir. TMK 7/2 kapsamında sınırlı sayıda hareket ile işlenebilecek olan propaganda suçunun dosya kapsamında maddi ve manevi unsurunun oluşmadığı açıktır” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyet değişikliği nedeniyle dosyanın incelenmesine karar vererek, duruşmayı 7 Kasım tarihine erteledi.